Biyometrik ya da elektronik / çipli / dijital şeklinde adlandırılan pasaportlar, 2000’li yıllarla beraber hayatımıza girmiştir. Ülkemiz elektronik pasaporta 1 Haziran 2010 tarihiyle geçmiştir. Bunun en büyük nedeni, hem ulusal anlamda ülkemizden vize isteyen ülkelere daha güvenilir veriler sunmak hem de Avrupa Birliği müktesebatlarına uygun bir pasaporta sahip olmaktır. Bu bağlamda uzun yıllar boyunca lacivert olan umuma mahsus Türk pasaportu Avrupa Birliği’nin kırmızı rengine bürünmüştür. Halk arasında buna bordo pasaport da denilmektedir. Özellikle 11 Eylül 2001 tarihinde yaşanan ve dünya havacılık tarihinin baştan yazılmasına sebep olan terör saldırısı, uluslar arası seyahatlerde daha güvenli verilere ulaşılmasını zorunlu kılmıştır. Başta Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri yaşanan bu terör saldırıları sonrasında 5 yıl gibi kısa bir sürede neredeyse tamamen biyometrik pasaport uygulamasına geçmiştir. Bu sayede sahte pasaport vakalarının önüne geçilmesi planlanmıştır.
Biyometrik pasaportlar başta Avrupa Birliği ülkeleri arasında artık zorunlu bir uygulama haline gelmiştir. Öyle ki bu ülkeler sadece pasaportta biyometrik özellik aramakla kalmamış ulusal kimlik kartlarını da biyometrik hale getirmiştir. Bu biyometrik pasaportların birçoğunda kişinin parmak izlerinin yanı sıra, kişisel özelliklerini en ayrıntılı şekilde gösteren dataları da içinde barındıran bir çip söz konusudur. Avrupa Birliği’nde çipli pasaporta ilk geçen ülke Almanya olmuştur ve Almanya özel bir kod kullanarak sahte pasaporta karşı adeta çelik bir zırh örmüştür. Bu anlamda dünyada sahte pasaportu üretilemeyen birkaç ülke arasında yer alan Almanya, Avrupa ülkelerine de böylelikle öncülük etmiştir. Almanya’yı sırasıyla Fransa, İtalya, Hollanda, İngiltere ve başta doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün Birlik üyesi ülkeler izlemiştir. 2010’lu yıllara gelindiğinde ise artık neredeyse dünya üzerindeki hemen hemen bütün ülkeler biyometrik pasaport uygulamasına geçmiştir. Başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri kendi topraklarına seyahat edecek olan yabancı uyruklu ülke vatandaşlarından biyometrik pasaportu zorunlu kılacak bir uygulamaya gitmiştir.
Biyometrik pasaporta geçilmesine karşın bazı elektronik okuyucular halen sahte ile gerçeği arasında farkı algılayamamaktadır. Bu konuda biyometrik veri içeren pasaportları düzenleyen ülkelerin daha ciddi bir çalışma ve yatırım içinde olup bu konuda daha güvenilir pasaportlar üretmeleri gerekmektedir. Türkiye ise artık eski tip pasaport dağıtımı yapılmamaktadır. Pasaport isteniyorsa gerekli biyometrik bilgileri içeren elektronik pasaportlar Emniyet tarafından düzenlenmektedir.