kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    VitaA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır.
    Üyelik tarihi
    14.Ekim.2017
    Mesajlar
    7,117
    Mentioned
    2865 Post(s)
    Tagged
    64 Thread(s)

    Peter Pan Sendromu


    Farkında mıyız?

    Kendine ve kendi ihtiyaçlarına odaklı,

    en ufak bir zorlanmada vazgeçip

    anne babasına sığınan,

    hayata en tepeden başlama

    hayalleri kuran

    bir nesil yetişiyor...

    Peki niçin böyle oluyor?

    Yetiştikleri aile ortamının

    bunda etkisi var mı?


    PETER PAN, James Matthew Barie tarafından yazıldığında sadece eğlenceli bir çocuk kitabıydı. Hep çocuk kalmak ve hiç büyümek istemeyen bir kahramanın başından geçen heyecanlı ve neşeli maceraları konu ediyordu.

    Sonraları Peter Pan, psikolojik bir sendroma isim oldu. Psikoterapist Dan Kiley “Peter Pan sendromu ve hiç büyümeyen erkekler” adlı kitabında, ilk defa bu sendromdan bahsetti.



    Peter Pan sendromu nedir?


    Yetişkin olmanın negatif yönlerine odaklanan, büyümenin getirdiği sorumlulukları almaktan kaçınan ve yaşı ilerlese de çocukluğa dair alışkanlıklarına devam eden kişilerin yaşadığı sorun ‘Peter Pan sendromu’ olarak adlandırıldı.

    Günümüzde Peter Pan bir masal kahramanı olmaktan öte bizzat hayatımızın içinde yaşayan kişilere dönüştü. Bir çoğumuzun hayatında ya da çevresinde bir Peter Pan mutlaka var. Arkadaş, komşu, eş veya çocuklar...

    Modern çağın ve bu çağa özgü yaygın anne baba tutumlarının sonuçlarından sadece biri Peter Panlar... Büyümek istemeyen, büyümenin getirdiği sorumluluklardan kaçınan ve birey olarak özgürleşmektense, ailesinin yanındaki görünürdeki konforuna devam eden bu kişiler hızla çoğalıyor.



    Modern zaman Peter Panlarının özellikleri


    ‘Çocuk yetişkinler’ olarak tanımlayabileceğimiz bu kişiler büyümeyi adeta erteliyor. Okul yılları uzatılıyor. Akademik çalışmalarla askerlik ve iş hayatı erteleniyor. İş konusunda aşırı seçici davranılıyor. En tepeden başlama, cv’ye güzel maddeler yerleştirme kaygısı, zor beğenen ve çok seçici bir tutuma sebep oluyor.

    Hedefleri yüksek, kariyer planları ayrıntılı olan bu nesil, görünürde ne istediklerini biliyorlar, bilinçliler. Fakat sorumluluk almak konusunda oldukça isteksizler. İşin ilk basamakları ve çıraklık gibi deneyimleri yaşamadan en tepeden başlamak istiyorlar. En azından hayallerini bunlar süslüyor. Önlerine çıkan fırsat ve alternatifleri bunlardan yüzlercesi varmışçasına eliyorlar.

    İlk bakışta özgüven gibi algılan durum, bazen sahte ve şişmiş bir benlik algısına dönüşebiliyor. Bu kişiler kendi gerçekliğini algılamakta ve doğru değerlendirmekte zorlanıyor. Adeta kendine yabancılaşıyor. Bu tip insanları dinlerken yaşadığımız şaşkınlık da çoğu zaman buradan kaynaklanıyor. Dinlediklerimiz karşısında özgüvenli bir insanla mı, yoksa uçan biriyle mi muhatap olduğumuz konusunda çelişkiye düşüyoruz.

    Kendine yabancılaşma bazen o boyutlara varıyor ki, kişi anlattıklarını gerçeğin ta kendisi olarak algılıyor. Bu durumda büyümenin getirebileceği değişim imkânları da kısıtlanıyor. İnsanın kendi gerçeğini bilmesi hakikaten çok değerli...

    Neredeyim, ne kadarını biliyorum ve nereden başlamalıyım gibi sorulara daha gerçekçi ve insaflı cevaplarla işe başlamak gerekiyor.

    Anne babaları en çok endişelendiren hedefsiz, ne istediğini bilmeyen, umarsız davranan çocuklar ve gençler... Planı ve hedefleri olmayan, bunlar üzerinde düşünmeyen kesim kadar, gerçek dışı hedefleri olan, kapasitesinin üstünde başlangıçlar hayal eden kesim de hayatın ritmine uymuyor. Hayal kırıklığı ve hüsran her iki gruptaki gençler için de çoğu zaman kaçınılmaz son oluyor.



    Peki çocuklarımız gerçeklikten neden bu kadar uzak büyüyor? Büyümekten kaçınan, yetişkin olmaktan korkan ve erteleyen modern zaman Peter Panları nasıl yetişiyor?


