İşten yorgun argın eve geldiniz. Oturup biraz TV izleyip dinlenmek istiyorsunuz. Ancak izleyebileceğiniz bir program bulamadınız. Her ne kadar seçim yapabiliyor, kanallar arası gezebiliyor olsanız da izleyebilecekleriniz oldukça sınırlıdır ve programları önceden kaydetmedikçe, yalnızca yayın esnasında yakaladıklarınızı izleyebilirsiniz. TV izlemek, Web’de göz gezdirmek gibi bir şey olsaydı daha iyi olmaz mıydı, bu durumda izlemek istediğin programı seçebilirdiniz. Bu, “isteğe bağlı olarak” TV programları sunmak için internet teknolojisini kullanan IPTV’nin (Internet Protokol Televizyonu) vaatlerinden biridir. Bu sistem nasıl çalışır? Bize ne gibi faydalar getirmektedir? Yayıncıların ve telefon şirketlerinin bu yeni hizmetleri sunmak için karşılaşacakları zorluklar neler olmaktadır? Hadi daha yakından bakalım!

Bir TV gözlemcisinin bakış açısından, IPTV aslında çok basit bir şekilde çalışmaktadır. Evinize bir çatı anteni, uydu çanağı veya fiber optik kablo ile gelen yayın sinyalleri ile TV programlarını almak yerine onları bir internet bağlantınız aracılığıyla video akışı halinde alıyorsunuz (internetten indirdiğiniz ve hemen hemen aynı anda oynatabildiğiniz videolar gibi). Muhtemelen 10 Mbps’e kadar olan internet bağlantı hızınız yeterli olmayacaktır. 10 ile 100 Mbps arasında bir internet hızı ile izleyebileceksinizdir. TV programlarını bilgisayarınızda veya set üstü bir kutu ile TV’nizde izleyebilirsiniz. Bu kutu internet bağlantınız ile var olan televizyon alıcınız arasında bir tür bağdaştırıcı görevi görerek, gelen sinyalleri çözümleyerek TV’nizde internet programlarını görüntüleyebilmenize imkan sunmaktadır.

Bir yayıncı veya telefon şirketi açısından IPTV biraz daha karmaşıktır. Kullanılmasını istediğiniz tüm videolar için gelişmiş bir depolama sistemine ve insanların istedikleri programları seçmelerine izin veren web stili bir arabirime ihtiyacınız bulunmaktadır. Bir izleyici bir programı seçtikten sonra, video dosyasını akış için uygun bir biçimde kodlamak, şifrelemek (yalnızca ödeme yapan kişilerin şifresini çözebileceği şekilde), reklamları yerleştirmek (özellikle de ücretsiz programlarda) ve internette bir kişiden (potansiyel olarak) binlerce ya da milyonlarca kişiye aynı anda bir şey göndermek, aktarımı sağlamak gibi birçok yapılması gereken iş bulunmaktadır. Ayrıca, sürekli yüksek kaliteli bir video aktarımı sağlamak için bunu nasıl yapmanız gerektiğini hesaplamanız gerekir.

IPTV Çeşitleri



IPTV genelde üç farklı türde sunulmaktadır. İlk çeşit ve muhtemelen zaten kullandığınız bir sistem olan isteğe bağlı video (VOD – video on demand) adı verilir. Netflix (çevrimiçi bir dizi-film sitesi) gibi bir hizmetle, izlemek istediğiniz bir TV programı, diziyi veya filmi seçersiniz, parasını öder ve izlersiniz. Dünyanın daha girişimci TV yayıncılarının bazıları tarafından farklı bir IPTV türü sunulmaktadır. İngiltere’de BBC (British Broadcasting Corporation), geçen haftaki programlarını BBC iPlayer adlı bir web tabanlı video oynatıcı kullanarak çevrimiçi hale getiriyor. Bu tür hizmetlere bazen zaman kaydırmalı IPTV denir, çünkü sizin için uygun bir zamanda sıradan, planlı yayınlar izliyorsunuzdur. Üçüncü tür IPTV, izlenmekte olan canlı TV programlarını internet üzerinden yayınlamayı gerektirir; bu nedenle canlı IPTV veya IP simülasyon yayınları da denilmektedir. IPTV’nin üç şekli de bilgisayarınızı kullanarak sıradan bir web tarayıcısı ile veya daha iyi kalite için bir set üstü kutu ve normal bir dijital TV kullanarak çalışabilir. Her üçü de ya kamusal internet üzerinden ya da temelde aynı şekilde çalışan bir özel ağ üzerinden (örneğin telefonunuz ve internet servis sağlayıcınızdan) çalışabilmektedir.

