"Herkesin inancını tam özgürlük içinde yaşayacağı iklimi sağlamının içerisindeyiz"
Milli Eğitim Bakanı (MEB) İsmet Yılmaz, Alevi İnanç Birliği Vakfı tarafından düzenlenen "Dostluk ve Dayanışma Gecesi"nde konuştu. Yılmaz "Hepimiz bu toprakların öz evladıyız. Bu topraklar, hep karşılıklı saygının beşiği olmuştur. Camiler de cemevleri de birliğimizin, dirliğimizin göstergesi olarak kardeşçe, bir arada, ilelebet var olmaya devam edecektir" dedi.
Programa, Ankara Valisi Ercan Topaca, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Alevi İnanç Birliği Vakfı Başkanı Faruk Ali Yıldırım, bazı milletvekilleri ve davetliler katıldı.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Alevi İnanç Birliği Vakfı tarafından düzenlenen "Dostluk ve Dayanışma Gecesi"ndeki konuşmasına, "Müminler ancak kardeştir." sözleriyle başladı.
"Bizler ulu bir çınarın dallarıyız. Kökümüz bir, gövdemiz bir." diyen Yılmaz, bu coğrafyada binlerce bayramın beraber kutlandığını, sevinçlerin de acıların da bir olduğunu söyledi.
Yılmaz, istiklalin simgesi al bayrağın gölgesinde barış ve huzur içinde yaşamanın ortak irade olduğunu dile getirerek, "Dün nasıl ülkemizin bekası için mücadele ettiysek bugün de yarınlarımızı daha aydınlık kılmak için birlikte çalışıp ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkaracağız." diye konuştu.
Yaşanılan çağda düşünce ve kültür varlıklarının birer zenginlik olduğunu ifade eden Yılmaz, Hz. Muhammed'in yaşadığı dönemde Müslümanlar arasında ayrılık, dini anlayış hususunda farklı yorumların bulunmadığını hatırlattı.
Yılmaz, Hz. Muhammed'in vefatından sonra İslam toplumunda değişik dini yorumların ortaya çıktığını, Müslümanlar arasındaki bu farklı yorumların birçok nedeni olduğunu aktardı.
Türkiye'de hiçbir inanç grubunun bu değişimin dışında bulunmadığını anlatan Yılmaz, bu konudaki farklılıkların Müslüman üst kimliğine engel olmadığını söyledi.
Yüzyıllarca bir arada yaşayan Aleviler ve Sünnilerin kardeş olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Ülkemizde Alevilerle ilgili sorunlar sadece Alevileri, Sünnilerle ilgili sorunlar sadece Sünnileri değil, hepimizi ilgilendirmektedir çünkü bizler bir vücudun parçaları gibiyiz. Bir organdaki sıkıntı diğer organları da vücudun tamamını da etkiler. Bu gerçekten hareketle mevcut sorunlarımızı da birlikte çözeceğiz." şeklinde konuştu.
Yılmaz, inanç ve düşünceler arasında aynı, benzer ya da farklı yönlerin tam olarak öğrenilmesi halinde karşılıklı iletişim bağlarının güçleneceğini kaydetti.
Bu hedefe sadece okul programlarıyla ulaşılamayacağına işaret eden Yılmaz, bu konuda başta anne ve babalara, eğitimcilere, aydınlara, kanaat önderlerine, din görevlilerine, Alevi vakıf ve dernek mensuplarına, medyaya ve milletin her kesimine büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı.
"Hepimiz bu toprakların öz evladıyız"
Bakan Yılmaz, Alevilerin şikayet ettiği sorunları hükümet olarak çözmekte kararlı olduklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkesin inancını tam özgürlük içinde yaşayacağı iklimi sağlamının ***reti içerisindeyiz. Hiçbir ayrım ve fark gözetmeksizin tüm inanç ve kültürlerin yaşaması ve geleceğe aktarılması bizlere vazifedir. Hepimiz bu toprakların öz evladıyız. Bu topraklar, hep karşılıklı saygının beşiği olmuştur. Camiler de cemevleri de birliğimizin, dirliğimizin göstergesi olarak kardeşçe, bir arada, ilelebet var olmaya devam edecektir."
"Bizler bu güzel ve büyük ülkenin eşit vatandaşlarıyız"
İnancın doğru bir kaynaktan karşılanmasının kişi, toplum huzuru ve gelişim için gerekli ve şart olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Devlet olarak vatandaşların inançlarına yönelik ihtiyaç ve taleplerini karşılamak bizim hem görevimiz hem de sorumluluğumuzdur. Bu ülkede yaşayan her bir vatandaşımızın birlikte yaşadığı insanların inancını, kültürünü, değerlerini bilmesi ve birbirini tanıması, barış içinde bir arada yaşamanın da gereğidir. Bu amaçla Din Kültürü ve Ahlak dersinde vatandaşlarımızın inançlarının, değerlerinin esas unsurlarının çerçevesini öğrencilerimize öğretmek istiyoruz."
"Bizler bu güzel ve büyük ülkenin eşit vatandaşlarıyız." diyen Yılmaz, bu güzel ülkede barış ve huzur içinde yaşamanın ortak irade olduğunu söyledi. Bu irade doğrultusunda dayanışmanın artırılmasının herkesin ortak görevi olduğunu belirten Yılmaz, ehlibeyt yolunda Türkiye'nin birlik ve barışına, huzuruna katkı verenlere teşekkür etti.