1941 yılında Erzurum’da doğdu. 1968 yılında İzmir merkez vaizi oldu. Aynı yerde İmam Hatip ve İlahiyat Öğrenci Yetiştirme Derneği Kestanepazarı Kur’an Kursu’nda öğreticilik yaptı. Bu dönemden başlayarak çok sayıda eğitim kurumunun organizasyonuyla ilgilendi. 19 Ocak 1994’te kurulan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı. Halen ABD’de yaşıyor.
HABER
Georgetown'da 'Gülen' Sempozyumu
Zaman 20 Nisan 2001
Harran Üniversitesi'nin davetlisi olarak Şanlıurfa'da bulunan Vatikan Dinlerarası Diyalog Servisi görevlisi Prof. Dr. Thomas Michel, Amerika Georgetown Üniversitesi'nin Fethullah Gülen ile ilgili bir sempozyum düzenleyeceğini söyledi.
Düzenlenecek olan sempozyumla alakalı söz konusu üniversitenin hummalı bir çalışma yürüttüğünü vurgulayan Prof. Dr. Michel, sempozyumun ses getireceğini belirtti. Sempozyumda Gülen'in enine boyuna tartışılacağını söyleyen Prof. Dr. Thomas Michel, "Gülen'in hayatı, düşünceleri, kendisi ile ilgili açılan davaları ve dinî yönü ele alınacaktır." dedi. Prof. Dr. Michel, aynı sempozyumda Fethullah Gülen'in teşviki ile açılan okullar konusunda kendisinin de çeşitli konuşmalar yapacağını sözlerine ekledi. Mehmet Dener / ŞANLIURFA (cha)
HABER
Gülen, katarakt ameliyatı oldu
10 Nisan 2012
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Fethullah Gülen'in başarılı bir göz ameliyatı geçirdiğini, twitter hesabından duyurdu.
İşte Hidayet Karaca'nın tweeti: "Muhterem Hocamız az evvel sol gözünden başarılı bir katarakt ameliyatı olmuştur. Zat-ı Alilerine Cenab-ı Allah'tan acil şifalar dilerim."
HABER
Gülen: Türkiye’ye dönmeyeceğim
16 Haziran 2012
Başbakan Erdoğan’ın “Türkiye’ye dön” çağrısına yanıt veren Fethullah Gülen, Türkiye’ye dönmeyeceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10. Türkçe Olimpiyatları'nın töreninde yaptığı “Türkiye'ye dön” çağrısına Fethullah Gülen yanıt verdi.
ABD'de bulunan Fethullah Gülen, Türkiye'ye dönmeyeceğini söyledi.
Başbakan’ın kendisine yakışanı yaptığını belirten Gülen, şöyle konuştu:
“Şimdi bunu hemen söyleyeyim, orda o kendine yakışanı yaptı. Fakat o ilk değil onu söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanı da, O da açıktan açığa dedikleri de oldu, bir vasıta ile bana ulaştırdıkları da oldu, söyledikleri de de oldu. Daha başka ricari devletten daha başkaları da kendilerine yakışan o cihan mertliği her zaman sergilediler. Ben defaatla duydum. Yanıma gelen, aynı zamanda o arkadaşlardan yanıma gelen kimseler de aynı şeyleri teklif ettiler. Artık Türkiye'ye gelme zamanı değil mi, filan dediler.
Şimdi onlar onu yapmada kendilerine düşen, kendilerine yakışanı yapıyorlar. Ben bu mevzuda ben demek de çok çirkin bir şey de, ben de bana yakışanı yapmam lazım. Şimdi onlar davet ederler, gel derler normal. Millet de onlar davet etmeleri lazım geliyor gibi onlara bakabilirler ve nitekim zannediyorum orada alkışın ritmi dozu biraz yükselince de herhalde öyle bir talep şeyi imajı aldı Sayın Başbakan.
Ondan da anlıyorum da dedi yani oradaki anlayışını ortaya koydu. Halk da öyle diyebilir yani onlar çağırdığı zaman çağırmasalar ben gidemem, Türkiye emin, böyle güvenlikli bir yer değil dolayısıyla başıma gayile açarım, dert açarım başıma. Arz edeceğim şeyler böyle yakışıksız şeyler olabilir de ben hiç bir zaman böyle başıma dert açacağım mülazası yaşamadım yani.”