Kişiselleştirilmiş İnteraktif TV

Geleneksel TV yayını, bilginin tek yönlü çoklu iletişimi anlamına gelir, ancak televizyon ve videoları internetle birleştirmek, bilginin her iki yönde aktığı çok daha etkileşimli bir deneyim sunma olanağını sunmaktadır. Şimdiye kadar insanların TV yetenek veya şarkı yarışmalarında beğendikleri kişilere eş zamanlı oy verebildiklerini gördük ancak gelecekte TV programlarının çevrimiçi olarak yayınlandığı bir yerde, izlediğimiz programlara çok daha fazla katılım bekleyebiliriz. Bir sunucu, bir stüdyoda birkaç yüz kişiden oluşan canlı bir kitleyle konuşmak yerine, anında geri bildirim gönderebilecek binlerce veya milyonlarca canlı bir kitleyle konuşabilecektir. İzleyen herkes soruları sorabilir ve sunucunun cevap vermesini bekler. Veya belki de, TV şovlarının nasıl ilerlemesini istiyorsak o yönde oy kullanabilir ve programın akışını değiştirebiliriz. Ya da çok sayıda alternatif sonlu filmler ve diziler için profilimize uygun veya seçtiğimiz sonu izleyebileceğiz.

IPTV Nasıl Çalışır?

Geleneksel TV ile programlar radyo dalgalarına dönüştürülerek yayınlanır ve havadan evdeki bir çatı antenine gönderilir. Anten, dalgaları tekrar elektrik sinyallerine dönüştürür ve TV setiniz ses ve görüntü üretmek için onları çözer. Peki, IPTV nasıl çalışır?

Canlı programlar yayınlanırken akış halinde verilir, ancak önceden kaydedilmiş programlar ve filmler isteğe bağlı olarak seçilip akışa açılacak şekilde depolanmalıdır. Bazı VOD hizmetleri, sağladıkları programların sayısını depolama alanının yetersiz olduğu için sınırlandırır, ancak bu onların hizmetinin genel bant genişliğini ve internet üzerindeki etkisini sınırlamanın bir yoludur. Örneğin, BBC, kullanmakta olduğu iPlayer’da şimdiye kadar üretilen her programı hazır olarak sunsa, İngiltere’nin tüm internet bant genişliğinin önemli bir kısmı, televizyon dizileri ve şovları akışa sokarak potansiyel olarak şebekeyi veya diğer her tür net trafiğini ciddi bir şekilde yavaşlatabilecekti.

Öncelikle, TV programı (önceden kaydedilmiş ya da bir video kamerayla canlı olarak yakalanan), internet protokolünü kullanarak paket olarak teslim edilebilecek bir dijital formata dönüştürülmelidir. Bazen orijinal program zaten dijital formatta olacaktır; bazen dijital biçime dönüştürmek için fazladan bir işleme (analogdan dijital dönüşüme) ihtiyaç duyan standart bir analog TV görüntüsü (SD biçimi olarak bilinir) biçiminde olacaktır. Geçerli bant genişliği kısıtlamaları ile videoların sıkıştırılması (daha küçük dosyalar haline getirilmesi) gerekmektedir. Böylece arabelleğe almadan sorunsuz akışı sağlamaktadırlar (alıcı, gelen paketleri oluştururken periyodik gecikmeler oluşturabilir). Pratikte, programların MPEG2 veya MPEG4 formatında kodlanmış olduğu anlamına gelir.MPEG4, benzer bant genişliğinde çok daha kaliteli görüntü aktarımı sağlayan yeni bir video sıkıştırma biçimidir. SD yayınlarını aktaran MPEG2 sıkıştırma tekniğinin yarısı kadar bant genişliği kullanır. İşlem tamamlandıktan sonra, reklamlar eklenmelidir ve bilgiler şifrelenmiş olmalıdır.



Bir web sitesine göz attığınızda, iki bilgisayar arasında geçici bir bağlantı oluşturursunuz; böylece biri diğerinden bilgileri “çeker”. Bilgisayarınız (istemci), bakmak istediğiniz web sitesine karşılık gelen bir IP adresine doğrudan bağlanarak, diğerinden, genellikle çok daha güçlü bir bilgisayardan (sunucu) bilgi çeker. İstemci ve sunucu arasında, istemcinin aradığınız sayfayı oluşturmak için gereken dosyaları sunucudan talep ettiği kısa süreli ve kesikli bir görüşme yapar. Sunucular genellikle çok hızlı ve güçlüdür, pek çok istemci bu sayede aynı anda çok az gecikme ile bilgileri indirebilir. Bu birebir IP bağlantı şeklidir. Tek noktalı IP bağlantı şekli olarak bilinir.
Ancak, video akışları (onları indirirken bir diğer yandan video programları gelen akışı oynatır) söz konusu olduğunda, istemciler, sunucudaki kabul edilemez gecikmelere ve arabellek oluşturmaya neden olan çok daha fazla ve eşzamanlı bir yük bindirir. Dolayısıyla, akışla birlikte, her bir paketin sunucudan yalnızca bir kez çıktığı, ancak aynı anda birçok farklı yere gönderildiği IP çoklu yayınlama olarak bilinen farklı bir tür indirme işlemi kullanılır; teorik olarak, bu bir sunucunun birçok istemciye tek bir istemciyle olduğu kadar kolay bilgi gönderebileceği anlamına gelir. Böylece, 1000 kişinin hepsi internet üzerinden aynı anda Dünya Kupası finalini izliyorsa, IP çoklu yayınlama kullanarak 1000 müşteriye aynı anda sunucudan gönderilen tek bir video paketi akışı olacaktır. Aynı TV sağlayıcısı eşzamanlı olarak bir dizi bölümü sunuyorsa ve 1000 kişiden bazıları bunu izlemek için “kanalları değiştirmeye” karar verirse, etkin bir şekilde bir IP çoklu yayın grubundan diğerine geçip farklı bir video akışı almaya başlarlar.

