Majisyen modern çağda da yaşasa sanatı eskidir, insan yer yüzünde olduğu müddetçe onun sanatı vardı. Mağaralarda ve ormanlarda yaşayan, vahşi doğayı mesken edinen o cesur insanlar atalarıydı. Ailesini ve kavimi korumaya çalışan o savaşçılar, o içsel savaşçılar yaşadığı çevrede doğru olanı yapmayı çalışıyordular. Bilmediği çok şey vardı ve onun farkındaydı. Gereksinmelerini gidermek için doğaya gidiyordu, derelerden su içiyordu ve su iyiydi, ateş yakmanın sırrını öğrenmişti ve ısınmak için odun yaktığında önünde dans eden alevlerin içinebakıyordu ve ateş iyiydi, ciğerlerini hava ile dolduruyordu ve hava iyiydi. Topraktan söktüğü kökler, ağaçlardan yediği meyveler karnını doyuruyordu ve toprak iyiydi. Doğa ile baş başaydı ve onun izliyordu, güneşin doğuşu ve batışı, ayın görkemli seyri, milyarlarca yıldızın delice gökyüzünde parıldayışını hayranlık ve huşu ile izliyordu. Doğanın onun dostu olduğunu kavramıştı ve derince onu okumaya çalıştığında içsel pırıltılarını hissediyordu. Herkeste olduğu gibi onun da gözleri sabitleştiği iç dünyasına daldığı anlar vardı, bunlar özel anlardı. Transa dalmaya öğrenmişti, o bilgeli ataları ölüp göçmüştü ancak içsel olarak onların yüzlerini sözlerini canlandırabiliyordu. Onlara danışmak için daha derin translara girmeye başladı. Elindeki ilkel davulla transa girmek için ritmik vuruşlar uygulamaya başladı. O atalarımız gibi bir şamandı. İçsel yolculuğa çıkmanın, semavi katlara çıkmanın yollarını keşfetmişti. Gök babası, yer anasıydı. Toprak, su, ateş ve hava elementleri hakim olması, sırrına erişmesi gereken doğa unsurlarıydı. Ağaçların, hayvanların, atalarının ruhları onun öğretmenleriydi ve bunlarla direkt irtibat kurmadığı sürece gerçek bilgiye erişemeyecekti. Kavimi onda özel bir güç olduğunu biliyorlardı ve her şeyi ona danışıyorlardı, şifa ve rüyalarının yorumu için ona geliyorlardı.
Gerçek majisyen de bir içsel savaşçıdır. Teknoloji ve harikaları, dev uluslararası şirketler, lüks yaşam, yüksek siyaset ve medya onun içsel dünyasının bir parçası değildir. Çünkü majisi doğa ve kozmosla sade bir ilişkiye dayanıyor. Dedikodu ve alışveriş muhabbeti ona göre değil, zihninin berrak, doğru ve sağlıklı işlemesi gerekir. Gerekirse toplum normların dışına çıkar, çünkü inatla içsel olarak doğru hissettiğini yapmaya adanmıştır.
Majisyenlerin gerçek aletleri irade, hayal gücü ve bilgidir. Ancak bunları kullanabilmesi için bazı gerekleri vardır. Tabii ki bütün insanlar gibi geçimini sağlamak ve yaşamını idame etmek durumundadır. Bunun haricinde günde bir saat veya 10 dakika da olsa, zamana ihtiyacı vardır. Çalışmak için ufak da olsa bu süre içerisine rahatsız edilmeyeceği bir yere ihtiyacı vardır. İnsan kendisine hiç zaman ayıramıyorsa durumu vahimdir. Ancak zaman yaratılır. O kadar çok zamanı israfı ediyoruz ki, bu arada yaşam devam edip gidiyor, gittiği yolun sonunda da, ardı meçhul olan o kapının yanında adını şu anda anmayacağımız o melek sabırla bekliyor.
Modern ritüel majisyenler bir takım alet kullanırlar. Geleneksel olarak bu aletleri majisyenin kendisi hazırlaması gerekir. Ama çoğu bunları başkalarına hazırlatılırlar veya satın alırlar. Bunların hiç biri şart değildir, bunlar sadece irade ve hayal gücü destek unsurlarıdır. Tam donanmış bir majisyen bir odasını mabet olarak ayırmıştır. Böyle imkanı olmayan majisyen herhangi bir odayı geçici olarak mabede çevirebilir veya mabedi zihninde yaratabilir. Tam donanmış bir majisyen mabede girdiği zaman özel bir kıyafet giyer, böylece çıkardığı kıyafetin taşıdığı günlük yaşamın anılarını geride bırakılır ve sadece çalışmak için kullandığı kıyafetin zihinsel kalıbına girer. Mabet onun kutsal alanıdır ve mabette olan her şeyin bir içsel anlamı vardır. Ortada duran altar (sunak) dünyadır, üzerinde yanan mum onun iç benliği, ritüel bıçağı iradesi, asa yetkisi, tütsü düşünceleri vs.. Ancak başka şekillerde de çalışabilir, birkaç kişi bir araya gelebilir ve deneyimli bir kişi onları yönlendirerek içsel yolculuklar yapılabilir. Tek olarak veya grup olarak çalışmak da mümkün. Kişi veya kültüre göre uygun sistem, yöntem, teknik ve semboller uydurmak da mümkün. Ayrıca majinin farklı uygulama alanları da vardır. Bütün olay doğal yetenekleri açığa çıkarmak, ortaya koymak, içsel yolculuğa çıkmaktır.
