Çocukluğundan başlanır, babasının bıraktığı izlerden, karanlık odalardan, ağlama krizlerinden. Nedensiz öfkelerinden belki. Belki uzun dalıp gitmelerinden.
Bir kadın sevilmeye bir önceki adamın bıraktığı izlerinden başlanır. Çünkü mutlaka başka bir adam vardır, sizden önce yaralayan bir adam.
Meriç'e bağlamadan, usulca sarıp sarmalayarak başlanır.
Unutturarak belki.
Belki hiç hatırlatmadan, bilerek ama.
Sevilmeye güçsüzlüklerinden başlanır, "sana güveniyorum", "yaparsın" diyerek belki. Çünkü hayat yapamayacağımızı söyler bize hep. Sevilmeye özgüveninden başlanır.
Bir sürü cevap vererek başlanır. Anlatarak, anlayarak, anlamaya çalışarak.
Tedavi edermiş gibi değil ama gülüşünün, gözlerinin hastası olarak başlanır.
Gözlerinden başlanır, gülüşüyle taçlanır.
Bir kadın sevilmeye neresinden başlanır?
Kalbinden sandığımız şey aslında akıl.
Sevilmeye aklının güzelliğinden başlanır.
Sonrası iyilik, güzellik.