İslam Tarihindeki Kutsal Dağlar ve Mağaralar
Arafat Tepesi(Dağı)
Mekke'nin doğusunda yirmi km uzaklıkta bulunan yaklaşık yetmiş metre yükseklikte bir tepedir. Arafât Tepesine "Cebeli-Rahme" yani Rahmet Dağı da denir.

Hz. Âdem (a.s.) ile eşi Hz. Havva Cennet'ten çıkarıldıktan sonra yeryüzünde farklı yerlere indirilmiş bir müddet ayrı yaşadıktan sonra nihayet yeryüzünde ilk kez Arafat Dağı'nda buluşmuşlar ve affedilmeleri için burada Allah’a yakarışta bulunmuşlardır.

Yeryüzünde Müslümanların büyük buluşma yeri olan Arafat aynı zamanda Hac ibadetinin rükünlerinden biri olan Vakfe'nin yapıldığı yer olmasından dolayı büyük bir önem taşımaktadır.

Arafat kelime olarak bilme anlama tanıma manalarına gelir. Allah Resulü’ne Hac nedir diye sorduklarında ‘’Hac Arafattır’’ buyurmuştur.

Hac Arafat'tır arif olmaktır marifete ermektir ve yeniden dirilmektir.

Dirilişi mahşeri mahkemeyi kübra öncesi bekleyişi ölmeden önce ölmeyi hesaba çekilmeden önce muhasebe yapmayı bilmektir.

Arafat Tepesi ve Nemire Mescidinin Uzaydan Görünüşü





Arefe günü Arafat’ta bulunmak tövbe kapısında bulunmaktır ve her Müslüman için en büyük nasiplerden biridir.


Arafat'da arefe günü yapılan dua ve ibadetler geri çevrilmez. Müslümanlar burada bütün samimiyeti ile Allah’a yönelir el açıp yalvarır ve günahlarını hatırlayarak göz yaşları içinde tövbe eder ve yeniden doğmuş gibi günahlarından arınma fırsatını yakalarlar.

Vakfe duruş bekleyiş demektir. Arafat Vakfesi kıyamette Allah’ın huzurunda bekleyişin ve duruşmanın bir provasıdır.

Allah Resulü meşhur Veda Hutbesini de Arafat’ta okumuştur. İnsan Hakları beyannamesi niteliğinde olan Veda Hutbesi ile Müslümanların duruşunu deklere etmiştir.
Arafat Tepesi





Sevr Dağı ve Mağarası

Sevr Dağı ve aynı adla anılan Sevr mağarası Hz. Muhammed (s.a.s)'in Mekke'den Medine'ye hicreti sırasında Hz. Ebu Bekir ile birlikte müşriklerden gizlendikleri ve üç gün süreyle kaldıkları mağaradır.

Sevr dağı Mekke'nin güney tarafında ve 5 km. uzaklıktadır
Hz. Peygamber ve Müslümanlar müşriklerin bitmez tükenmez baskıları üzerine Medine'ye Hicret etmeye karar vermişlerdi.

Allah Resulü ve yol arkadaşı Hz. Ebubekir birlikte müşriklerden korunmak ve Medine’ye ulaşmak üzere Mekke’den Sevr dağına doğru yola çıktılar.
Sevr Dağının Uydu Görüntüsü





Burada Peygamber efendimizin bir strateji izlediği görülmektedir. Bilindiği üzere Medine Mekke’nin kuzeyinde yer almasına karşın müşrikleri şaşırtmak için Mekke’nin güney tarafında bulunan Sevr Dağına doğru gitmiştir. Dolayısıyla müşrikler Peygamberimizin Medine yönüne gittiğini tahmin ederek bu bölgeyi aramışlar bulamayınca Mekke’nin güney kısmını aramaya başlamışlardır. Bu arada Peygamberimiz ve yoldaşı Hz Ebubekir Sevr dağına çıkmışlar ve burada bir mağarada gizlenmişlerdir.


