Abdüllâtif Bağdâdi (Muvaffak-üd-din Abdüllâtif), 1231'de öldüğü sanılmaktadır.
İslam felsefesi içerisinde bağımsız kabul edilen, belli bir akıma dayanmayan ya da kendisini belirli bir akım koymamış olan filozoflardandır. İbn-i Sina ve Gazali gibi filozofların yapıtlarından felsefeyi öğrenmiş, daha sonra onlara karşı eleştirel bir tutum takınarak tenkit etmiştir. Zamanının önemli filozoflarıyla da tartışmalara girmiştir, Farabi'nin mantık kitaplarını şerh etmiştir.
Abdüllâtif Bağdâdi islam felsefesinde derin etkisi olan, belirli bir akım ortaya koyan bir filozof olmamakla birlikte, mevcut felsefelerin eleştirisinde ve zayıf yönlerinin ortaya konulmasında önemli bir rol oynadı. Sühreverdi'ye ve İbn Meymun'a yönelik eleştirileri sözkonusu oldu. En çok yakınlık duyduğu filozof Farabi oldu. Bu sebepten belirli bir anlamda filozof değil kuşkucu bir eleştirmen olarak değerlendirilir. Felsefede kararsız ve çeşitli yönelimleri br arada barındıran bir kişiliğe sahip olduğu ve onu önemli kılanın güçlü tenkit yeteği olduğu söylenmektedir. Abdüllâtif Bağdâdi kuşkucu bir eleştirmendir, ancak islam felsefesi içerisinde kuşkucuk olarak belirmiş olan eğilimlere de bağlı olmamıştır. Nitekim farklı islam felsefe okullarında çeşitli türden kuşkuculuklar görülür, hatta belirli filozozflar belirili zamanlarda kuşkucu yönelimler göstermişlerdir; Abdüllâtif Bağdâdi bağımsız ve kuşkucu bir düşünür olarak bu yönelimlerde ayrıca yerini alır.
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf "Felsefeye Giriş" ve 3. Sınıf "Çağdaş Felsefe Tarihi" Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Felsefe Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları