Mete Dönemi:
Mete (MÖ 209-174), cesareti ve teşkilatçılığı sayesinde kısa bir sürede ülke güvenliğini sağlayarak devletin sınırlarını genişletmiştir. Mete, Orta Asya’da yaşayan bütün Türk boylarını, başta Moğollar olmak üzere diğer kavimleri hâkimiyeti altına almayı başarmıştır. Önce yakın komşuları olan Tunguzlar ve Yüe-çileri itaat altına almış, daha sonra Çin üzerine sefer düzenlemiştir.
Mete Han’ın Çin’e sefer düzenlemesinin nedenleri:
Çin’i Asya Hun Devleti için büyük bir tehlike olarak görmesi
Çin’in kuzeyindeki otlakları ele geçirme düşüncesi
Çin’deki karışık ortamdan faydalanma isteği
Mete’nin izlediği devlet politikası yüzünden baskı atında kalan Çin, bundan kurtulmak için Hunlarla bir antlaşma yapmıştır (MÖ 200). Yapılan antlaşma gereğince:
Çin’in kuzeyindeki bozkırlar Hunlara bırakılmış
Çinliler Hunlara yıllık vergi vermeyi kabul etmiştir.
Mete, Çin’i tamamen etkisiz hâle getirdiği hâlde Çin topraklarına yerleşmek istememiş, bunu devletin geleceği açısından tehlikeli görmüştür. Çünkü Türklerin bu kalabalık kavim arasında milli benliklerini kaybedeceğini düşünmüştür. Bu yüzden Çin’i vergiye bağlamıştır.
Mete döneminde Çin ile ticaret anlaşmaları yapılmıştır. Bu anlaşmaların yapılmasında İpek Yolu’nun etkisi büyüktür. İpek Yolu üzerinde hâkimiyet isteği Türk Devletleri ve Çin arasında siyasi ve askerî rekabete neden olmuştur.
Mete zamanında Asya Hun Devleti en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Ülkenin sınırları doğuda Kore’ye, batıda Aral G ölüne, kuzeyde Baykal Gölüne, güneyde Tibet Yaylasına kadar uzanmıştır. Mete, MÖ 174’te öldüğünde sivil ve askerî teşkilatı ile dış siyasette güçlü bir devlet bırakmıştır. Bu devlet daha sonra kurulacak olan diğer Türk devletlerine örnek teşkil etmiştir. Mete’nin ölümünden sonra yerine Ki-ok geçmiştir (MÖ 174-160).