Büyük Bir Egoya Sahip Olmanın İnsana Yarardan Çok Zarar Getirdiğinin 10 Net Kanıtı

Egoyu beslemek, büyütmek, kendimizi diğer insanlardan olabildiğince ayrı tutmak bize iyi bir şey yaptığımızı hissettirebilir sevgili dostlar. Ancak büyük egoya sahip olmak insanın hayatına gereğinden fazla acı ve omuzlarına gereğinden fazla yük bindirir. Kendine güvenmek ayrı bir konu... Öz güven sağlıklıdır, ego ise yıkıcı. İşte büyük bir egoya sahip olmanın hayatınızı olumsuz yönde etkilediğinin 10 kanıtı:

1. Büyük bir ego, merhametli bir insan olmanızı imkansız kılar.



Büyük egoya sahip olan insan karşısındakilere güvenmez ve onlardan her zaman en kötüsünü bekler. Devamlı savunma pozisyonundadır ve yalnızca kendisine odaklı bir yaşam sürdüğü için çoğu zaman büyük resmi göremez. Herkesin devamlı ona saldırmakta olduğuna inanır ve bundan farklı bir gerçeklik algılayamaz. Dış dünya ona düşmandır...

2. İnsanların sizden uzaklaşmasına sebep olursunuz.




Eğer yanınızda yer alan birileri olacaksa da bunlar büyük ihtimalle sizin için yanlış insanlar olacaktır. Sizin için doğru olan insanları kendinizden uzaklaştırısınız. İnsanların büyük çoğunluğu kendilerini yanında iyi hissettikleri kişilerle birlikte olmak isterler. Büyük egolu bir insan etrafındakileri daima yargılar, kendisinin onlardan daha iyi olduğunu kanıtlamaya çalışır ve sevgi ya da dostluk gibi kavramları algılamakla alakalı ciddi sıkıntılar yaşar.

3. Kendi gelişiminizin önüne taş koyarsınız.



Ego, yalnızca kendinizi dinlemenizi ve kendi bildiğinizi yapmanızı ister. Bu elbette bir noktaya kadar gereklidir fakat işin aşırıya kaçması, etrafınızdaki insanların tecrübelerine kulak asmamak, insanların tavsiyelerini dikkate almamak noktasına gider. Sadece kimi zaman bazı insanların sizden daha tecrübeli olabileceğini ve kimi konular hakkında sizden daha fazla bilgi sahibi olabileceklerini kabul etmeniz gerekir. Bu tavsiyeleri aldıktan sonra elbette yine bildiğinizi yapacaksınızdır fakat bunların önünü tamamen kesmek sizi belki de başarıdan alıkoyacaktır.

4. Aşkın hayatınıza girmesini ister istemez engellersiniz.



Kendinizi kırılganlığa açmadıkça risk almamaya, reddedilmekten korkmaya, kendi şansınızı kendi ellerinizle yok etmeye başlarsınız. Aşka dair yapacağınız bir girişimin mutlulukla sonuçlanma olasılığı %50 iken risk almayarak bunu sıfır noktasına indirirsiniz. Kısacası kendi mutluluğunuza engel olursunuz sevgili dostlar. İnsanların size gelmesini bekledikçe etrafınızdaki muhteşem insanları elinizden kaçırmaya devam edersiniz ve kendinizi korumak için onları dışlamaya, kötülemeye başlarsınız.

5. Mantıksız davranışlar sergilemeye başlarsınız.



Ego, daima haklı çıkmak ister. İnsanlarla mantıklı ve faydalı bir biçimde iletişim kurmak yerine önemsediğiniz tek şey haklı ya da galip çıkabilmektir. Bu uğurda da elinizden geleni ardınıza koymazsınız. Sırf tartışmayı kaybettiğinizi düşünmemek için daha sonradan pişman olacağınız şeyler yapar, aslında inanmadığınız şeyleri söylersiniz. Pişmanlık sizin pişmanlığınız, başka kimse zarar görmez...