    Günümüzde anne babalık sınırları fazlasıyla genişletilmiş bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.*

    Çocuğun kendi yapabileceği sorumlulukları bile üzerine alan, bir kurstan diğer aktiviteye yetişmesi için koşuşturan, küçük yaşta hiçbir sorumluluk vermeyen ama bir o kadar da kaygılı ve endişeli bir anne babalık profili oluşmaya başladı.*

    Bu durum bir türlü büyüyemeyen ve hayata dair kendi sorumluluklarını alamayan ya da hep erteleyen bir neslin ortaya çıkmasını sağladı.*

    Küçüklükten itibaren tüm sorumlulukları onun yerine yapılmış olan bir çocuk doğal olarak büyüdüğünde de var olan konforun ve hayat standardının devam etmesini istiyor.



    Kaş yapayım derken göz mü çıkarılıyor?


    Aslında onları hayatın her türlü zorluğundan aşırı bir çabayla korumaya çalışırken bencilleştirdiğimizi fark edemiyoruz. Kendine odaklı büyümüş bir çocuk ileride diğerlerini ve diğerinin acısını görmekte zorlanıyor. Empati kurmakta güçlük çekiyor.*

    Kendine ve kendi ihtiyaçlarına odaklı, en ufak bir zorlanmada vazgeçip anne babasına sığınan, hayata en tepeden başlama hayalleri kuran bir nesil yetişiyor.



    Eskinin vaktinden önce yetişkin olmuş çocukları, şimdinin çocuk kalmış büyükleri


    Eskiden çocuklar daha çok hayatın içinde olduğu için yetişkin olmakta zorlanmıyordu. Hatta diyebiliriz ki, belki de vaktinden önce yetişkin olmak zorunda kalıyordu. Bir ifrat ve tefrit noktası olsa da, yaşadığımız döneme oranla çocuklar yetişkin olmakta ve yetişkin sorumluluklarını almakta hiç bu kadar isteksiz olmamışlardı.

    Günümüzde çocuklar genellikle babadan uzak büyüyor. Daha az görüyor, daha az vakit geçiriyor. Çocuk için babanın kendisi kadar emeği de yabancılaşıyor. Birçok çocuk babasının tam olarak ne iş yaptığını, ne ürettiğini bilmiyor. Sadece para ve alım gücü üzerinden bir bağ kuruluyor.*

    Eskiden emeğe ve üretkenliğe çocuklar daha çok şahit olabilirken, yaşadığımız çağda bu durum gittikçe zorlaşıyor. Çocuklar her şeyin hazır olarak geldiği algısıyla büyüyor.*

    Hiçbir eksiği olmadan, düşmeden, üşümeden, hasta olmadan ve ağlamadan büyüsün kaygısıyla yetiştirilen çocuklar maalesef sürekli bir çocukluğa da mahkum ediliyor.



    Acemi anne baba, patron çocuk


    Yine günümüzde ‘Patron çocuklar’ın olduğu çocuk odaklı aileler, sınırları olmayan bir özgürlükle çocuklarını yetiştiriyor. Oysa çocukların özgürlük kadar sağlıklı sınırlara da ihtiyacı var. Aynı zamanda yaşına uygun verilen sorumluluk duygusu kendine güven ve yeterlilik duygusu için de gereklidir.

    Fıtri denge bozulduğunda hayatın içinde de aksamalar ortaya çıkıyor. Çocuğun büyüme ritmine, iyi niyetli dahi olsa yapılan aşırı müdahaleler faydadan çok zarar veriyor.

    Aşırı koruyucu ve kaygılı aile modelinin, yaşına uygun sorumluluklar veren, çocuğun emeğini ve çabasını destekleyen bir yapıya dönüşmesi gerekiyor.*

    Sorunları konusunda sorumluluk almasına izin verilen çocuklar çözüm bulmak için de o oranda çaba gösteriyor. Ama tüm sıkıntıları o daha fark etmeden ailesi tarafından çözülen çocuklar ise ileride yetişkin olmak ve yetişkin sorumluluklarını almak konusunda zorlanıyor.

    Sonuç olarak diyebiliriz ki, anne baba çocuğa büyüme yolculuğunda eşlik eden tecrübeli birer refakatçidir. Onun yerine hayatı yüklenen kişiler değildir.


    Alıntı

  2. #2
    Grace - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    11.Kasım.2017
    Mesajlar
    16
    Mentioned
    13 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Benjamin Button'ın psikolojik versiyonu denebilir. 10-15 yaş arasında ortaya çıkar ve 40 yaşlarında bireyin tam bir velet olmasına neden olur. Sayın ebeveynler kaş yaparken göz çıkarmayalım.

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Hoş geldin peter salvatore
    Konu Sahibi TF-System Forum Yeni Gelen Üyeler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 19.Eylül.2016, 18:47
  2. Sömürgeci Geçmişe Özlem | Peter Geoghegan | Al Jazeera
    Konu Sahibi KaMoreNa Forum Makaleler & Köşe Yazarları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 22.Haziran.2016, 13:41
  3. Othello sendromu nedir? Othello sendromu ne demektir?
    Konu Sahibi muStafa Forum Ruh & Sinir Hastalıkları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 28.Nisan.2015, 08:20
  4. IŞİD Peter Kassig'i İnfaz Ettiğini Duyurdu
    Konu Sahibi Ehli Nur Forum Türkiye'den Haberler
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 16.Kasım.2014, 12:23
  5. Down Sendromu
    Konu Sahibi aRZuU Forum Engel Türleri Ve Hastalıklar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 19.Şubat.2014, 01:12

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort