Haddinden fazla kıymet verip gereğinden fazla ısrar ettiğin herkes -istisnasız herkes- seni buna pişman edecektir.sizi pişman eden varmı?
Yorumlarınızı bekliyorum
Haddinden fazla kıymet verip gereğinden fazla ısrar ettiğin herkes -istisnasız herkes- seni buna pişman edecektir.sizi pişman eden varmı?
Yorumlarınızı bekliyorum
Hayatımda, verdiğim değere, harcadığım emeğe beni pişman eden oldu. Maalesef. Bunu fark ettiğimde yine de çabalamışlığım da vardır, belki biraz kıymet bilinir diye. Ama bir kere olmuyorsa zorlamaya gerek yokmuş bunu anladım geçte olsa ne yazıkki ...
Vaktiyle ergin bir meslek erbabı, yıllarca yanında yetiştirdiği çırağını imtihan etmek ister. Onun eline iri bir pırlanta verip: “Oğlum” der “Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.” Çırak, elinde pırlanta bir bakkal dükkanına girer ve “Şunu alır mısınız?” diye sorar. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği mücevheri alır; elinde evirir çevirir; sonra: “Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın” der. Çırak teşekkür edip çıkar. Bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği mücevhere ancak bir beş lira vermeye razı olur. Üçüncü olarak semerciye gider: “Buna ne verirsiniz?” diye sorar. Semerci şöyle bir bakar, “Bu…” der “benim semerlere iyi süs olur. Bundan kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm.”
Çırak en son olarak kuyumcuya gider. Kuyumcu mücevheri görünce yerinden fırlar. “Bu kadar büyük pırlantayı nereden buldun?” diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. “Buna kaç lira istiyorsun?” Çırak sorar: “Siz ne veriyorsunuz? ” “Ne istiyorsan veririm.”
Çırak, ”Hayır veremem.” diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar: “Ne olur bunu bana sat. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim.” Çırak “emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini” anlatıncaya kadar bir hayli dil döker. Meslek erbabının yanına dönen çırak büyük bir şaşkınlık içinde macerasını anlatır. “Bundan ne anladın?” diye sorar. Çırağının verdiği cevap çok doğrudur: “Bir şey ancak değerini bilenin yanında kıymetlidir.”
Dip Not:
Hayatta değer bilenlerden olmanız dileğiyle…
Anlayan anlamıştır umarım..
Konu BOZKURT21 tarafından (15.Aralık.2017 Saat 18:59 ) değiştirilmiştir.
Konu adamlığa geldi...
Sen kalk istersen.
Olmuştur elbet ama bu hayat kısa değmez takmaya oluruna bıraktım herşeyi oluruna bıraktım
oLsa ne olur olmasa ne olur .her ne kadar ıkı secenek olsada bu soruda , onların sectıklerı yol hep aynıdır .,
Bir insana verdiğiniz değerin, onun gerçekten değerli olmasıyla ya da bunu hak edip etmemesiyle hiç ilgisi yoktur. Değer vereceğiniz insanları kendiniz seçersiniz ve bunu yaparken çoğu zaman ne durumda olduklarına aldırmazsınız. Bunun adı tam olarak ‘değer yüklemesi’dir.
Yani ona verdiğiniz değerin kaynağı siz olduğunuz için asıl değerli olan karşınızdaki değil sizsinizdir. En azından bir süre öyledir. Ama şunu da göz ardı etmemek gerekir. Birine gereğinden fazla değer verirseniz eğer (artık sürekli kendinizden verdiğiniz için) siz değer kaybetmeye başlarsınız ve onun gözünde ona verdiğiniz değer ölçüsünde değersizleşirsiniz. Soylu ve tutkulu başlayan pek çok yakınlaşmanın son derece sefilce sonlanmasının en büyük nedeni de işte bu durumdur..
Ali Lidar
zaten siz değerli arkadaşlarım söylenecek herşeyi söylemişsiniz.. kıssadan hisse iki cümle ile ekleme yapayım istedim. Evet verdiğim değere zamanında pişman oldum ama bu pişmanlıkta en çok kendime kızdım en çokta kendime pişman oldum sebebine gelince insanlara değerlerini biz biçiyoruz. Bir anda kişileri sahipleniyoruz bu durumda bizler fazla değer biçtiğimiz için aslında karşımızdakinin bize ne kadar değer verdiğini görmezden geliyoruz halbu ki karşımızdaki kadar değer versek belkide pişmanlık söz konusu olmayacak. Genelde pişmanlığımız karşımızdakinden görmediğimiz değerin 2 katını karşı tarafa verip sonunda hüsrana uğradığımız için. Hoş ben 4 yıldır aza az çoka çok Ne kadar veriliyorsa o kadar veriyorum.. 4 yıl öncesinde verdiğim değerden ziyade insan kendine yaptığa haksızlığın altında daha fazla eziliyor
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)