Anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelerdir.
Örnek:
Siyah-beyaz, uzun-kısa, aşağı-yukarı, ileri-geri, var-yok, gelmek-gitmek,
Tüm kelimelerin zıt anlamlısı yoktur. Eylemlerde de durum aynıdır. Bir eylemin olumsuzu o eylemin karşıtı sayılmaz.
Mesela “sevinmek” karşıtı sevinmemek değil “üzülmek”tir.
Kelimeler arasındaki karşıtlık cümledeki kullanıma göre değişir.
Örneğin; “doğru” kelimesinin zıt anlamlısı bir cümlede “eğri” olurken, diğerinde “yanlış” olabilir.
İki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) anlamdaş, yakın anlamlı veya zıt anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir. Meselâ, siyah ile beyaz, ancak ikisi de gerçek (temel) anlamda oldukları zaman zıt anlamlı olurlar. Hafif olmayan anlamındaki “ağır” kelimesinin ağır olmayan anlamındaki “hafif”le zıt anlamlı olabilmesi için ikisinin de gerçek (temel) anlamda kullanılması gerekir.
Zıt Anlamlı Kelime Örnekleri
Yazın başı pişenin kışın aşı pişer.
Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır.
Tok, acın halinden anlamaz.
İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder.
Akıllı düşününceye kadar, deli oğlunu everir.
Kurunun yanında yaş da yandı.
Koridorun dar olmasına karşın, odalar ***et geniş.
Sağlam yumurtaları paketlere diz, çürük yumurtaları ise çöpe at.
Yıllardır kâr eden şirket, sen gidince zarar etmeye başladı.
Arabamın hem içini hem dışını güzelce yıkadım.
Kimi gün güldük, kimi gün ağladık; koca bir ömrü tükettik.
Basketçiler uzun, halterciler kısa boylu olur.
Paraya az, morale çok ihtiyacımız var.
Bu sınavda dört yanlış, bir doğruyu götürüyor.
Bedenim yaşlandı, fakat ruhum hâlâ genç.
NOT:
Zıt anlamlılık ile olumsuzluk birbiriyle karıştırılmamalıdır.
* Tanzimat romanında iyiler hep iyi kötülerse hep kötüdür. ( zıt)
* Bugünlerde herkes iyi ben ise hiç iyi değilim. ( olumsuz)