Davranışsal Terapi Nedir, Biyomedikal Sağaltım Nedir, Bilişsel Terapi Nedir, Bilişsel-Davranışsal Terapi Nedir, Çift Ve Aile Terapisi Nedir, Elektrokonvülsif Terapi Nedir,
Grup Terapisi Nedir, Kişilerarası Psikoterapi Nedir, Işık Terapisi Nedir, Oyun Terapisi Nedir, Psikodinamik Psikoterapi Nedir?
Psikoterapistler, danışanlarına, kökleşmiş, sorunlu davranış kalıplarıyla başa çıkmaları için araçlar sunmak ve hastalık belirtilerini yönetmelerine yardımcı olmak için çeşitli yaklaşımlar kullanmaktadır. Deneyimli psikologlar, hasta için en etkili olacak tedavi planını tasarlarken danışanlarıyla birlikte çalışır. Bu plan bazen tek bir yöntem içerse de, genellikle terapide “eklektik bir yaklaşım” olarak adlandırılan ve birkaç farklı yöntemin öğelerini kullanan bir plan olmaktadır.
Davranışsal Terapi:
Adından da anlaşılacağı üzere, bu yaklaşım, ödüllendirme, destekleme ve duyarsızlaştırma yollarıyla istenmeyen davranışları değiştirmeye odaklanır. Duyarsızlaştırma, kaygı, rahatsızlık veya korku uyandıran ve istenmeyen tepkileri oluşturan kaynakla yüzleşmenin kullanıldığı bir yöntemdir. Davranışsal terapi genellikle istenen davranışları güçlendirmek için başkalarının, özellikle de ailenin ve yakın arkadaşların işbirliğini içerir.
Biyomedikal Sağaltım:
Psikoterapi ile birlikte uygulanan ilaç tedavisinin birçok duygusal, davranışsal ve zihinsel bozuklukta etkili bir yöntem olduğu kanıtlanmıştır. İlaçların türü, bozukluk ve tedavi edilen kişiye göre değişiklik gösterir.
Bilişsel Terapi:
Bu yöntem, kişinin kendi kendine zarar verdirici, yıkıcı duygu ve davranışlarını yaratan çarpıtılmış düşünce kalıplarını saptamayı ve düzeltmeyi amaçlar. Hedef, düşünme biçiminin, daha dengeli ve üretken bir davranışı sağlayacak bakış açısı ile değiştirilmesidir.
Bilişsel-Davranışsal Terapi:
Bilişsel ve davranışsal tedavilerin bir kombinasyonu olan bu yaklaşım, insanların olumsuz düşünce kalıplarını, inançlarını ve davranışlarını değiştirerek, semptomları yönetebilmelerine, daha üretken ve stressiz yaşamalarına yardımcı olmaktadır.
Çift Ve Aile Terapisi:
Bu yaklaşım, terapist tarafından yönetilen, bazen çiftle bazen bütün aile grubuyla, ya da tek tek kişilerle yapılan görüşmeleri ve sorun çözme oturumlarını içerir. Böyle bir terapi, çiftlerin ve aile bireylerinin birbirlerine karşı anlayışlarını geliştirir ve aralarındaki iletişimi kolaylaştırabilir. Bu terapi, aynı zamanda, daha şiddetli sorunlara ya da zihinsel bozukluklara neden olabilecek davranış kalıplarını da giderebilir. Aile terapisi, aile bireylerini zihinsel rahatsızlıkların niteliği konusunda eğitmeye de yardımcı olur. Örneğin, akıl hastalığına sahip bir aile üyesine sahip olmanın yarattığı öfke ya da suçluluk duygusunun etkileriyle daha iyi başa çıkma becerilerini öğretebilir.
Elektrokonvülsif Terapi:
ECT olarak da bilinen bu yöntem, bazı majör depresyon, akut mani ve şizofreni biçimlerini tedavi etmek için, beyinde düşük voltajlı elektrik stimülasyonunun kullanılmasıdır. Potansiyel olarak hayat kurtarıcı bu teknik, yalnızca diğer terapiler başarısız olduğunda, kişi ağır hastaysa ve ilaç kullanamıyorsa ya da intihar olasılığı yüksek olduğunda kullanılmaktadır. Ekipman, dozaj uygulamaları ve anestezideki önemli iyileştirmeler, yan etkilerini önemli ölçüde azaltmıştır.
Grup Terapisi:
Bu terapi türü benzer sorunlara sahip olan ve düzenli olarak bir terapistle buluşan 4-12 kişiden oluşan grupları içerir. Terapist, sorunlarından kurtulmalarına ve davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olmak için grubun üyelerinin duygusal etkileşimlerini kullanır.
Kişilerarası Psikoterapi:
Bire bir görüşmelerle, hastanın mevcut yaşamı ve aile, sosyal çevre ve çalışma ortamlarındaki ilişkileri üzerine odaklanılmaktadır. Amaç, içgörü ile sorunları belirleyip çözmek ve güçlü kişilik özelliklerini öne çıkarmaktır.
Işık Terapisi:
Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu (SAD), gün ışığının dalgalanmalarıyla ilişkili görülen bir depresyon biçimidir. Genellikle sonbaharla birlikte başlamakta ve gün ışığının azaldığı karanlık havalı kış ayları boyunca devam etmektedir. SAD hastalarının tedavisinde, “ışık kutusu” olarak adlandırılan tam spektrumlu ışık kaynağının kullanılması yararlı olmaktadır.
Oyun Terapisi:
Küçük çocuklara yönelik bu yöntem, onlarla iletişim kurmak ve sorunlarını çözmek için resim, kuklalar, diyoramalar, drama gibi çeşitli etkinlikleri kullanmaktadır. Oyun, çocuğun başka biriyle görüşemeyeceği duygularını ve sorunlarını ifade etmesini sağlamaktadır. Bu yaklaşım, mevcut duygusal ve davranışsal sorunların temelini oluşturan geçmiş çatışmalar üzerine odaklanmaktadır.
Psikodinamik Psikoterapi:
Psikanaliz ilkelerine dayanan bu terapi haftada bir veya iki kez görüşmelerle sürdürülür. İnsan davranışının, geçmiş deneyimlerine, genetik faktörlere ve şimdiki duruma göre belirlendiği öncülüne dayanır. Bu yaklaşım, duyguların ve bilinçsiz motivasyonun insan davranışlarında yaratacağı belirgin etkiyi önemser.
Alıntıdır.