Ağustos ayının çiçekleri
Glayöl çiçeğinin adı, çiçegin yapraklarının şeklinde ötürü, Latince’de kılıç anlamına gelen “gladius” kelimesinden türemiştir. Çiçegin anavatani Afrika, Akdeniz havzasi ve Ortadogu’dur. Glayöl çiçeginin yetistiğine ilk olarak 2000’den fazla yıl önce, Anadolu’daki otlaklarda tanık olunmuştur. Burada, çiçege “ekin zambagi” adi veriliyordu. Glayöl çiçekleri, renkleri yesil, krem, sarı, devetüyü, portakal rengi, somon, kıpkırmızı, pembe, kırmızı, gül, lavanta, morlu füme mavili, bronzlu kahverengili olan iris çiçekleriyle aynı çiçek familyasina aittir.
Ağustos ayıyla en uyumlu renk sarı olup, samimiyet ve “Kalbimi çaldın,” mesajını içinde barındırır.
Glayöl çiçegi Kutsal Topraklar’da ve Afrika’nın kuzeyindeki Akdeniz kıyılarındaki boş arazilerde bolca yetişmektedir ve İncil’e göre “kutsal ekin zambaklari” olarak tanımlanır.
Eskiden, ezilmiş glayöl kökleri vücuda batan kiymık ve dikenleri çıkartmada kullanılırken, kurutulmuş glayöl tohumlari ise kolik hastaligina iyi gelecegi inancıyla toz halini alacak kadar dövülüp, keçi sütüyle içilirdi.
Viktorya Şelale’sindeki Zambezi Nehri’nin üzerinden geçen köprüyü inşa eden mühendis, Sir Francis Fox şelalenin buğusu içerisinde birtakım glayöl çiçeğinin boy gösterdigini farketmiştir. Çiçekler, polen taşiyan stamenleri kuru halde muhafaza eden körüklü bir üst taçyaprak geliştirmiş ve bu şekilde ortamda devamlı bulunan neme uyum sağlamıştır. “Sis Bakiresi” olarak da bilinen bu çiçek, sarı ve turuncu renk tonları da taşıyan melez bir glayöl cinsidir.