Bataklıklar tanecikli yapıdaki maddelerden -örneğin kum- kilden ve sudan oluşan karışımlardır. Kum tanecikleri arasındaki boşluklar su ile doludur ve kil bir yapıştırıcı gibi kum taneciklerini gevşek bir şekilde bir arada tutar.

Dışarıdan bir etkiye maruz kalmadığı sürece kararlı bir yapıda olan bataklıklar, üzerlerine etki eden basınç değişimlerine karşı son derece hassastır. Basınç uygulanması durumunda bataklığın yapısındaki hassas denge bozulur ve bataklık sıvılaşmaya başlar. Sıvılaşma, kum taneciklerinin arasındaki suyun basıncının uygulanan yükü taşıyabilecek büyüklüğe ulaşmasıyla bir arada duran kum taneciklerinin birbirinden ayrılarak hareket etmesi olarak tanımlanabilir. Basınç arttıkça sıvılaşma artar, bu nedenle bataklığın üzerindeki cisim batmaya başlar. Başlangıçtaki basıncın neden olduğu sıvılaşmadan sonra bataklıktaki su ve kum ayrışır. Bunun sonucunda su yoğunluğunun ve kum yoğunluğunun fazla olduğu bölgeler oluşur. Kum yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kum tanecikleri sıkıca bir arada bulunduğu için bu bölgede hareket etmek zordur. Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma bataklığın içindeki kum yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde saniyede 1 santimetre hızla hareket edebilmek için gerekli kuvvetin, orta büyüklükteki bir otomobili kaldırmak için gerekli olan kuvvete eşit olduğunu gösteriyor.

Hızlı hareket etmek ise bataklıktaki sıvılaşmayı hızlandırır. Bu durumda, bataklığın içinde kum yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerin oluşması için yeterli zaman olmadığından, bataklığın üzerindeki cisim daha kolay batar. Ancak Nature dergisindeki çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar bataklıkların insanlar için ölümcül kapanlar olmadığını belirtiyor. İnsanların ortalama yoğunluğu (1g/ml) bataklığın ortalama yoğunluğundan (2 g/ml) küçük olduğundan bataklığın üzerindeki bir insan, belli bir miktar batsa da tamamıyla yüzeyin altına çekilemez.

Kaynak : bilimgenc