Tarih Kaynaklarında İç Tenkit (Eleştiri)
İç Eleştiri
Buraya kadar yapılan eleştiri kaynakların dış yapılarının eleştirisidir. Kaynaklar dış eleştiriden sonra iç eleştiriye tabi tutulurlar. İç eleştiri tarihi malzemenin içeriklerinin doğruluğunu ve gerçeğe uygunluğunun derecesini tespit etmek için yapılır. İç eleştiri özellikle kitap, risale ve belgelere ait bir eleştiridir. Bu eleştiri yazarın eleştirisi ve olayların eleştirisi olmak üzere iki kademede yapılır.
Yazarın Eleştirisi
Yazarın, kaleme aldığı eser üzerinde büyük etkisinin olması kaçınılmazdır. Bu nedenle iç eleştirinin birinci basamağında yazarın hayatı, kişiliği ve görüşleri hakkında bilgi sahibi olunması gerekir ki eser daha iyi anlaşılabilsin. Dini inançları, siyasi görüşleri, dünya algısı vs. taassup derecesinde olan bir yazarın, tarafsız bir eser kaleme olması beklenemez. Yazarın kaleme aldığı olayları anlatırken, gerektiğinde yorum yapabilmesi, onun belirli bir eğitim ve kültür seviyesinde olması ile ilgilidir.
Almış oldukları eğitim ve kültürel birikimleri açısından belirli bir seviyede olmayan yazarların eserlerinde söz ettikleri olayları irdeleyebilmeleri, eleştirebilmeleri mümkün değildir. Yazarın tarafsızlığını etkileyen bir diğer unsur da eserini takdim ettiği kişinin ya da onu yetiştiren hocasının görüşlerinin etkisi altında kalmasıdır. Böyle bir durumda yazar, anlattığı olayla ilgili kişisel görüşleri farklı da olsa, eserinde görüşlerini yansıtamaz. Bu durum ortaya çıkan eserin güvenilirliğini zedeler. Elimizdeki eserin yazarı ile ilgili bir görüşe sahip olduktan sonra sıra eserde sözü edilen olayların eleştirisine gelir (Çandarlıoğlu, 2003: 65–66).
Olayların Eleştirisi
İç eleştirinin ikinci basamağı, eserde geçen olayların eleştirisidir. Bu eleştiri yapılırken ilk olarak, eserde anlatılan olaylar farklı kaynaklarla kıyaslanır ve bilgilerin doğruluk dereceleri tespit edilir. İkinci olarak, yazarın anlattığı olayların kendi gözlemlerine dayanıp dayanmadığı belirlenir. Bazı yazarlar şahit olmadıkları olayları bizzat yaşamış gibi anlatmışlardır. Aslında yazdıkları, kendilerinden önce kaleme alınmış eserlere dayandırılmıştır. Bu durum yazarın yaşadığı tarih ile eserde anlatılan olayların geçtiği tarihlerin karşılaştırması yapılarak ortaya çıkartılabilir. Ya da yazarın anlatımındaki abartılardan yola çıkılarak anlattığı olayların içinde yaşamadığı ortaya konulabilir. Örneğin, anlatımında birbirine çok yakın tarihlerde, fakat birinden diğerine kısa zamanda ulaşılması imkânsız iki yerde geçen olaylara şahit olduğunu ileri süren bir yazar, aslında olayların ikisine de şahit olmadığının ipuçlarını verebilir. (Kütükoğlu, 1995: 35; Ercan, 2010: 325–326).
Olay eleştirisi sırasında dikkat edilmesi gereken üçüncü nokta yazarın ne söylediğini değil, ne söylemek istediğini anlayabilmektir. Çünkü bazı yazarlar yazamadıkları şeyleri başka bir söylemle anlatmışlardır. Bu şekilde yazılmış imalı sözleri fark etmek, yazarın gerçek düşüncelerini yakalamakla olur. Buna tefsir, yorumlama adı verilir (Halkın, 1989: 24–25).
Eserin Değeri Hakkında Sonuca Varılması
İncelenen eserin içinde söz edilen olaylar, o devrin tanınmış kaynaklarına uyuyorsa, eserin verdiği bilgilerin güvenilirliğinden şüphe edilmemesi gerekir. Bununla beraber incelenen eserde, döneme ait kaynaklarda geçen bilgilerden fazla ya da eksik bilgiler varsa, bunun nedenlerinin araştırılması zorunludur. Bu durum tarihi olayların akışını göstermek amacı ile özellikle mi yapılmıştır? Yoksa eserin kullandığı kaynaklardaki eksikliklerin bir yansıması mıdır? Ya da yazar bazı olayları önemsemediği için eserinde yer vermemiş midir? Bu tür sorulara verilecek yanıtlar eserin sağlıklı bir kaynak olup olmadığı noktasında araştırmacılara önemli ipuçları verecektir. Nitekim incelenen döneme ait diğer kaynaklarda söz edilen önemli bir olay, üzerinde araştırma yapılan eserde aktarılmıyorsa ya da diğer kaynaklarda bulunmayan bir olay özellikle incelenen eserde vurgulanıyorsa, eleştirisi yapılan esere şüphe ile yaklaşmak gerekir. Eleştirisi yapılan eserde görülen eksiklikler nedeni ile bu eserin kullanılmaması söz konusu olamaz. Önemli olan incelenen eserlerde sözü edilen görüşleri kıyaslayarak, eksikliklerini veya fazlalıklarını ortaya koyabilmektir.
-
Doç.Dr. Kemal YAKUT