Thomas Norton (d.1433 -ö.1513) İngiliz şair ve simyacıdır.300 mısradan oluşan Simya'nın Ordinali (Ordinall of Alchemy) (1477) isimli simya esinli şiir kitabı ile tanınır.Jonathan Hughes'un Arthuryen Mitler ve Simya isimli kitabına göre NortonColne-Wiltshire'da dünyaya gelmiş 1450'lerde bir simyacı olmuş ve IV.Edward İngiltere'sinde yaşayan bir saray mensubu idi.
"Ordinall" Michael Maier'in kitabı latinceye (Tripus Aureus olarak) çevirmesi ile büyük bir şöhret sahibi olmuştur.
Günümüzdeki modern kimya biliminin temelleri atılmadan binlerce yıl önceden başlayıp 17. yüzyıla kadar etkileri devam eden maddeleri birbirine karıştırıp değiştirmeye çalışan simyacı insanların yaptıkları çalışmalara ve verilen genel ad.
Simya ile en az 2500 yıldır uğraşıldığı bilinmektedir. Simya ile ilk olarak Mezopotamya Eski Mısırİran Hindistan ve Çin de uğraşılmıştır. Klasik Yunan döneminde Yunanistan da Roma İmparatorluğu nun hüküm sürdüğü coğrafyada önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa da simyaya ilgi duyulmuştur.
Simya ile ilgili;
* Simya bir bilim dalı değildir
* Sadece deneme-yanılma yolu ile çalışırlar
* Çalışmalar teorik bir temele dayanmaz
* Sistematik bilgiler içermez
* Bilgi birikimi oluşmamıştır
Simyacılar farklı amaçlar için çalışırken deneme- yanılma yöntemi kullanılarak istemeden bazı şeyleri keşfetmişlerdir
Simya içerisinde tıp felsefe astroloji kimya din gibi birçok konuda motifler içerdiği için simyacılar
* Ölümsüzlük iksirini keşfetmek
* Sonsuz zenginliğe ulaşmak
gibi konularla ilgili çalışmalar da yapmışlardır. Bu nedenle bir simyacı tarih boyunca bazı zamanlar doktor kahin filozof hatta büyücü olarak kabul edilmiştir. Ancak günümüzde kullanılan bazı deney ve araç gereçlerinin ilk hallerini simyacılar keşfetmiş ve kullanmışlardır. Bugün yüzlerce kullanım alanı keşfedilmiş olan kostik soda kükürt cıva sönmüş kireç nitrik asit gibi birçok madde ilk defa yüzyıllar önce simyacılar tarafından da kullanmışlardır. Başka bir ifade ile simyanın günümüz deneysel kimya biliminin ilk temellerini oluşturduğu söylenebilir. Mısır ın İskendireye kentinde biçimlenmeye başladığı kabul edilir. Eski Mısır ın metalurji boya ve cam yapımı gibi üretim zanaatları ile eski Yunan felsefesi İskenderiye de bir araya gelerek kaynaşmış ve MÖ 400 lerde uygulamalı kimya bilgisi gelişmeye başlamıştır.
Simyacıların ya da bilgilerin arasında Türk ve İslam dünyasından da çok önemli isimler yer almaktadır.
Yapılan araştırmalar sonucunda simyacıların yaptıkları çalışmalarda günümüzdeki kimya tıpmetalurji felsefe din vb birçok konu ile ilgili motifler olduğu anlaşılmıştır
Evet simya günümüzdeki anlamıyla bilimsel metotlar kullanılmadan yapılan işlemler olduğu için bir bilim dalı kabul edilmemektedir. Dolayısıyla da simyacıların bir çoğuna bilim adamı denilmemektedir.
Batı simyası her zaman kökleri ünlü simyacı Hermes Trismegistus a uzanan ve bir felsefi-spiritüel sistem olan Hermetizm le yakından bağlantılı olmuştur. Bu iki disiplin (simya ve Hermetizm) 17. yüzyılın önemli bir ezoterik ekolü olan Gül-haçlılar ın doğuşunda etkili olmuştur. Erken modern dönemde simya kimyaya dönüşmeye başlarken; simyanın mistik ve Hermetik dalları modern spiritüel simyanın odak noktası olmaya başlamıştır.
Günümüzde simya mistik ezoterik ve sanatsal yönleri nedeniyle bilim tarihçileri ile filozofların ilgi alanına girmektedir. Simya modern bilimin temelini atan disiplinlerden biridir ve günümüz kimya ve metalürji endüstrilerinde kullanılan birçok madde ve işlem eski dönem simyacılarının keşfidir.
Simyanın birçok yönü bulunmasına karşın günümüz popüler kültüründe (sinema ve edebiyattaki simyâ / simyâcı imgelemlerinin de etkisiyle) simya denince akla madenleri altına çevirmeyi deneme işlemi gelmektedir.