Kur’an bizlere birçok konuda bilgiler verir ve bizlerin düşünmesini ister. Tabi bizler Kur’an ın verdiği bilgilerle yetinmediğimiz içinde, öyle yanlış ve emin olamadığımız bilgilere de inanırız ki, Kur’an bunların hiç birisini onaylamaz. Ama Kur’an ın onaylamaması, bizleri her nedense çok fazla tedirgin etmez. Halbuki Allah bizleri bu konuda uyarıp, sakın Kur’an ın sınırlarını aşmayın, Kur’an ın ipine sarılın, çünkü sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diye uyarmıştır.
Bu makalemde sizleri, düşünmeye davet etmek istediğim iki ayet olacak. Lütfen bu iki ayet üzerinde birlikte dikkatle düşünelim.
Hac 47: Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla va’dinden caymaz. ŞÜPHESİZ RABBİNİN NEZDİNDE BİR GÜN, SİZİN SAYDIĞINIZ BİN YIL GİBİDİR. (Diyanet meali)
Zümer 42: Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. ÖLMELERİNE HÜKMETTİĞİ KİMSELERİNKİNİ TUTAR, DİĞERLERİNİ BİR SÜREYE KADAR SALIVERİR. Doğrusu bunda düşünen kimseler için dersler vardır. (Diyanet meali)
Hac suresi 47. ayette Allah bizlere, çok önemli ve dikkat çekici bir bilgi veriyor ve diyor ki, SİZİN YAŞADIĞINIZ DÜNYADA GEÇEN BİN YILINIZ, BENİM KATIMDA BİR GÜN GİBİDİR. Çok dikkat çekici ve önemli bir bilgi. Demek ki Allah ın katında geçen zaman dilimi ile bizlerin yaşadığı dünyada geçen zamanın akışı, düşünemeyeceğimiz kadar farklı.
Şöyle söylediğimizde yanlış düşünmemiş oluruz. Peygamberimizin yaşadığı dönem, Allah ın katında yaklaşık bir buçuk gün geçmiş. Şu zaman farklılığına bakar mısınız lütfen. Bu zaman farkına, ilk baktığımızda akıl erdiremiyoruz, AMA İLMİN IŞIĞINDA ZAMANLA AYETLER, ÇOK DAHA GÜZEL ANLAŞILIYOR.
Bazı kardeşlerimiz Kur’an da geçen, Müteşabih ayetlerin anlamlarını yalnız Allah bilir diyor. Hâlbuki ayette, bu ayetler hakkında ilim adamlarına atıfta bulunuyor ve bunların da inandıklarını belirtiyor. NEDEN İLİM ADAMLARI İNANIYOR DİYE DÜŞÜNMELİYİZ. İlim adamı olmayanları ilgilendirmiyor mu bu ayetler? Elbette ilgilendiriyor ama ilim adamlarının ayetlerde bahsedilen konuları, ortaya çıkarmasından sonra, her şey anlaşılıyor. Burada bahsedilen, anlatılmak istenen, bazı konular zamanla ilim adamları tarafından ortaya çıkaracakları ve manalarının çok daha doğru anlaşılacağı anlatılıyor.
Müteşabih kelime anlamı olarak, hemen anlamı anlaşılamayan, benzer farklı anlamlara gelebilen, daha açıkçası zihin karıştıran anlamına gelir. ALLAH KUR’AN DA BİZLERİN HİÇ BİR ZAMAN ANLAYAMAYACAĞI HİÇ BİR BİLGİYİ, BİZLERLE ASLA KUR’AN DA PAYLAŞMAZ. ÇÜNKÜ ANLAMADIĞIMIZ BİR BİLGİNİN, BİZLERE FAYDASI OLMAZ DA ONDAN. HATTA TAM TERSİNE KAFA KARIŞTIRIR, BİZLERİ ŞÜPHEYE DÜŞÜRÜR. Ama ayetlerin anlamları ilmin ışığında, zamanla anlaşıldığında, imanımız güç kazanacaktır.
Allah katında geçen zamanın, bizim zamanımızla çok farklı olduğunu, ilim adamları günümüzde keşfetmişlerdir. Yukarıda yazdığım, Zümer suresi 42. ayette geçen, çok önemli bir bilgi var. Allah ölüm konusunda bilgi veriyor bizlere ve diyor ki, UYUDUĞUNUZ ZAMAN, ÖLÜM ANINI GEÇİCİ OLARAK YAŞIYORSUNUZ.
Peki, bu ne anlama geliyor. Allah bizlere ölümü anlatıyor ve diyor ki, aslında sizler uyuduğunuzda, ölümü yaşıyorsunuz. Hakkınızda kesin ölüm kararı verdiğimiz bir daha uyanamıyor, yaşamasına izin verdiklerimiz ise takdir ettiğimiz yaşamın sonuna kadar, ruhlarını iade ediyoruz. Buraya kadar ayet açıkça bizlere bildiriyor.
Günümüz ilmi ise, bu konuda son yıllarda, çok daha geniş bilgilere sahip ve gerçekten rüyamızda, Allah ın katında geçen zaman farkı ile bizlerin günümüzde yaşadığımız zaman farkını, ilimle ortaya çıkarmıştır. Kur’an ın sözlerinin doğru olduğunu böylece ortaya çıkmıştır. Hem de Allah ın verdiği RÜYA örneğinden yola çıkarak.
Günümüz ilmi, uyurken gördüğümüz çok uzun rüyaların, çocukluğumuzdan tutun, bütün yaşantımızda geçen zamanı rüyalarımızda, BİRKAÇ SANİYE İÇİNDE GÖRDÜĞÜMÜZÜ KANITLAMIŞLARDIR. ÇÜNKÜ UYUDUĞUMUZDA, ALLAH IN ZAMAN DİLİMİNE TABİ OLUYORUZ. Bunları gören, anlayan bir Müslüman, Kur’an ın Allah katından geldiğini ilimle fark ediyor, imanları çok daha fazla güçleniyor. Bu ayetlerin amacı da budur zaten.
Bizler bu dünyadaki imtihanımızı, eğer Kur’an da bahsedilmeyen, emin olamayacağımız bilgiler ışığında yaşarsak, asla Allah ın istediği bir yolda yürümüş olamayız. Onun için bizlere düşen, hurafeden ve batıldan uzak, yalnız Allah ın apaçık sözlerine, ayetlerine bakmalı ve onun verdiği hükümleri hayatımıza geçirmeliyiz.
Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. BANA VAHYEDİLENDEN BAŞKASINA DA UYMAM! VE BEN, AÇIKÇA UYARAN BİR ELÇİDEN BAŞKASI DA DEĞİLİM." (Yaşar Nuri meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK