Fiziksel. Fiziksel düzey beş olağan duyuyla tecrübe edilir. Aşağı yukarı modern bilimsel düşüncenin kavradığı şekliyle madde ve enerji terimleriyle açıklanabilir. Eski tradisyonlar fiziksel düzeyi dört elementin –ateş, hava, su ve toprak- etkileşimleri olarak tarif ederdi. Bunlar modern enerji, gazlar, sıvılar ve katılar kavramlarına denk düşerler. Bu düzey sembolik olarak katı ve direngen Toprak elementine karşılık gelir.

Eterik. Eterik düzey, olağan görme ve dokunma duyularına az çok paralel olan farklı duyu grubu aracılığıyla tecrübe edilir. Hem enerjinin hem maddenin bazı niteliklerini paylaşan, fakat biyolojik hayatla yakından bağlantılı olan bir maddi olmayan töz düzeyi olarak düşünülebilir. Eter Hindu yoganın pranası ya da Doğu Asya dövüş sanatlarının ch’i veya ki’sine benzetilebilir. Majikal felsefede maddi düzeyin altındaki temel, madde ve enerjinin biçim aldığı desenleri veren sübtil töz okyanusudur. Sembolik olarak akıcı ve alıcı Su elementine tekabül eder.

Astral. Astral düzey, yani somut bilinç düzeyi normalde zihin — zekâ, heyecan, hayal gücü, irade ve hafıza melekeleri — dediğimiz şey vasıtasıyla tecrübe edilir. Majisyenin bakış açısından bunların eylemin duyuları ve araçları olarak işleyebileceğini anlamak çok önemlidir. Bu işlevlerden hiçbiri bir insanın kafasının içiyle sınırlı değildir. Astral düzey, kendi bilincimiz ve başkalarının bilinciyle belirlenen ve bilincimizde düşünceler, duygular, imgeler ve benzerleri olarak ortaya çıkan sürekli değişen motifler içinde hareket ederek zihni zihne bağlayan akış halindeki enerjiler alemi olarak düşünülebilir. Sembolik olarak bu düzey hareketli ve dönüştürücü Ateş elementine tekabül eder.

Zihinsel. Zihinsel düzey, yani soyut bilinç düzeyi bizzat bilincin (farkındalığın), kendine ait kapasitelerince tecrübe edilir. Zaman ve mekânın dışında var olan ve ilk üç düzeyin dayandığı örgütleyici ilkeleri sunan soyut motifler alemi olarak tasavvur edilebilir. Bu motifler, farkındalığımıza eşyanın tabiatına dair temel içgörüler olarak görünür. Sembolik olarak bu düzey şeffaf ve elle tutulur olmayan Hava elementine tekabül eder.

Spritüel. Spritüel düzey benliğin özsel çekirdeği aracılığıyla tecrübe edilir. Bu özsel çekirdek aynı zamanda bilincin kaynağıdır. Herhangi başka bir tanımın ötesindeki saf varlık olarak tasavvur edilebilir ve kendini insan farkındalığında benliği bütün her şeyin birliğine bağlayan, tarifi zor bir deneyim türüyle gösterir.

Bu beş düzey maddeden ruha, (aynı şeyi başka bir şekilde ifade edersek) tam kuvve halinden tam fiil haline ulaşan tek bir tayfın kısımları olarak görülebilir. Bununla birlikte tayfın farklı bölgeleri birbirlerinden birçok şekilde ayrıdırlar. Dikkate değerdir ki birini yöneten yasalar genellikle diğerlerinde geçerli değildir. Örneğin bir fikre çivi çakamazsınız ya da düşünce gücüyle katı bir duvarın içinden geçemezsiniz. Her bir âlemin kendi kuralları vardır.

Bununla birlikte bu beş tecrübe düzeyini birbirine bağlayan altta yatan bazı motifler vardır. Bu motifleri net bir şekilde duymak, ritüel majinin ilkelerinin epey bir netleşmesini sağlar. İki düzey, fiziksel ve eterik düzey, zaman ve mekânın bildik bağlamında meydana gelen şeylerle ilgilidir. Bu düzeylerde tecrübe ettiğimiz şeyler zaman ve mekâna tabi gibidirler; büyüme ve çürümeye, genişleme ve çelişmeye maruz kalırlar. Platonik felsefe diliyle bu iki düzey Oluş âlemi olarak tasavvur edilebilir.

Diğer iki düzey, spritüel ve mental düzey, tümüyle zaman ve mekânın dışındaki şeylerle ilgilidir ve değişime uğramazlar. Bu iki düzey, sonuç olarak saf Varlık âlemi olarak tasavvur edilebilir.

Bu iki âlemdeki iki düzeyin ilişkilerinde önemli bir paralellik vardır. Fiziksel ve zihinsel düzeyler şeylerin çoğulluk içinde bulunduğu düzeylerdir. Yani bunlarda tecrübe edilecek birçok farklı şey vardır ve bu şeyler etraflarındaki şeylerden büyük ölçüde ayrı görünür. Şu anda elinizde tutmuş olduğunuz bu kitap, onu tutan ellerinizden, etrafını çeviren havadan vs. ayrıdır. Zihinsel düzeyin çeşitli motifleri aynı şekilde birbirinden ayrıdır ve ayrı olarak tecrübe edilebilir. Soyut bir hakikate dair ani bir içgörü zorunlu olarak diğer hakikatlere denk bir içgörüye yol açmaz. Oysa, eterik ve spritüel düzeyler birlik düzeyleridirler ve tecrübe edilen şey bütünün bir veçhesi olarak tecrübe edilir. Eter okyanusunda çok az ayırıcı çizgiler varken, ruhun (Spirit) aşkın birliğinde hiçbir ayrım çizgisi yoktur.

Peki Varlık ve Oluş âlemlerinin ortasında duran Astral düzey? Bizim genelde düşünceler ve duygular olarak tarif ettiğimiz somut bilinç hareketleri olağan zaman ve mekân sınırlarına tabi değildir; fakat bunların var olduğu yer sonsuzluğun değişmezliğinde değildir. Daha ziyade kendi zaman ve mekânlarında şekil alırlar; bu, olağan zaman ve mekândan daha esnektir. Bu zaman ve mekân Varlık âlemleriyle, olağan zaman ve mekâna göre daha net ilişkilidir.

Birçok insanın gidebildiği en derin astral düzey olan düşler bunu açıkça gösterir. Düşlerde mekân vardır ve zaman geçer, ancak bu tanımlanmasın veya betimlenmesini neredeyse imkânsızlaştıracak karmaşık birçok katmanlılıkla geçekleşir. Olağan zaman ve mekân içinde gerçekleşmesi imkânsız şeyler sürekli olarak vuku bulur, zaman esner, durur, geriye akar vs. Aynı şey olağan düşünce için de geçerlidir. Ayrıca majisyenlerin nasıl girileceğini bildiği daha yoğun astral tecrübe türleri için de çarpıcı bir biçimde doğrudur.

Majikal teoride astral düzeyin bu özel niteliklere sahip olmasının nedeni, onun Varlık ve Oluş âlemleri arasında bir geçiş olmasından kaynaklanır. Burada zaman sonsuzlukla, değişim değişmezlikle komşudur. Kısa bir süre sonra göreceğimiz üzere bu iletişim evrenin varlığa gelişi sürecinin anahtarıdır. Ayrıca ritüel majinin etkili kullanımı için hayati öneme sahip bir anahtardır.



Kaynak:Circles of Power" (Erk Çemberleri)