Konumuzla ilgili Elementler adlı yazımızdan şu bölümü aktarıyoruz: "Tarot kartları Arkana Major (Büyük Sır) ve Arkana Minor (Küçük Sır) olarak iki desteye ayrılır. Arkana Minor aynı bizim oyun kartları gibi dört gruba ayrılır. Bunlar: asa, kupa, kılıç ve paralardır. Golden Dawn Cemiyeti asaları ateşe, kılıçları havaya, kupaları suya ve paraları toprağa tekabül ettirdiler. Bu sembolizm hemen hemen bütün yeni ezoterik tarot kartlarına (Waite, Crowley, Golden Dawn/Wang, Golden Dawn Ritual/Cicero vs.) işlendi. Ancak bazı ezoterik sistemler, özellikler neo-paganlar biraz da haklı olarak ateşin kılıca ait olması gerektiğini ve asanın havaya ait olması gerektiğini savunmuşlardır. Çünkü kılıç ateşte dövülür ve ateş gibi yakıcı ve keskindir. Asa ise hikmet ve denge sembolüdür ve göğe doğru çıkar. Ağaçtan yapılmıştır, ağaçta havaya doğru açılır. Yeni de G.D. sembolizminde her şeyin belirli bir anlamı vardır, bir bakıma ateş asası ateş yılanı kundalini enerjisinin gezindiği omuriliğini simgeler.
"Bu dört alet aslında majisyenin çalışmalarında kullandığı aletler ve silahlarıdır. Unutmamak gerekir ki elementlerin içsel yönü de vardır. Elementlerde, majisyenin kendisinde geliştirmek istediği belirli faziletler vardır. Bunları kazanmak için onlara erişim sağlaması ve özümsemesi gerekir. Tarot kartların birincisi Majisyen adlı karttır. Burada majisyen çalışma masasının başında gözükür, önünde dört aleti: asa, kılıç, kupa ve para (disk). Majisyen bir yandan içsel elementlere hakim olmaya öğrenirken. Bir yandan da doğadaki çiğ güçler olan dışsal elementlerle karşı karşıya gelmekte. Bu deneyim ilk başlarda biraz ürkütücü gelebilir, çünkü insanlar doğadan uzak, varlığından habersiz yaşamaya alışmışlardır. Teknolojisi, bilimi, ekonomisi doğayı sömürmek üzerine kurulmuştur. Şimdi yüz yıllardır büyük bir emekle dışarıda tuttuğu o vahşi güçle yüz yüze. Bu da onun ilk inisiyasyonu. İlk önce doğayla yüzleşmeden daha yüksek inisiyasyonlar, kozmik sırlar, mistik haller vs. tam olarak yoktur. Ondan sonraki yol inisiyasyon adayının kendisini tanımasıdır. Gerçekten, bu her safhada mevcuttur ve misterlerin altın anahtarıdır, çünkü insan küçük evrendir (mikrokozmos) ve büyük evrende (makrokozmos) olan her şey minyatür olarak onda da vardır. Ancak bu sonraki safhada kendisini daha iyi tanıyacaktır. Misterler üç safhalıdır: doğa sırları, beşeri sırlar ve semavi sırlar. Bu üç safha elementler, gezegenler ve burçlar/sabit yıldızlar olarak gözükür."
Golden Dawn cemiyetinde bu elemental aletler dışında başka aletler de kullanılır. Hepsi majisyen tarafından belirli ritüellerle kutsanır ve şarj edilir. Bu aletler ritüel amaçları dışında kullanılmaz ve ritüel bitiminde tercihen siyah ipekle sarılıp emin bir yere kaldırılır.
Maji sihirli bir değneği sallayıp anında arzularımız gerçekleştirmek değildir. Tam aksine çok çalışmaktır. Kendi üzerimizde çalışmak. Bir usta çalışıp çok güzel ve değerli bir mücevher yaratabilir, bir kadının boynunda göz kamaştırıcı olabilir. Ancak kendimiz üzerinde çalıştığımız zaman en değerleri varlığımızı ele alıyoruz. Majisyenin aletleri de onun çalışma araçlarıdır. Onlara çoğu kez "majikal silahlar" denilir. Tabii ki bunların arasında kılıç ve bıçak dışında gerçek anlamda silah yoktur. Ancak majisyen bir içsel savaşçı olarak bu silahları gücünü, yetkisini ve koruma çemberini pekiştirmek için kullanır. Biraz da havaya girmek ve inancını sağlamlaştırmak için. Bir mental majide, majisyen aletleri hayal gücüyle de yaratabilir veya etkileri direkt olarak da yaratabilir.