Simya amblemlerinde insan figürlerini kendi doğru bağlamında görmeye çalışmamız çok önemlidir. İnsan figürleri söz konusu olduğunda kendimizi onunla özdeşleşmeye veya onda kendimiz için özel bir mesaj bulmaya çok yatkınızdır. Ejderha, aslan veya pelikanla kendimizi özdeşleştirme ihtimalimiz daha azdır, bunları dışsal güçler olarak algılarız, ama insan söz konusu olduğunda özdeşleşmemek zordur. Kuşkusuz bazı amblemleri yapanlar da tam da bizden bunu istiyordu.

İnsan figürü her zaman Mylius’un Azoth serisinden bu amblemde olduğu kadar belirgin değildir. İnsan simya amblemlerinde çok farklı şekillerde kullanılmıştır ve insan figürünün belli bir amblemde ne şekilde kullanıldığını ayırt etmek bizim için önemli.
Simya amblemlerinde kutuplaştırılmış insan figürleri ve erdişinin ortaya çıkışıyla aşina olmanız gerekmektedir.
İnsan figürünün ortaya çıkış şekillerinden biri gezegensel sembol halindedir. İnsan burada gezegenlerin klasik tanrılarını temsil eder. Bunun sayısız örnekleri vardır, bunlardan birkaçını zaten bu kursta gördük. Musaeum Hermeticum adlı eserdeki bir oymadan alınan bu amblemde gezegenlerin simyasal korosunu görüyorsunuz.

Bazen sadece tek bir gezegensel tanrı insan şeklinde gösterilir. Bu, her zaman değilse bile, genellikle Hermes-Merkür’dür. İşte Drey curieuse chymische Tractätlein adlı eserin kapağı.

Amblemin sembolik etkinliğinin merkezindeki insan figürlerini gördüğümüzde analizde bir adım daha atarak bu insan figürünün bir şey üzerinde mi eylemde bulunduğuna veya bir şeyin mi bu insan figürü üzerinde eylemde bulunduğuna bakarız. Birinci grupta insan figürü genellikle simyasal çalışmanın operatörünü temsil eder. Örneğin Book of Lambspring’in onuncu ambleminde bunu görüyoruz.

Başka amblemlerde insan figürü üzerine etkide bulunulmaktadır. O yapılan işin esas malzemesidir. Bu örnekler daha nadir olsa da çok nettir. Splendor Solis’in 11. imgesi bunlardan biridir. Burada bir insan figürü operatör iken, öteki üzerinde eylemde bulunan kişidir.

Bu başlık altında inceleyeceğimiz sembollerden biri de iskelettir. Bu sembol bazen çürümüş bir insan figürü olarak, bazen de simyasal nigredosuna indirgenmiş insan figürü olarak karşımıza çıkar. İskelet kuşkusuz geleneksel olarak bir ölüm sembolüdür. Fakat simya bağlamında başka çağrışımları vardır, daha sonraki derslerde anlatacağımız nigredo aşamasıyla ilişkilidir. Aşağıda Mylius’un Philosophia reformata serisinden bir iskelet resmi görüyorsunuz.

Alıştırmalar sırasında her örnekte insan figürünün rolü üzerine odaklanmanızı istiyorum. Figürü burada anlattığım fikirler çerçevesinde analiz edin. Bu kurs boyunca geliştirdiğimiz bütün araçları kullanarak insan figürünün amblemdeki diğer sembollerle ilişkisine bakınız. İlk aracımızı kullanmayı asla unutmayın: amblemde kaç tane sembol olduğunu bulmak! İkinci önemli aracımız sembollerin amblemin üzerinde nasıl yerleştirildiği ve bunlar arasında bir geometrik ilişki olup olmadığı, varsa nasıl bir geometrik ilişki olduğudur.
ALIŞTIRMALAR

1. Adolph Christoph Bentz’in, Philosophische Schau-Bühne adlı eserininkapağı.

2. Basil Valentine’nin On ikinci Anahtarı.

3. Maier’in Atalanta fugiens adlı eserinin yirmi sekizinci amblemi.

4. Valentine’in Azoth serisinden yirminci resim. İnsan figürü burada çok belirgin olmayabilir.

5. Valentine’in Azoth sekisinden on üçüncü resim.

6. Bonacina elyazmasının 8. resmi.