Facebook`ta bir kadın arkadaş, Hıristiyan adeti diye yılbasında herşeyi günah ilan etmiş!
Saymış da saymış: fındık fıstık çerez yemekten, toplanmaktan, alışveriş yapmaktan, TV yılbaşı programlarına bakmaya kadar herşey günah!
Onlarca kişi de doğru mu yanlış mı diye tartışıyor! Allah allah !
Kuran`da böyle bir şey yazmıyor, ama aralarında bir bilen yok!
14. ve 15. yüzyıllarda Avrupa öyle derin bir düşünsel çöküntü dönemine girmişti ki, Kilise ve papazlar meleklerin kadın mı erkek mi olduğunu tartışmaya yıllarını harcarlardı.
Eh be hanımcığım, Hıristiyan adetiyse o zaman Hıristiyan arabasına da binme, biliminden de yararlanma!
Biz Batıya devletlerinin saldırgan, çıkarcı ve emperyalist politikaları yüzünden karşıyız. Batı halklarına ise dostuz.
Ayrıca yılbaşı Hıristiyan adeti değil ki be hanımcığım! İnsanlığın binlerce yıllık adeti. Kimi o gün kutluyor, kimi başka bir gün, bunun kime ne zararı var? Dostunun mutluluğunu paylaşıversen olmaz mı? Kıyamet mi kopar?
M.S. 600-800 arası dönemde, Hıristiyanlık batı Avrupa`da yayılırken, buradaki Cermen`lerin de Frankların da yılbaşı adeti var idi. Bahar başında kutlanırdı, tıpkı Kafkaslar, Mezopotamya ve Orta Doğu`daki Nevruz ya da Hıdrallez kutlamaları gibi, tüm kuzey yarıküre halkları, sanki birbirleriyle sözleşmiş gibi, çeşitli isimler altında yılbaşı diye, havaların ısınmasına, tohumun yeşermesine sevinir, karnının doyacağı ürünlerin büyüyeceği ümidiyle yılbaşı kutlardı. Ama Kilise ne yaptı: şeytan adeti diye Avrupa`da yılbaşını kutlamayı yasaklamaya kalktı, kutlayanlar cezalandırılıyordu. Ama Kilise 200-300 yıl sonra anladı ki yılbaşı adetini yasaklarsa, Hıristiyanlığa da geçmeyecek Avrupa! Serbest bıraktı!
Yani yılbaşı adeti Avrupa`da Hıristiyan adeti değil, tarihin derinliğine inerseniz, Hiristiyanlığa rağmen kendini kabul ettirmiş, halkların binlerce yıllık eski geleneğidir! Kutlama tarihleri halklara göre değişir. Bunda ne `günah` var !
4000 yıl önce de Mısırlılar ( eski Araplar) bahar gelince, tanrıçaları ISIS ağlayıp Nil nehrini gözyaşlarıyla taşırıp, tarlaların ekilmesini sağladı diye yılbaşı kutlarlardı!
Havaifişek geleneği de Hıristiyanlara veya Avrupa`ya ait değildir. Marco Polo romanını okuyanlar veya filmini görenler bilirler ki, daha M.S. 1200-1300 yıllarında (Yunus Emre günleri), bugünkü kuzey Çin ve Moğolistan`ı yöneten Kubilay Han`ın törenlerinde havai fişek atılırdı. Zaten barut ve havai fişek oralarda icat edildi ve ilk olarak kullanılmaya başlandı! Batıya sonra geldi ve burada da adet oldu!
Kendine yapılmasını istemediğini başkasına da yapmamak gerekir (Ayni zamanda doğa hukukunun da temeli olan bu kuralı halkımız `İğneyi önce kendine sonra çuvaldızı başkasına batır` diye tanımlamıştır). Kalleşlik, saldırganlık, cinayet, hırsızlık günahtır, yoksa başkalarına zarar vermeyen şeyler değil! O hanımefendi bunu bilmeli.
Kimbilir kaçıncı yılı evren ve insanlığın, ner`den bilelim? Kimine göre öyle, kimine göre böyle! Önemli mi kaçıncı yıla girmek de olduğumuz?
Hoşgeldin günümüz resmi tarihine göre 2018 varsayılan yeni yıl. Herkese kutlu olsun. Daha doğrusu:
Evrenin; sayesinde kendisini anladığı ve adına `insan` denilen o şey:
Sana bir yeni yıl daha kutlu olsun.
Yakışır!
Ali Develioğlu