Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek 27 milyon Sterline (137 milyon liraya) Everton'a satılan Beşiktaşlı Cenk Tosun için, "Eğer doğru ise Cenk Tosun ve Beşiktaş'ı tebrik ederim. Ülkemizin cari açığına olumlu katkılarından dolayı da teşekkür ederim. 80 milyondan fazla nüfusu ve futbola olan muazzam ilgiyi dikkate alırsak Türkiye, futbolcu transferinde büyük, net dış fazla vermeli..." diye yazdı.
***
Sözcü gazetesi ise Türkiye'nin cari açığının kapanması için kaç Cenk Tosun satılması gerektiğini hesapladı: "Türkiye'nin cari açığı Ekim 2016 ve Ekim 2017 tarihleri arasında 41 milyar 900 milyon dolar. Türkiye'nin bu açığı kapatması için 1.160 Cenk Tosun satması gerekiyor."
Brezilya, bütün dünyaya futbolcu ihraç ediyor ama ekonomi bakanları, espriyle de olsa transferlerin cari açığı kapatmak için işe yaradığını söylemiyor. Üstelik bizim Cenk Tosun, futbolcu olarak Türkiye'de değil Almanya'da yetişti. Belki Trabzon'da yetişen Yusuf ve Abdülkadir de yurt dışındaki kulüplere transfer olursa, Mehmet Şimşek'in cari açık hasırında iki delik daha açılır, ülke biraz nefes alır! Hani Nasrettin Hoca'nın dağın başına gerdiği hasırda açtığı delik gibi...
***
Şaka bir tarafa, artık bakanların veya iktidar partisi sözcülerinin sözlerini eleştirmenin bir anlamı kalmadı. Her iş, gerçeklikten çıktı, tamamen propagandaya dönüştü.
Meselâ AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Tayyip Erdoğan'ı kastederek "Onun izinde gittik. O, dünyada bu ülkeye dair yapılan her operasyonun karşısında elif gibi dimdik oldu. Bu coğrafyada yapılan her operasyona karşı da yine Cumhurbaşkanımız, liderimiz, elif gibi dimdik durdu." dedi.
Dağ, şöyle konuştu:
"Kudüs meselesinde dünyaya resmen hem ders verdik, hem de bu ülkenin sadece bölgesel bir güç değil, dünya lideri olduğunu, Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dünya lideri olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Bugün Venezuela Devlet Başkanı da arkasında duruyor, Çin Devlet Başkanı da arkasında duruyor. Bu sayede ABD'nin almış olduğu karar 128'e karşı 8 oyla yerle bir oldu."
Artık bu mantık karşısında ne diyebiliriz? "Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığı da elif gibi dik durmak mıdır?" desek, "Libya ve Suriye iç savaşla paramparça edilirken, Arap Baharı ile bölge yeniden düzenlenirken dünya liderimiz ne yapıyordu?" diye sorsak ne yazar! " 'Doğu Kudüs, Filistin'in başkentidir' demekle, Batı Kudüs'ün İsrail'e ait olduğunu kabul ettiniz" desek kimin umurunda?
***
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ise "Kızlarımızın erken yaşta evlilikleriyle olan mücadelemizde de en büyük desteğimiz eğitim hayatının içinde kızlarımızı tutmak, onların eğitimden kopmamalarını sağlamak." dedi.
Diyanet İşleri'nin İnternet sitesinde "Bulûğ çağına erişmiş kadınla evlenilebilir" denildikten sonra "kızlarda buluğ çağının alt sınırı 9 yaştır" diye yazılması, Aile Bakanı'nın müdahil olması gereken bir konu değil mi?
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş'in "Bir kız 17, erkek 18 yaşından önce evlenmemeli" açıklaması geldi ama yeterli olmadı. Diyanet, Cuma hutbesini "Yuva kurmanın, eş ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur" diye yazmak durumunda kaldı!
En iyisi biz bu utanç verici tartışmayı bir kenara bırakarak kişiliğiyle de örnek olan Cenk Tosun ile övünelim.
- Arslan BULUT