Bir canlı organizma metabolik ve hayati fonksiyonlarını yerine getirmek için enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Canlılar gerekli olan bu enerji ihtiyaçları organik ve inorganik maddelerle aldıkları besinlerden sağlamaktadır. Canlılar aldıkları bu besinleri oksijen yardımıyla farklı enerji formlarına dönüştürüler. Canlının oksijen alıp karbondioksit vermesi olayına solunum denilmektedir. Canlılar soluk alıp verme ile oksijen ihtiyaçlarını karşılarlar

İnsanlarda soluk alıp verme olayı sırasıyla,

  • Burun
  • Yutak
  • Gırtlak
  • Soluk borusu
  • Akciğer şeklindedir.

İnsanlarda akciğer kasılıp ve gevşeme yeteneğine sahip olmadığı için solup alıp olayı göğüs boşluğunda gerçekleşen basınç ve akciğerlerin hacminin değişmesi etkilidir. Yani bir diğer ifadeyle soluk alıp verme karburgalar arasında bulunan kasların ve diyaframın kasılıp gevşemesiyle meydana gelmektedir.
Soluk alıp verme olaylarını anlatmadan önce sizlere soluk alıp vermede yer alan organları kısaca açıklayalım,
Burun


  • Dışarıdan alınan oksijenin solunum sistemine yani vücuda alınmasını sağlamaktadır.
  • Burun oksijenin vücuda alınmasını sağlayan ilk organ olmakla beraber birde koku alma duyu organımızdır.
  • Burun yapısı içerisinde, burun kılları, burun kanalları yani sinüsler, sümük olarak adlandırdığımız mukus salgısını yapan salgı bezleri bulunmaktadır.
  • Burun yapısı içerisinde yer alan bu yapılar sayesinde dışarıdan alınan havanın ısıtılması, nemledirilmesi, havanın içerisindeki toz veya tozların tutulması sağlanmaktadır.

Yutak


  • Burun ve ağızdan sonra gelen boşluk olarak tanımlanabilir.


  • Yatağın üst tarafı ağız ve burun ile bağlantılı iken alt kısımda gırtlak ve yemek borusuna açılmaktadır.
  • Kaslardan yapılmış olan bu yapı 10 ila 15 cm uzunluğunda oluğ üzerinde dil ve bademciğide bulundurmaktadır.
  • Yutağın soluk alıp vermede ki görevi ise alınan havayı soluk borusuna taşımakdır.

Gırtlak


  • Kıkırdak yapıda olan gırtlak soluk borusu ve yutak arrasında yer almaktadır

.

  • Gırtlak ses kutusu olarakta bilinmektedir.
  • Gırtlak sol
  • uk alıp verme olayında yutağa benzer görevi yapmaktadır.
  • Alınan havanın (oksijenin) sooluk borusuna iletilmesini sağlamaktadır.

Soluk Borusu


  • Kıkrıdak bir yapıya sahip olan soluk borusu gırtlak ile akciğer arasında yer almaktadır.



  • Üst üste dizilmiş halka şeklindeki kıkırdak yapıdan oluşan soluk borusunun soluk alıp verme olayındaki görevi ise alınan havayı akciğere taşımaktadır.

Akciğer


  • Göğüs kafesimizin içerisinde yer alan akciğer organı sağ ve solda olamak üzere iki tanedir.
  • Akciğerlerin üzerinde onları dış etkilerden koruyan bir zar bulunmaktadır. Oksijen girişini ve karbondioksit çıkışını sağayan organdır.
  • Soluk alıp verme olayında diyafram ile birlikte çalışmaktadır. Akciğerler nefes alırken genişler, nefes verirken ise büzülür.


Sizlere soluk alıp verme olayında rol oynayan organları kısaca tanımladıktan sonra şimdide soluk alıp ve soluk verme olayılarını ve bu esnada gerçekleşen olayları açıklayalım.
Soluk Alma


  • Ağızdan ile burundan aldığımız hava yutak, gırtlak, soluk borusundan sonra akciğerlerimize ulaşır.
  • Alınan hava ile birlikte diyaframımızda ve kaburga arası boşluklarda bulunan kasların kasılmasıyla göğüs kafesimiz dışa doğru genişlemeye başlamaktadır.
  • Bu genişleme ile birlikte göğüs boşluğunun hacmi artar ve akciğerin içerisinde iç basınç azalır.
  • Akciğer içerisinde yer alan iç basınç atmosfer basıncından daha düşük olduğu için hava yukarıda sıraladığımız gibi vücudumuzun içerisine girer.
  • Alınan bu hava ve basınç olayları ile birlikte alveollerde oksijen yoğuluğu artar.
  • Oksijen alveolleri kılcal damarlardaki kana, kanda bulunan karbondioksit ise difüzyon ile alveollere geçer.
  • Buraya kadar gerçekleşen olay soluk alma ile gerçekleşen olaylardır.

Soluk Verme


  • Soluk verme olayında soluk alma olayının tersi bir durum yaşanır. Yani diyafram ve kaburga arasında bulunan kaslar gevşer.
  • Diyaframımız yukarı doğru kubbe şeklini alır.
  • Göğüs boşluğunda bulunan basınç azalırken akciğerlerimizim içerisinde yer alan iç basınç artmaya başlar.
  • Akciğerimizde yer alan iç basınç atmosfer basıncından daha düşük olduğu için alveollerdeki hava dışarı verilir.
  • Soluk verme olayında göğüs boşluğundaki hacmin azalmasının yanı sıra birde akciğerlerde geri yaylanma basıncı etkili olmaktadır.
  • Geri yayılma basıncı akciğerlerin yapısında bulunan elastik liflerin etkisiyle ve pleura boşluğundaki sıvının oluşturduğu yüzey gerilimiyle sağlanmaktadır.

Solunum hızını etkileyen en önemli faktör kan içerisinde bulunan karbondioksit miktarıdır. kan içerisinde bulunan karbondioksitin miktarı arttığında kanın pH düşer ve asidik özellik artar. Kan içerisinde yaşana bu durum omirilk soğanındaki solunum merkezinin uyarılmasını sağlamaktadır.

Uyartıyı alan omirilik soğanı önce kalp atışını ayarlar ve daha sonra nefes alıp verme olayındaki hızı belirler. Kanda bulunan karbondioksit yoğunluğu bu sayede azalır ve kanın pH değeri normale döner.
Solunum yolu ile Bizlere Bulaşan Hastalıklar

Nezle, grip, zatürre, bronşit, verem, suçiçeği, boğmaca ve menenjit gibi hastalıklar solunum yolu ile bulaşan hastalıklardır. Bu hastalıklardan uzak durmak için bu hastalığa yakalanmış bireylerden uzak durmamız gerekmektedir. Bulunduğumuz ortamdaki havanın temiz ve hijyenik olmasına özen göstermeliyiz. Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmalıyız ve sigara içilen ortamlara girmemeliyiz. Son olarak sağlık bakanlığının belirlemiş olduğu aşıları yaptırmış olmalıyız.