2000 yılında Florida polis departmanına gönderilen bu fotoğrafın sırrı yıllardır çözülemiyor. Bazı insanlar bunun bir ayı olduğunu iddia ettiler, ama henüz kesinleşmiş bir bilgiye ulaşamadılar.




21988 yılında Alman Bild gazetesinde çalışan fotoğrafçı Gregory Spörri, son derece büyük, açıklanamayan bir gizeme tanık oldu. Kahire'nin 100 km kuzeydoğusunda yer alan bir köyde, mezar soyguncuları ile bir araya gelen Spörri, gördüğü şey karşısında şok olmuştu; 40 santimetreye yakın uzunluğu olan, dev bir parkmak. Mumyalanmış olan bu dev parmak, bu sayede oldukça korunaklı kalmıştı.





3Yeryüzünde hala nereden geldiği, nasıl yapıldığına dair sırları çözülmemiş onlarca yapı mevcut.


Neolitik taş devri ile Bronz çağı döneminden kalma olduğu ve Kelt rahiplerden oluşan bir sınıf olan Druidler tarafından yapıldığı düşünülen İngiltere’deki Stonhenge 30 taştan oluşuyor. Bu taşların dönemin şartlarına göre nasıl taşındığı ise hâlâ bilinmiyor.






4Lübnan’daki Baalbek antik kentinde bulunan Bacchus tapınağı 1000 ton ağırlığındaki taşlardan yapılmış bir yapı. Roma döneminde bu ağırlıktaki taşların nasıl taşındığı bilinmezken, yapının Babil Kulesi’nin kaidesi olduğuna inanılıyor.




5İrlanda’daki Milattan Önce 3000 ila 2500 yıllarından kalma Newgrange 17. yüzyılda keşfedildi. İrlandalılar, gündönümlerinde içerisini güneş ışıklarının aydınlattığı yapının periler dünyasının kapısı olduğuna inanıyor.




6Yapılan araştırmalar, Newgrange'nin sadece bir mezar olmadığını göstermekte, bu anıtı inşa eden kişileri kapsamlı bir astronomi bilgisine sahip oldukları da ortaya koymaktadır. Yapının astronomik özellikleri de hayret vericidir.

Kiş güneşinin dönüm gnünüde, yani yılın en kısa gününün gün doğumundan kıs abri süre sonra, güneş ışığı doğrudan Newgrange'nin mezar odasına düşmektedir. Bundan çeşitli koridor kapıylarına ve dev daşlara yansıyarak ilerlemekte ve en son olarak arka duvara kadar ulaşmaktadatır.






7Guatemala’daki antik Tikal (Fısıltılar Şehri) kentindeki mimari en ufak bir fısıltının dahi yankılanmasına neden oluyor. Fotoğrafta Büyük Jaguar tapınağı görülüyor.





8İlk Çin imparatoru Çin Şi Huang’ın mozolesinde 8000 asker ve at heykeli yer alıyor. Milattan Önce 200 yılından kalma Terrakotta ordusundaki gerçek boyuttaki askerlerin ayrıca hiçbirinin yüzü aynı değil.




9Kamboçya’daki 162.6 hektarlık alanı kaplayan Angkor Wat tapınağı dünyanın en büyük dini mekânı olarak görülüyor.





10Pasifik okyanusundaki Paskalya adasında yer alan Moai adlı insan heykellerinin en büyüğü 10 metre uzunluğa ve 82 ton ağırlığa sahip.





11Mısır’daki Büyük Gize sfenksi 73 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğinde. Yapıdaki gizli odalar henüz incelenememiş durumda.




12Mali’deki Timbuktu antik kentinden sağ dönebilen ilk araştırmacı Fransız Rene Caillie’ydi.





13Gömülü bulunan 100'e yakın taş sütundan oluşan yapının İngiltere’deki en büyük neolitik eser olduğu sanılıyor.





14
4 bin 500 yıl yaşında olan yüksekliği 4.5 metreyi bulan taşlar, toprağın bir metre altında keşfedildi.




15
Araştırmacılar anıtın eşsiz ve olağandışı bir büyüklüğü olduğunu söylüyor.





16
Stonehedge’deki araştırmacılar beş yıldır alanın yer altı haritasını hazırlıyor. Dini tören alanı olduğu düşünülen anıt Stonehedge’den 3 km uzakta bulunuyor.





17
Araştırmanın lideri Vince Gaffney, “Dünyanın hiçbir yerinde bunun gibi bir yer olduğunu düşünmüyoruz. Bu tamamen yeni ve yapının büyüklüğü olağanüstü” dedi.




18Arkeolog Nick Snashall’da “Taşların neolitik zamandaki Avrupa’nın en büyük yerleşim yerlerinden birini sarması Stonehedge hikâyesine yeni bir bölüm ekledi” diyor. Bulgular, Bradford Üniversitesinde yapılan İngiliz Bilim Festivali’nde açıklandı







19Arkeologlar, kıyısı Baltık Denizi’ne bakan İsveç’teki Kåseberga kasabasında bir tepeye yerleştirilmiş 59 dev kayanın sırrını ortaya çıkarmaya çalışıyor.





