Kış, iliklerimize kadar soğuğun tadını hissettiren, her insana bambaşka dünyaları gösteren bir mevsim. Doğu ekspresi ise o dünyalara götüren bilet. Ankara istasyonundan başlayıp, Kars’a doğru yol alan bir hikaye...





Bu tren manzara cennetiyle, farklı insanlarıyla, yıllanmış dünyasıyla, tarihiyle, tünelleriyle, her vagonunda ayrı bir hayat barındıran bir kitap gibi.

Bazen ayrılık, bazen kavuşma, bazen de bir maceradır bu yolculuk. Kimi için sıradanken, kimi için de hayranlık uyandıran bir serüvendir. Gezgin olmak isteyenler, cebinden fazla para çıkmadan bu heyecanlarını Doğu Ekspresi ile başlatabilirler. Ankara-Kırıkkale-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars olmak üzere bu 6 şehri 24 saatte tüm farklı güzellikleriyle görebilirler. Doğanın içerisinden geçen bu tren, köylerin ve kasabaların saklı kalmış topraklarını görme şansı veriyor.

Zorlukları da var ama...



Demiryolu her zaman diğer yolculuklardan daha farklı bir tat bırakır. Güneşin doğuşundan batışına kadar, ufuk çizgisinde yürüdüğünü hissettiren Doğu Ekspresi her zaman tercih sebebi oluyor.

Doğu Ekspresi kullanan insanlar için 1933 kilometre 24 buçuk saatte ‘huzur anları’ olarak tanımlanabilir. Zorlukları elbette her şeyde olduğu gibi var ancak yaşattığı güzelliklerin yanında hiç!




Doğu Ekspresi, yataklı, pulman, yemekli diye farklı yolculuk seçeneği sunuyor. Küçük kafeteryası ile elinden geldiği kadar midenizi de mutlu etmeye çalışıyor.

En güzeli ise, sizlerle beraber farklı hayatlardan gelen insanlarla dostluk kurma şansı yakalamanız. Doğu Ekspresi farklı hikayelerin uyum yakalamasına da ortam hazırlıyor. Beyaz düşler treninde herkese yer var