Cengiz Han, dağınık Moğol kabilelerini bir araya toplayarak 1196'da Karakurum başkent olmak üzere Moğol Devleti'ni kurdu. Cengiz Han önce Uygurlar ve Kırgızları kendisine bağladı. Ardından Çin'i ele geçirdi. Harzemşahlar Devleti'ne son verdi. 1227'de öldüğü sırada ülkesinin sınırları doğuda Çin denizinden batıda Kafkasya ve Karadeniz'in kuzeyine kadar uzanmaktaydı. Cengiz Han ölmeden önce ülkeyi dört oğlu arasında paylaştırmıştı. Bu nedenle devlet kısa sürede parçalandı. Yerinde Altın Orda (Karadeniz'in kuzeyi), Çağatay (Türkistan), İlhanlı (İran) ve Kubilay (Çin ve Moğolistan) hanlıkları kuruldu. Bu devletlerden Altın Orda, Çağatay ve İlhanlılar bir süre sonra İslamiyeti kabul edip Türkleşmişlerdir.
Cengiz Han zamanında Moğol dili ve geleneklerinin geçerli olduğu Moğol Devleti bir süre sonra Türk geleneklerinin etkisinde kaldı. Moğolların önemli bir kısmı Türkleşti. Bunda nüfusun çoğunluğunu Türklerin oluşturması, Türk kültürünün Moğol kültüründen ileri olması etkili olmuştur.
Moğollarda ülke han ve ailesinin malı sayılırdı. Hükümdara yönetimde kurultay denilen bir meclis yardımcı olurdu. Kurultaya boy beyleri, ileri gelen devlet adamları ve kabile başkanları katılırdı. Kurultayda gerekli hallerde tahta geçen kişinin hanlığı onaylanır, devletin iç ve dış sorunları görüşülerek karara bağlanırdı. Ordu son derece disiplinliydi.
Ülke Cengiz yasalarına göre yönetilirdi. Ekonomi başlangıçta hayvancılığa dayalı iken zamanla tarım ve ticaret gelişti. Toplum han ailesi, askerler - beyler, halk ve köleler olmak üzere dört sınıfa ayrılırdı. Çağatay Hanlığı döneminde Türkçeye büyük önem verilmiştir.
Bu dönemde yetişen Ali Şir Nevai Türkçenin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.