Coğrafya terimi, “dünyanın tanımlanması” anlamına gelen bir Yunanca sözcükten türemiştir. Bugün dünyanın topografyasını, atmosferini, nehirlerini, göllerini, okyanuslarını, dağlarını, kıtaların yerleşimini, insanları, arazilerin kullanımını ve endüstrileri de kapsayan bir bilim dalıdır.
Yunan matematikçi, coğrafyacı, astronom ve filozof Eratosthenes (M.Ö. 276 -M.Ö. 194), “coğrafya” kelimesini ilk kullanan kişidir ve coğrafya biliminin temellerini atmıştır. Enlem ve boylam sistemini bulmuş, dünyanın çevresini, eksen eğikliğini, güneşe olan uzaklığını tam olarak hesaplamış, “29 Şubat”ı kullanarak takvimdeki senkron sorununu ortadan kaldırmış ve kartografik bilgileri kullanıp enlem ve boylamlarla düzenlenmiş, döneminin ilk “Bilinen Dünya Haritası”nı çizmiştir.
Konuyla ilgili ilk kitapların Homeros’un İlyada ve Odissea’sı olduğu düşünülüyordu. Ancak çok daha önce, M.Ö. 9. yüzyılda ilk dünya haritalarını yapanlar eski Babillilerdi. Bunlardan biri olan “Imago Mundi”, Asur, Babil ve Urartu’yu “Oceanus”un ortasında gösteriyordu. Ayrıca aynı okyanus çevresindeki yedi adayı tasvir ediyordu. Fenikeliler de Afrika kıtasıyla yaptıkları ticaretten dolayı kapsamlı coğrafi bilgilere sahipti.
İlk haritacılar Babil’liydi; ancak Yunanlılar ilk coğrafyacılardı. Eratosthenes’ten sonra, 12. yüzyıl coğrafyacısı El İdrisi, halkların ve kültürlerin tarihlerini de içeren Kuzey Afrika ve Avrasya haritalarını hazırladı. 18.yüzyılda Prusya’lı doğabilimci Alexander Humboldt coğrafya ve tabiat bilimi üzerine ünlü kitabı “Kosmos”u yazdı. Gene, 18. yüzyılda Alman Emmanuel Kant, coğrafyayı entelektüel bir bilim olarak ele aldı. 19. yüzyılda Almanya’dan başka bir isim, insan ve çevre arasındaki ilişkileri konu alan “Beşeri Coğrafya“nın öncüsü Carl Ritter tarihteki en önemli coğrafyacılardan biri olarak kabul edildi. 20. yüzyılda Antarktika haritalarını çizen İtalyan Arnaldo Faustini’nin adı ayın kraterlerinden birine verildi.
M.Ö. 1500’de eski polinezya denizcileri, teknelerin okyanustaki konumlarını belirlemek için kabuk ve sopalar kullandılar. Polinezya’lılar için yol gösterici, yıldız hareketleri, okyanus dalgalarının hızı ve yönü, deniz ve gökyüzünün rengi, adaların üstündeki bulut kümeleri ve mevsimlere göre gözlemlenen göç uçuşlarıydı. Bugün, dünyanın yörüngesindeki uydular hizmetimizde. Sensörler, uydu fotoğrafları ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) adı verilen bilgisayarlı veri bilgi sistemleri hükümetler, kurumlar ve işletmeler tarafından kullanılıyor..
21. yüzyılda “coğrafyacı”, devlet kurumları, iş dünyası, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve eğitim alanlarında çalışma olanağı bulmakta. Tüm bu sektörler, diğer kariyerlerle rekabet eden standart ücretlerin üstünde standartlar sunmakta.
Alıntıdır.