Her yeri arayan müşrikler sonunda sevgili peygamberimizin ve Hz Ebubekir’in gizlendikleri Sevr Mağarasının önüne geldiler. Burada bir örümceğin mağaranın giriş kısmına ağ ördüğünü ayrıca iki güvercinin de hemen yanı başında bir yuva yaptığını gördüler. Bu durumu gören müşrikler mağaranın içine bakmaya gerek duymayıp buradan uzaklaştılar

Dördüncü günün sabahı Allah Resulü ve Hz. Ebubekir’in dostları olan Âmir b. Füheyre ile rehberlik yapması için kiralanan Abdullah b. Ureykıt iki deve ile mağaraya geldiler. Böylece dört kişiden oluşan küçük kervan Sevr dağından Medine’ye doğru yola koyuldu.
Sevr Dağından Görüntüler




Allah Resulü suikastçılardan korunmak için iyi bir strateji uygulamıştır. Önce gerekli tedbirleri almış sonrasında ise Allah bizimle beraberdir diyerek tevekkül etmiştir. Nasıl olsa Allah beni korur diye devesine binip Medine’ye doğru yola koyulmamış ters yöne giderek Sevr’de üç gün gizlenerek müşrikleri yanıltmıştır.


Sevr’i Anlamak; hikmeti tedbiri tevekkülü anlamakla Allah yolunda olmayı Allahın yardımını anlamakla mümkündür.

Nur Dağı ve Hira Mağarası
Hira mağarası Kabe’nin yaklaşık 5 km kuzeydoğusunda Nur dağı üzerindedir.

Hz. Muhammed (s.a.s.) kendisine peygamberlik gelmeden önce de Cebel-i Nûr'daki Hıra mağarasına çekilirorada günlerce kalarak tefekküre dalardı. İşte bu şekilde Hak Teâlâ'ya kullukta bulunduğu anlardan birisinde kırk yaşında iken bu mağarada O'na ilk vahiy indirildi ve peygamberlik verildi.

Hira mağarası ilk vahiy olan Alak suresinin indiği yani Hz Peygamberin Kuran ile ilk kez buluştuğu mübarek bir mekandır.
Nur Dağının Uydu Görüntüsü





Alak Süresi (1-5)

"Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı alâkdan (kan pıhtısından) yarattı. Oku Rabbın en büyük kerem sahibidir. O (insana) kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmediğini öğretti."

Hira’yı anlamak vahyi anlamaktır. Kuran ile buluşmaktır. Hira hakikati bulmak için inzivaya çekilmektirtefekküre dalmaktır. Hira aradığını bulmaktır bulduğunu anlamaktır ve hakkı bulmaktır.


Nur Dağından Görüntüler





Uhud Dağı ve Okçular Tepesi

Mescidi Nebevi’nin kuzeyinde olup yaklaşık 5 km uzaklıktadır.

Uhud dağı Hicretin 3. yılında müşrikler ile Müslümanlar arasındaki Uhud savaşına sahne olmuştur. Allah Resulü Uhud savaşında zırhını giymiş ve ordusunun başına geçerek savaşta uygulayacağı taktikleri vermiştir.

Savaştan önce İslam ordusundaki 50 kişilik okçu birliğini dağın vadisini kontrol etmek üzere Okçular tepesine yerleştirmiş ve bunlara yensekte yenilsekte hiçbir şekilde yerinizden ayrılmayacaksınız diye talimat vermişti.
Uhud Dağı ve Mescidi Nebevi Uydu Görüntüsü




İslam ordusu savaşın başında müşrikleri bozguna uğratmıştı. Bu durumu gören okçular tepesindeki okçuların büyük bir kısmı peygamberimizin sözünü dinlemeyerek nasıl olsa savaşı kazandık diyerek yerlerini terk ederek aşağı indiler. Müşriklerin bir kısmı bu durumu görünce tekrar toplandılar ve okçular tepesinden geçerek arkadan İslam ordusuna saldırdılar. İslam ordusu bu yüzden büyük zayiat vermiş Hz Hamza şehit olmuş ve sevgili peygamberimizin dişi kırılmıştı.


Uhud sahabe için büyük bir imtihan ve büyük bir dersti. Peygamberimizin sözüne itaat edenler şehitliği tercih etmişler itaat etmeyenler ise İslam ordusunun büyük bir kayıp vermesine neden olmuşlardı.

Bütün bu acı hatıralara rağmen Hz. Peygamber ‘’Uhud bizi sever bizde Uhud’u’’ diyerek müşriklerin yoğun saldırıları esnasında sığındığı dağa vefa gösteriyordu.


Uhud'tan Görüntüler