Psikoloji bilimi davranışları (doğrudan veya dolaylı olarak gözlenen davranışlarla psikofizyolojik tepkiler) inceler. W. Wundt tarafından ilk kurulduğunda, ortada sadece bir psikoloji vardı. O da deneysel psikoloji idi. Psikolojinin deneysel olması Wundt için önemliydi. Çünkü bilinci inceleyen bu dalın, zihni inceleyen bilim öncesi felsefi psikolojiden farkı, deneysel yöntemi kullanmasıydı.
Psikoloji geliştikçe, onun kapsamında deneysel psikolojiden başka uzmanlık alanları oluştu. İnsanın biyo-psikososyal yapısı, onun çok-yönlü olarak araştırılmasını gerektiriyordu. Böylece, hepsi de davranışla ilgilenmekle beraber, bazı psikologlar örneğin büyüme ve yaşlanmanın davranışları nasıl etkilendiğini, diğerleri sosyal bağlamdaki davranışları, başkaları ise psikolojik bozuklukları inceledi.
Günümüzde psikoloji biliminde pek çok alt dal vardır. Bu alt dalların bazıları temel bilim, diğerleri ise uygulamalı bilimdir.
* Temel bilim dallarında amaç doğanın düzenini keşfetmek, bu düzeni anlamak ve açıklamak, ilke ve yasaları bulmak, kuramlar oluşturmaktır. Temel bilimci yaptığı araştırmaların sonucunun neye yarayacağıyla ilgilenmez. Temel bilimi “bilim için bilim” olarak düşünebiliriz.
* Uygulamalı bilim, yararlılığı ön planda tutar. Bu bilimsel yaklaşımda amaç elde edilmiş olan bilgileri, teknikleri, yasa, ilke ve kuramları toplumun yararına kullanmak, sorunları çözmek, toplumsal gönence ve toplumun gelişmesine katkıda bulunmaktır. Uygulamalı bilimi “toplum için bilim” olarak düşünebiliriz.
Temel bilim ve uygulamalı bilim için yaptığımız açıklamalar, ikisinin de gerekli olduğunu gösteriyor. Bir an için sadece temel bilim çalışmalarının yapıldığını düşünelim. Gelişim psikoloğunun bağlanma konusunda derin bilgisi var, bunun önemini, nelerden etkilendiğini biliyor. Diğer tarafta sorunlu anne-çocuk ilişkileri var ve bağlanma konusunda elde edilmiş bilgiler bu sorunun giderilmesinde yararlı olacak. Ancak temel bilimciyi bu konu ilgilendirmiyor. İşte bu noktada uygulamalı bilimci devreye giriyor. O, elde edilmiş olan bilgileri anne-çocuk ilişkisinin düzeltilmesinde kullanıyor, bu konuda araştırmalar yapıyor.
Bir de bunun tersini düşünelim. Herkes uygulamalı bilimle ilgileniyor, herkes yararlı olanı yapmak istiyor. Temel bilimci psikolog daha önce davranışları, onların nedenlerini, yasa ve ilkeleri, kuramları ortaya koymamış olsaydı, uygulamacı neye dayanarak yararlı uygulamalar yapacak, hangi bilimsel sonuçları kullanacaktı? Temel bilimde ya da uygulamalı bilimde uzmanlaşmak, temel bilim ya da uygulamalı bilim araştırması yapmak bir kişisel tercihtir. Ancak sonuçta, toplumda bunların her ikisinin de olması gerekir. Çünkü temel bilim ve uygulamalı bilim birbirini destekler, birbirinin varlığına gereksinim duyar.
Psikolojinin temel bilim ve uygulamalı bilim dalları birer uzmanlık alanıdır. Bu uzmanlıkların büyük bölümü, üniversitelerin psikoloji bölümlerinde verilen lisansüstü eğitim-öğretimle elde edilir. Lisansüstü eğitim-öğretim başarıyla tamamlandığında, psikologlar önce yüksek lisans derecesi alırlar. Daha uzun bir eğitim sonunda da bilim doktoru derecesi alırlar.
Psikolojinin temel bilim alt dallarında çalışan psikologlar; duyum, algı, öğrenme, bellek, güdü ve davranışın fizyolojik temelleri gibi konuları ele alırlar. Psikolojinin temel bilim alt dalları, uygulamalı bilim alt dallarına temel oluşturur ve yol gösterir.