1950’lerin ortalarında İngiltere’de ortaya çıkan “Pop Art”, popüler kültürün ürettiği imajları kullanarak geleneksele ya da güzel sanatlara bir “meydan okuma” olarak ortaya çıktı. Sanatçılar, İngiliz Pop Sanatı’nın tüketimciliğe, materyalizme ve Amerikan kültürünün ve reklamcılığının işgaline ironik bir karşı duruş olduğunu ileri sürdüler. İngiliz Pop Sanatı, kendisinden esinlenerek daha sonra ortaya çıkan Amerikan Pop Sanatı’ndan farklıdır; çünkü İngiliz sanatçılar, Amerikan reklam kültürünü uzaktan görüp eleştiriyorlardı ve Amerikalı sanatçılar gibi içinde yaşamıyorlardı. Pop Sanat, Postmodernizm’in erken adımlarından biri olarak düşünülmektedir.
1952’de, “Bağımsız Grup” (The Independent Group) adıyla kurulan bir sanatçı kolektifi, İngiliz Pop Sanatı’nın oluşmasına zemin hazırladı. Heykeltıraşlar, mimarlar, yazarlar ve ressamlar, reklam, çizgi roman, sinema gibi kitlesel tüketimi kamçılayan imgeleri üreten teknolojilerle ilgili uzun tartışmalar başlattılar. 1952’de Eduardo Paolozzi, Amerikan tüketim kültürünü tasvir eden çeşitli görüntülerden oluşan bir sunum yaptı. “Bağımsız Grup”un üyeleri, bu tüketim merkezli kültürü sembolize eden eserler üretti. Lawrence Alloway, 1958’de “The Arts and The Mass Media” (Sanatlar ve Kitle İletişim Araçları) makalesinde Pop Art terimini tanımladı.
Bağımsız Grup’un bir başka üyesi olan Richard Hamilton, Paolozzi ile birlikte, daha önce sadece ticari amaçlarla kullanılan serigrafiyi 1960’lı yıllarda sanatsal bir araç olarak kullanmaya başladı. Serigrafinin reklamverenlerin yaptığı gibi, geniş kitlelere yönelik imge oluşturma olanağı, Pop Art‘ın yansıttığı kitlesel sanat üretiminin geleneksel olmayan yönlerini sembolize etti. Bu sanatsal yaratım ve üretim yöntemi, nadir ve değerli olmayı sürdürmek için sınırlı sayıda eser üretilen güzel sanatların postmodern bir eleştirisi olarak da görülebilir.
İngiliz Pop Sanatı birçok farklı eserle bilinir, tüm hareketi sembolize eden tek bir eser yoktur. İngiliz sanatçılar “The Beatles” gibi müzik gruplarıyla da çalıştılar ve 1960’lı yıllardan günümüze ulaşan birçok albüm kapağıyla bugünkü albüm kapaklarını da etkilediler. İngiliz Pop Sanatı’nın eserleri, ilk bakışta herhangi bir reklam, poster, albüm veya dergi kapağı gibi görünür. Daha yakından incelendiğinde gizlediği ironi ya da parodi ortaya çıkmaya başlar.
Pop Art 1950’lerin sonu ve 1960’ların başında Amerika Birleşik Devletleri’ne sıçradı ve Andy Warhol ve Roy Lichtenstein gibi sanatçıların çoğu İngiliz Pop Sanatı’ndan etkilendi. Amerikalı sanatçılar da İngiliz sanatçılar gibi büyük üne kavuştu. İngiliz Pop Sanatı’nın diğer kurucuları arasında sırasıyla Peter Blake, David Hockney, Allen Jones, Joe Tilson, Derek Boshier, Richard Smith ve R.B Kitaj sayılabilir.
Alıntıdır.