Aşk “oyun” değildir her şeyden evvel; “gerçek”tir!
Aşk “hesaplanan, hesaplanmış olan, kurgulanmış olan” değildir
Aşk “heyecan arayanların denemesi için bir eğlence” asla değildir!
Aşk “rutinden sıkılanların farklılık arayışı” değildir!
Aşk “günübirlik takılma” değildir!
“Bir şeycik olmaz biraz flörtten” değildir aşk!
Aşk “ilgi arayan, aç, doyumsuz ruhların tüketeceği aperatif bir atıştırmalık” değildir!
“Aynı anda birden fazla kişiyle ilgilenmek” değildir aşk!
Aşk “bir kalbe birden fazla kişi koyabilmek” değildir!
“Basit” değildir aşk; onurludur, haysiyetlidir, gururludur, kırılgandır; bu yüzden;
“Kabalık” değildir aşk; “incelik”tir bilakis…
Aşk “sıradan” değildir, “benzeri olan” değildir!
Aşk “salt şefkat” olmadığı gibi “yıkıcı bir şiddet” de değildir!
“Hercailik” değildir ki aşk; “ayran gönüllülük” hiç değildir!
“Herkes beni beğensin, herkes bana âşık olsun; sen de bunlardan bir ol” değildir aşk!
“Her önüne gelene kendini sunmak” değildir aşk; kapamaktır sana ait tüm kapıları diğerlerine ki; sunabilesin kendini o senin için “tek” olana…
“Paylaşmak” değildir aşk! “Paylaşılmak” asla değildir!
Aşk paylaşmaz; paylaşan ya da paylaşılan, aşk olamaz!
Tüm bu sebeplerdendir ki zavallı ruhların sandığı gibi “bitmeyen” de değildir aşk!
Hiç yaşanmamış gibi bitendir kimi zaman bilakis!
Aşk kapısı ateştendir, tenden azadedir, dili saftır, ruhu saftır, kalbi temizdir.
Aşk “tek”i görmektir. O ne derse odur, o neredeyse orasıdır…
“O”dur “O”!, sadece “O”dur!
Tereddütsüz, koşulsuzdur. Gönüllü teslim olandır.
Nefsine dair her şeyden geçmektir aşk, vazgeçebilmektir.
Gözün hala görüyorsa, hala açıksa algıların fıldır fıldır,
Aklın buhar olmadıysa,
O aşk değildir! Uçarılık ya da başka şey; mühim değildir o halin adı da;
Kaldı ki; esamesi bile okunmaz zaten aşkın yanında…
Ne yazık ki herkes ödüllendirilmez aşk duygusuyla.
İyisi mi uymuyorsa yukarıdakiler sana;
Zorlama hiç sen, kafana göre takıl.
Şöyle bir dolaş aşk kapısında,
Bir soluklan; sonra ayrıl!