20Denize bakan bir tepede yer alan kayalardan her biri, yaklaşık bin 800 kilogram ağırlığında. Kayalar, bir geminin dış hatlarına benzeyen, 67 metre uzunluğunda bir şekle sahip.




21Arkeologlar, Ales Stenar (Ales’in Kayaları) olarak bilinen yapının, yaklaşık bin yıl önce, Demir Çağı’nda inşa edildiğini ve bir mezarlık anıtını temsil ettiğini düşünüyor. Ancak yeni bir araştırma, kayaların İskandinavya’da Tunç Çağı'nın yaşandığı iki bin 500 yıl öncesine ait olduğunu ve tıpkı İngiltere’deki Stonehenge gibi, bir astronomik takvim görevi gördüğünü öne sürüyor.






22International Journal of Astronomy and Astrophysics dergisinde geçtiğimiz ay yayımlanan araştırmada, Mörner, Ales’in Kayaları’nın bir astronomik takvim olarak nasıl işlev gördüğünü anlattı.
İsveçli bilim insanı ve ekibi, Güneş’ın kış ve yaz gündönümlerinde Ales’in Kayaları etrafındaki belli noktaları aydınlattığını, antik İskandinavların bu şekilde dini ritüellerin tarihlerini veya hasat zamanını belirlediklerini öne sürdü.




23Araştırmacılar ayrıca, bir geminin dış hatlarına benzeyecek şekilde dizilen kayalarla Stonehenge’in belli geometrik özelliklerinin uyuştuğunu belirtti. Stohenge’in ne amaçla inşa edildiğine dair günümüzde tartışmalar devam etse de, Mörner her iki antik yapının da dev bir astromi takvimi olduğunu düşünüyor.




24Mörner, esrarengiz kayaların, Tunç Çağı’nda Avrupa ve Akdeniz’de gezen ve ticaret yapan bir İskandinav topluluk tarafından inşa edildiğini ve Stonehenge’den ilham alındığını öne sürdü: “Ales’in Kayaları bir takvim. Bunun yanında bize antik İskandinavya, İngiltere ve Yunanistan hakkında da daha önceden bilmediğimiz bilgiler sunuyor” dedi.





25İsveçli bir arkeolog ve Fornvännen arkeoloji dergisinin editörü olan Martin Rundkvist, “Kayalardan oluşan geminin bir gök takvimi olduğu düşüncesi akademi çevrelerindeki arkeologlar tarafından destek görmeyen bir teori... Tersine, Ales’in Kayaları özenle inşa edilmiş bir mezarlık anıtı olmalı” diyerek en son araştırmaya karşıt bir görüş belirtti.





26İsveç’in kırsal bölgeleri, birçoğu gemileri andıran çok sayıda anıt yapı bulunduruyor. Bu anıtların birçoğu, İsveç’in Demir Çağı’na, M.S 500-1000 yıllarına işaret ediyor. Rundkvist, bu anıtların neredeyse tümünün mezarların yerlerini gösterdiğini savunuyor.




27Arkeologlar, Ales’in Kayaları’nın yaşını yapılan ilk karbon tarih saptama yöntemiyle bin 400 yıl olarak belirlemişti. Bu tarih, Mörner’in öne sürdüğü tarihin yaklaşık bin 100 yıl sonrasına denk geliyor.
Rundkvist, dev kaya yapıyı inşa edenlerin de gezici-tüccar bir topluluk olmadığını savunuyor. İsveçli arkeolog, “Ales’in Kayaları”nın, denizci bir topluluk tarafından inşa edildiğini ve dev kayaların öküz, köle, ip, kızak, ahşap kürekler ve basit demir aletler kullanılarak yerlerine konduğunu düşünüyor.






28Rundkvist, “Burası Beowulf’un (Konusu Demir Çağı’ndaki İskandinavya’da geçen eksi bir İngiliz destanı) dünyası” diyerek antik yapının eski kültürle olan bağlantısına da değindi.
İskandinav toplumların kültüründe çok önemli bir yer tutan gemiler, önemli insanların mezarlarını işaretlemek için inşa edilen anıtlara da ilham vermiş olabilir. Ales de, İskandinav folkloruna göre, Ale adındaki bir kralın mezarını gösteriyor. Rundkvist, bu bulgulara dayanarak, Mörner’in, “hiçbir kanıtı olmayan bir bir teoriyi savunduğunu” belirtti.





29Stonehenge... İngiltere'nin en ünlü tarihi yapılarından biri. Yapının ne amaçla ve nasıl inşaa edildiği hala bir sır. Rusya Federasyonu'na bağlı Başkortostan federe cumhuriyetinde bulunan benzeri (Uçalı buluntuları) ise bu tür yapıların gizemini bir kat daha artırıyor...