Lizozom organelinin ilk keşfi Christian de Duve tarafından, hücre yapısının elektron mikroskobuyla incelenmesi sonucu gerçekleşmiştir. Christian De Duve, lizozomları elektron mikroskobu ile inceleedikten sonra tek kat zarla çevrelenmiş, içi homojen olmayan yoğun materyalle dolu oluşumlar olarak tanımlamıştır. Daha sonraki süreçlerde yapılan araştırmalar sonucu yoğun materyallerin asit pH’de etkili 10-12 çeşit hidrolitik enzimler olduğu bulunmuştur. Lizozomun içerisinde bulunan ağır metallerin arasında asit fosfataz, asit ribonukleaz, asit lipaz, kollagenaz vb. enzimler dikkat çekmektedir.
Yazımız içerisinde lizozom özellikleri, yapısı ve görevleri konu bütünlüğü sağlamak amacıyla iç içe yazılmıştır.
Lizozom organeli, eritrositler hariç tüm memeli hücrelerinde bulunurlar. Yani bir diğer ifade ile lizozom hayvan hücrelerinde bulunmasına karşın bitki ve diğer türlerde bulunmaz. Bitki ve mantar türlerinde lizozomun görevini litik kofullar üstlenir.
Sitoplazma içerisinde yer alan lizozom golgi cisimciğine çok yakın bir konumda granüller şeklinde belirir ve bu granüllü birim zar ile çevrilidir. Lizozomun golgi aygıtı (cisimciği) yakın olmasındaki en büyük neden enzimlerin golgi aygıtı tarafından üretilmesidir. Lizozom ve golgi aygıtı arasındaki bu ilişki ve bu organellerin endoplazmik retikulum tarafından meydana geldiği bilinmektedir.
Hücrenin sitoplazmasında herhangi bir olay veya nedenden dolayı lizozom zarı yırtılması sonucu lizozom içerisindeki emzimler ve asidik yapılar sitoplazmaya dağılır ve hücre sindirilip parçalanır. Bu olaya otoliz denilmektedir.Lizozom organelinin dokuyu sindirme işleminede histaliz denilmektedir.
Lizozom organelinin görevleri için tıklayınız…
Hücrenin sindirim işleminin başrol organeli Lizozom organeli zarını hidrojen iyonlarını sitozolden lizozom lümenine pompalayarak, içerisindeki pH’nın pH 5’te tutulmasını sağlayarak dengeyi korur.
Lizozom organeli yaklaşık olarak 0,5 mikron çapında lipoprotein yapıya sahip bir zarla çevrilmektedir. Bu zar yapısının içerisinde genellikle sindirim işleminde kullanılan bazı enzimler yer almaktadır.
Lizozom organelinin ilk keşfi bir farenin karaciğeridir. Daha sonraki yıllarda bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucu alvuyarlar dışında diğer tüm hayvan hücrelerinde, özelikle vücut savunmasına önemli görev üstlenen akyuvarlarda ve makrofajlarda bol miktarda olduğu gözlenmiştir.
Peki neden makrofaj ve akyuvarlarda lizozom sayısı fazladır? Çünkü Makrofajlar ve akyuvarlar vücut içerisinde karşılaştıkları yabancı maddeleri fagositoz yoluyla alıp sindirirler makrafaj ve akyuvarların yaptıkları bu işlem nedeniyle sayıları fazladır.
Bu bilgiler dışında mantarlar ve mayalarda da lizozom benzeri yapıların varlığı saptanmıştır. Bakteri aleminde ise lizozom organeline rastlanmamıştır ancak hücre yapılarında bazı sindirim emzimlerine rastlanmıştır.
Lizozom organeli sitoplazma içerisinde yaşlanmış, yıpranmış yada fonksiyonunu kaybetmiş organelleri enzimleri aracılığıyla sindirirler. Lizozom organelinin bu işlenleri nasıl yaptığı tam olarak aydınlatılamamıştır. Ancak yapılan bazı araştırmalarda hücrenin sindirim kofullarında ribozom ve mitokondri organellerine rastlanmıştır.