5 yaşındaki kızını taciz ettiği ileri sürülen E.K, tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti.

Kayseri’de 5 yaşındaki kızını taciz ettiği ileri sürülen E.K, tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti. Beraat kararında ‘suçun işlendiğine dair soyut iddia dışında inandırıcı delil bulunmadığı’ ifadesine yer verildi. Ancak Uzman psikologların boşanma davasında mahkemeye sunduğu raporda çiftin 5 yaşındaki kız çocuklarının istismar edildiği ve çocuğun ve annesinin beyanında istismarın baba tarafından yapıldığı bilgisi yer aldı. Bunun dışında 5 yaşındaki çocukla ilgili Adli Tıp raporunda ise ‘fiziksel bulguya rastlanmasa da kız çocuğunun ifadelerindeki gerçeklik dikkate alınarak cinsel istismarın meydana geldiği’ ifade edildi.

Olay, E.K’nin eşi D.K ile boşanma sürecinde ortaya çıktı. D.K, 5 yaşındaki kız çocukları S.K’nin şüpheli davranışları sonrasında olayı öğrendiğini ifade etti. D.K olayı öğrenmesinin ardından iddiaları yargıya taşıdı. E.K’nin; D.K ve bu evlilikten sahip oldukları 3 çocukla ayrı yaşadıkları belirtildi.

Davayı takip eden avukatların BirGün’e verdiği bilgiye göre söz konusu şahıs okul önlerinde daha önce de defalarca dolaştı ve ismi istismar olaylarına karıştı. D.K hakkında birçok şikayetin bulunmasına rağmen herhangi hukuksal yaptırımda bulunulmamasına dikkat çektiler.

Akıl alır yanı yok

Konuya ilişkin Avukat Hülya Gülbahar BirGün’e konuştu. Gülbahar “Hakkında bu kadar çok iddia ve suçlama olan birisinin elini kolunu sallayarak gezmesi yetmiyormuş gibi bir de beraat kararı çıkıyor. Bunun hukukla akılla bağdaşır bir tarafı yok.” dedi.

Gülbahar şöyle devam etti: “Çocuk istismarı tutuklu yargılamayı gerektiren katalog suçtur. Bu olay aile mahkemesinde süren boşanma davasında görevli uzman psikologun dikkati ve sorumluluğu ile ortaya çıkmış, adli tıp raporuyla onaylanmış ve 7 ayrı şikayet dosyasına konu olmuş bir olaydır. Bu durumda tutuklu yargılama ve gerekli diğer delillerin toplanması gerekirken tek celsede beraat kararı verilmesi ceza hukukuna ve ceza usul hukukuna açıkça aykırıdır.”

Kararlar ortada

Kararın hukuksuzluğunun altını çizen Gülbahar şunları söyledi: “Aile Mahkemesi tarafından babanın tüm çocuklarla ilişkisinin kesildiğini görüyoruz. Hukukumuzda çocukların babayla kişisel ilişkisinin süresiz olarak kaldırılması son derece istisnai bir durumdur. Bu kararı veren mahkemenin cinsel istismar konusunda kuvvetli bir vicdani kanaat oluşturduğunu gösterir.

Aile Mahkemesi bunu derken Ceza Mahkemesi’nin eldeki verilerle böyle bir karar vermesi akıl almaz bir durumdur. ‘Çocukları korumak’ konusunda mangalda kül bırakmayan otoriteler çocuklara ve kadınlara yönelik en ağır cinsel şiddet oluşturan bu tür vakalarda ‘çocukların ve kadınların beyanının esas olduğu’ kuralını asla işletmiyor.