6. Kendinizi sağlıksız bir hırs ve rekabete kaptırırsınız.




Artık önemli olan yalnızca siz olduğunuz için, başkalarının ne durumda olduğunun hiçbir önemi yoktur. Siz istediğiniz her şeye ulaşın yeter. Bu uğurda başkalarını kötü duruma düşürmek, ezip geçmek gerekiyorsa da bunun bir önemi yoktur. Hatta siz devamlı iyiye gittiğiniz sürece diğer insanların kötüye gidiyor olması iyi bile sayılabilir. Kaldı ki sahip olduğunuz şeylerin kıymetini de bilemezsiniz. Tüm arzu, siz o şeyleri elde edene kadardır ve ne kadar fazla şeye sahip olursanız olun hala diğerlerinin sahip olduklarını kıskanmaya devam edersiniz. Empati eksikliği deyin, hayatı fazla ciddiye almak deyin, ne derseniz deyin hepsi doğru olacaktır...

7. Her şeyi gereğinden fazla yargılarsınız.

Ego, etrafımızdaki herkesi ve her şeyi yargılamak; içinde bulunduğumuz her durumdan şikayetçi olmak ister. Rahatı hiçbir zaman yerinde değildir egonun; mutlu olması çoğu zaman imkansızdır. Onun, sizin için belirlediği belirli standartlar vardır ve bu standartların dışına çıktığınızı gördüğü an yargılayıcı bakışlarını üzerinize yöneltir. Kimse doğru değildir, kimse havalı değildir, hiçbir yer sizin klasınıza uygun değildir ve siz tüm bunları düşünürken aslında yalnızca kendi eksikliklerinizi dışarıya yansıtmakta ve içten içe kendinizi yargılamaktasınızdır.

8. Günbegün daha açgözlü bir insan haline gelirsiniz.




Ego hiçbir zaman doymak bilmez a dostlar. Her zaman büyümek, daha fazla beslenmek, tüm dünyayı yutmak ister. Hırs elbette belirli bir ölçüde olduğunda sağlıklı bir şeydir, insana hedeflerine giden doğrultuda büyük motivasyon sağlayabilir fakat kendimizin ve diğer insanların değerini sahip oldukları nesneler üzerinden değerlendirmek algımızı kısıtlar, maddiyata düşkün ve tatminsiz bir hayat sürmemize sebep olur.

9. Hayatınıza gereksiz ve yoğun bir stres katarsınız.



Sürekli herkesi ezip üste çıkmaya çalışmak, sürekli herkesi ve her şeyi kendinize yönelik bir tehdit olarak algılamak, devamlı kazanmaya ve yutmaya çalışmak kolay iş değildir sevgili dostlar. Üzerinize çok büyük ve gereksiz bir stres bindirir, hayattan tat almanızı ve sevgiyi hissetmenizi güçleştirir. Kafanızın içinde süregiden konuşmanın esiri olur ve etrafınızı fark etmekte güçlük çekersiniz. Kendinizi hiçbir zaman hayal ettiğiniz yerde bulamazsınız ve bulamayacaksınızdır.

10. Ve kendinizi mutsuzluğa mahkum edersiniz.




Ego hayatınızı belirli bir süre sonra zindana çevirir. Kendinizi, kendi kurduğunuz parmaklıkların içine hapseder ve sizi seven insanları kendinizden uzaklaştırırsınız. Beslemeye çalıştığınız benliğiniz hayatınızı ele geçirir ve hayal kırıklıkları ve zorluklarla sağlıklı bir biçimde başa çıkmanızı imkansız kılar. Egonuzu kontrol altına almadıkça ilişkileriniz, kariyeriniz ve hayatınız bir hüsranlar serisi şeklinde hissettirmeye devam edecektir. Bunu kendimize neden yapalım ki, değil mi ama?





Onedio