Siirt’te Botan Çayı yakınlarında bulunan Gusir Höyük Anadolu’da yerleşik yaşamın başlangıcını yansıtan az sayıdaki yerden biri.
Günümüzden 11 bin yıl öncesine tarihlenen yerleşmede henüz evcil hayvan ya da tarıma alınmış bitki kalıntılarına rastlanmadığı halde açığa çıkarılan mimari kalıntılar basit bir barınağın ötesinde, masif duvarlı, yuvarlak planlı ve çukur tabanlı oluşlarıyla dikkat çekiyor.
Konut olarak kullanıldıkları düşünülen bu yapıların bir başka özelliği de tabanlarının altındaki gömütler. Duvar boyunca uzanan gömütlere yenileri eklendikçe yapıların taban altlarının adeta bir mezarlığa dönüştüğü ve insanların ölüleriyle birlikte yaşadığı anlaşılıyor. Mezarlık, başka bir deyişle de ölüler kenti kavramı ortaya çıkana kadar, ilk konutlar yalnızca yaşama değil ölüme de ev sahipliği yapıyorlardı. Konut içindeki ölü ise adeta yaşanmışlıkların zihinlerdeki devamlılığını garanti altına almaktaydı.
Atlas