Simya genelde Çin simyasının birçok kimyasal maddeyi kullandığını ve niteliksel ilişkiler konusunda oldukça kapsamlı bilgilerden faydalandıklarını belirten kimya tarihçileri tarafından incelenmişti. Tıp tarihini inceleyen araştırmacılar simya ve tıp arasındaki bağlantıları her ikisinin birlikte kullandıkları madde ve işlemlerle ve genelde suni, inorganik iksirlerin hastalığı ve yaşamı uzatmada kullanımı ile göstermişlerdir. Tarihçiler genelde simyayı bir genç bir bilim, modern inorganik ve iyatro kimyanın öncüsü olarak kabul ederler. Lu ve Needham içsel simyayı "prto-biyokimya" olarak tanımlamaktadırlar.
Bu görüş simyanın hedeflerinin bilmeye yönelik olmadığını göz ardı etmektedir. Onlar ölümsüzlüğe odaklanmıştı ve üzerinde tefekkür etmek üzere kozmik süreçleri tekrarlamaya yöneliktiler. Simyagerlerin yeni bir kimyasal etkileşimi veya işlemi bulup bulmadığını kesin olarak söylemek mümkün değildir. Zanaatçıların okuma yazmaları olmadığı için yaptıkları yeniliklerin okuma yazmaları olan (elit tabakada kimyasal sanatlarla tek ilgilenen) simyagerler tarafından kaydedilmesi doğaldır. Simyagerlerin barutun ve damıtma aletlerin keşfinde önemli rolleri olduğu iddiası M.S. ilk bin senelik devrede iyi araştırılmamış olan sanayi işlemlerin gelişimi ile ilgili bağımsız kanıtlar tarafından desteklenmemektedir. Ayrıca, simyagerlerin tıptan aldıklarından fazla şey verdiklerine dair bir geneleme yapmak için tıp literatürden henüz çok az inceleme yapılmıştır.
Simyanın esas olarak Taocu olduğu veya bir Taocu keşif olduğu fikri 1970 yılından itibaren yapılan Taocu tarihsel etütleri tarafından desteklenmemektedir. Semavi Üstatlar tarikatı ve diğer erken Taocu hareketlerde ilaçlar (suni preparatlar dahil) yasaktı. Sadece dini alıştırmalarla uzun ömür ve ilahi mevki sağlayabilirdi. Kuzeyde üst düzey inisiyeler popüler ilaçlar kullanmaya başladılar. 311 yılında Lo-yang'ın işgalinden sonra göçmen olarak ilk kez simyanın popüler ölümsüzlük uygulamalarında simyanın uzun süredir yerleşik olduğu Yangtze bölgesinde iksirlerle karşılaştılar. Yerine geçtikleri güneyli aristokratlar ruhsal üstünlüklerini telafi etmek için yeni dini yapılar oluşturdular. Michel Strickmann (1979) onların bunu yapmakla popüler yerli uygulamalara, ölümsüzlük ve simyanın önemli bir rol oynadığı ve inorganik ilaçların dini kullanımı olağan olan kuzeyli Taocu uygulamaları uyarladıklarını göstermiştir. Yaklaşık olarak 500 yılında asil güney aristokrat ataları olan T'ao Hung-ching imparatorluk himayesinde Taocu Yüce Saflık (veya Mao-şan) kurduğu zaman 4. asırdan kalma gelenekleri kaynak olarak kullandı. T'ao sadece eski güneyli teknikleri değil, karmaşık simya ve astral sembolizm uyarlamadı. T'ao böylece üst tabaka katılım sağlayan ve devlet gücünü destekleyen ve böylece beş asrı aşkın bir süre gücünü koruyan bir hareket başlattı. İlk kez olarak yarattığı taoculuk biçiminde simyayı Taoculuk ile birleştirdi. Simya Taocu ortamında yaratılmadı ve onunla sınırlı değildi. Ayrıca Taoculuk dışındaki hareketlerde simyanın rollü belirli bir ilişki tespit etmek için fazla farklılık arz etmektedir.