İnternet sunucularının dünya çapındaki coğrafik konumları farklı ülkelerdeki kullanıcılara eşit derecede hizmet vermeyi zorlaştırmaktadır. Bu nedenle IPTV sağlayıcıları aynı verilerin kopyalarını tutan, içerik dağıtım ağları (CDN – content delivery networks) olarak bilinen sunucularda sıklıkla senkronize edilmiş, dünya çapında ağlar kullanır; böylece Amerika Birleşik Devletleri’ndeki insanlar California’daki sunucudan alıyorken, Avrupa’daki kişiler Frankfurt’tan almaktadır.

IPTV Protokolleri

Bir programı video akışı olarak alacağınız zaman, onu sıradan bir dosya gibi indirmiyorsunuz demektir. Bunun yerine, bir dosyayı indirerek aynı anda oynatıyorsunuz ve dosyanın bir sonraki aşamasını bir iki saniye içinde indirmeye hazır hale getiriyorsunuz demektir. Dosyaların hiçbiri çok uzun süre saklanmaz. Video akış işlemi, bilgisayarınız (istemci) ve sunucudan veri alan bilgisayar da bunun gibi şeyler yapmaya anlaşmalı olduğu için çalışır. Internet, tüm dünyadaki bilgisayarları başarıyla bağlar çünkü hepsi aynı şekilde, protokoller olarak adlandırılan önceden hazırlanmış teknik prosedürleri kullanarak birbirleriyle konuşmayı kabul eder. İndirmek için sıradan, standart, web tabanlı protokolleri (teknik olarak HTTP ve FTP adlarıyla geçin) kullanmak yerine, video akışında, Gerçek Zamanlı Protokol (RTP – Real Time Protokol) ve Gerçek Zamanlı Akış Protokolü (RTSP – Real Time Streaming Protocol) gibi eşzamanlı indirme ve oynatma için uyarlanmış protokolleri içerir. Çok noktaya yayın akışı yani çoklu yayında, bir sunucunun bir grup müşterinin üyelerine (etkili bir şekilde birçok insan aynı TV kanalını izlediği) yayın yapmasına izin veren IP Grup Üyelik Protokolü (IPGP – IP Group Membership Protocol) kullanmayı içerir.



Programları İzleme

Bilgisayar ve geniş bant internet bağlantısı olan herkes IPTV’yi izleyebilir, ancak çoğumuz dizüstü bilgisayarda televizyon izlemek istemiyor. Bu nedenle, IPTV’nin geleceği, internet bağlantınızdan (bir Ethernet kablosu veya Wi-Fi yoluyla) bilgi alan alıcı kutuları ile sinyali çözmekte ve video görüntülemek için yüksek kaliteli ve geniş ekran TV’ler kullanmaktadır. Alıcı kutular, tek bir şey yapmak üzere programlanmış etkili bağımsız bilgisayarlardır. Video akış paketlerini almak, bunların şifresini çözmek, bunları video dosyalarına (MPEG2, MPEG4 veya orijinal olarak ne biçimde olursa olsunlar) geri dönüştürmek ve daha sonra bunları yüksek kaliteli TV ekranına iletme işlemlerini yaparlar.

Geleceğin televizyon teknolojisinin büyük ölçüde IPTV’lerin oluşturacağı öngörülmektedir. İnternet teknolojilerinin gelişmesi, daha geniş bant aralığının sunulması, hızının artması neticesinde IPTV’lerin yaygınlaşmaması için hiçbir sebep bulunmamaktadır. İstediğiniz zaman istediğiniz programı, diziyi, filmi izleyebilmek ve bunları yüksek kalitede yapabilmek oldukça ilgi çekici gözüküyor. Ülkemizde de yaygınlaşmaya başlayan bu teknoloji ile kaçırdığınız dizi bölümlerini internetten indirip bir USB ile akıllı TV’nize bağlayıp izlemek yerine kumandanızdan tek bir tuşla yapabilmek oldukça keyif verici.

Alıntıdır.