TDK’ye göre bilmece: “Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma” olarak geçmektedir. Bilmece nedir sorusunun detaylı anlatımı şu şekildedir:
Bilmecelerin Genel Özellikleri
- Üstü kapalı bir şekilde tasvir ederek onun ne olduğunu buldurmayı hedefleyen sözlerdir.
- Genellikle soru formundadır, ancak bazı bilmecelerin yapısında soru olmamasına rağmen muhatapları onun soru sormak için sorulduğunu bilirler ve ona uygun bir cevap vermeye çalışırlar.
- “Tabuzgu, tabuzgu nen, tamızıg” gibi adlarla anılır.
- Anadolu sahasında “bilmece, muamma, lügaz” terimleriyle karşılanırlar.
- Muamma: Aşıklık geneleneği,
- Lügaz: Divan geleneği,
- Askı: Bilmece geleneği, halk şiiri.
- “Tapmaca, cumbak, matal, tapçan, tamızık” gibi terimlerle de karşılanırlar.
- Dîvânü Lugati’t-Türk’te hakkında bilgi verilmektedir.
- Codex Commanicus’ta 46 bilmece yer almaktadır.
- Varlıkların en belirgin özelliklerini kullanarak o varlıktan söz etmektir.
- Mitolojiye göre “kahraman” kendisine sorulan bilmeceyi çözdüğü takdirde ülkenin başına getirilebilecek ve ölümden kurtulacaktır.
- Manzum bilmecelerde aliterasyon, cinas, zengin uyak, ve redif görülür.
- Konu sınırı yoktur.
- Doldurma sözlerden sonra soruya geçilir.
- Fıkra, tekerleme, halk hikayesi ve halk tiyatrosunda geçer.
Bilmece Örnekleri
Baca
Dayım içerde, kalpağı dışarda.
Kendisi içerde, ağzı dışarda.
Boyu uzun, yüzü kara.
İçi kara dışı ak.
Bahçe
Emek versen gülü gülşen, yürek açan hoş olur zevkü safası.
Baklava
Teptim tekerlendi, öptüm şekerlendi; bal ile badem, ne tatlı adem.
Yırtık çingene paşa önüne çıkar.
Bal
Altıgen gözlü hem de tatlı, fakir ile sözü yok, zengin harcı.
Sepette salkım üzümler, zırlayıp seslenirler.
Balık
Deniz dibinde dalga.
Suda dumansız tekne.
Suda yayılır, karada bayılır.
Kanadı var uçamaz, karada da kaçamaz.
Balon
Ağzı var dili yok, nefesi var canı yok, derisi var kanı yok. Bilin bakalım bu nedir?
Baston
Bir küçücük minare, beyler ona dayana.
Ben giderim o gider, yanımda tın tın eder.
Dedem gider Tebriz’e, çanakları dize dize.
Bayram
Tasaları dindirir, çocukları sevindirir.
Hasretler kavuşturur, dargınlar barıştırır.
Çocuk
Özü bohçada, sesi bahçede.
Bisiklet
Çarşıda gezer, inci mercan dizer.
Borç
Sizin evin arası, b,z,m evin arası, yeşil çimen parası.
Bulut
Havada uçar kanadı yok.
Yaprak kadar hafif, dağlar kadar büyük.
Burun
Yamada sulu çeşme.
Uçurum üstünde iki delikli kapı.
Buz
Bilmece, bildirmece, ayak altında kaydırmaca.
Cep
Ayağı yok, gezer durur, ne verirsen yer oturur.
Ceviz
Dağdan iner takla makla, aman anne beni sakla.
Dört kardeş bir kundakta yatar.
Çadır
On eş yaşında, peştemal başında.
Deli deve girmez eve; kes başını girsin eve.
Çamaşır ipi
Uzun uzun uzanır, haftada bir bezenir.
Çatal
Bıldırcın budunu kaşır, bulduğunu bana taşır.
Çay
Rengi kızıl şarap değil, kışın fena ahbap değil.
Çekirge
Karadır katran değil, sarıdır safran değil; kanatlıdır kuş değil, boynuzludur koç değil.
Çivi
Hırsız içerde, başı dışarda.
Çizme
Gündüz yorulur, gece kıvrılır.
Çorap
Dizime kadar kuyuya indim.
Davul
Ben giderim o gider, önümde dum dum eder.
Domates
Yol üstünde kırmızı bohça.
Dondurma
Bilmece bildirmece, dil üstünde kaydırmaca.