Türkiye’ye geri dönmeyeceğini dile getiren Gülen, şu ifadeleri kullandı:
“Fakirin bileceği şey gittiğimde oraya birileri, işin rövanşı peşinde koşan birileri, bazı müesseselere zarar vermek suretiyle idareyi zor durumda yüzde bir ihtimalle bırakacaklarsa şayet, Türkiye'deki olumlu şeylerde bir duraklama olacaksa şayet, ben bir müddet daha ömrüm vefa ederse burada kalmayı ülkeme, milletime, ülkemde olan o şeylere zarar vermemek için daussıla deyip sıla sevdasıyla kahve içtiğim kahveleri bile böyle hatırlayarak ve sonra ondan kaçarak burnumun kemikleri sızladığı anda ondan uzaklaşarak burada kalacak, yaşayacağım."
HABER
Gazeteciler Vakfı'ndan 'Gülen haberi' tepkisi
ntv 21 Mart 2013
Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan, "Fetullah Gülen Türkiye’de yargıyı domine ediyor” haberine, yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.
Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yer alan, "Fetullah Gülen Türkiye’de yargıyı domine ediyor" haberine tepki gösterdi.
Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, gazetede yeralan haberin, hiçbir delile dayandırılmadan sadece "yaygın kanı" temeliyle ortaya atıldığı vurgulandı.
Haberi sadece yaygın kanaate göre temellendirmenin, hukuk ve gazetecilik etiği açısından son derece yanlış olduğu belirtildi.
Açıklamada, Wall Street Journal gazetesinin, Türkiye Cumhuriyeti devletini yargının ele geçirilebildiği, yüzeysel, kurumlaşmamış bir kabile devleti olarak göstermesinin, kabul edilemez olduğu vurgulandı.
HABER
Gülen ve Öcalan Time listesinde
ntv 18 Nisan 2013
Amerikan Time dergisi 2013 yılının en etkili 100 kişisini açıkladı. Time'ın geleneksel "2013'ün en etkili 100 ismi" listesinden Türkiye'den iki isim var.
Amerikan Time dergisinin geleneksel "2013'ün en etkili 100 ismi" listesine Türkiye'den Fethullah Gülen ve PKK lideri Abdullah Öcalan yer aldı.
Time dergisinin 5 kategoriye ayırdığı listeye Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan en etkili liderler bölümünde girdi.
Fethullah Gülen'i dünyanın en etkili din adamları arasında gösteren Time dergisi, Gülen taraftarlarının 140 ülkede okulları bulunduğunu yazdı.
71 yaşındaki Gülen'in ABD'nin Pennsylvania eyaletinde inziva hayatı yaşadığı, hoşgörü mesajlarının tüm dünyada takdir toplandığı belirtildi.
ÖCALAN'I TANITAN YAZI GERRY ADAMS'TAN
Time'ın listesinde Öcalan'ı tanıtan metin ise Kuzey İrlanda'da İngiltere ile barış masasına oturan Sinn Fein lideri Gerry Adams kaleme aldı.
Kuzey İrlanda ile İngiltere'nin 15 yıl önce barıştığını hatırlatan Gerry Adams, Öcalan'ın bu süreyi cezaevinde geçirdiğini belirtti. Kuzey İrlandalı lider Adams, Türiye'den Öcalan'ı bir an önce serbest bırakmasını da talep etti.
LİSTEDE KUZEY KORE LİDERİ DE VAR
Time dergisinin "2013'ün en etkili 100 ismi" listesine Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Papa Francis ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de girmeyi başardı.
HABER
GÜLEN: SOKAKLARI HAFİFE ALMAYIN!
sondevir 6 Haziran 2013
Gülen, Erdoğan'ı bir kez daha şöyle eleştirdi: "Meseleye bu zaviyeden yaklaşınca zannediyorum, biz de bakış zaviyemizi bir kere daha gözden geçirmemiz lazım. Acaba kabahat bu meselelere karşı umursamazlık içinde bakan, her şeyi hafife alan, 'şuydu, buydu' deyip geçiştirende mi?
Yoksa sokakları bir yönüyle harp meydanlarına çeviren insanlarda mı? Ya da bütün bunların kabahati, sistemde mi? Bizim iyi nesiller yetiştiremeyişimizde mi? Onlara yürekten sahip çıkamayışımızda mı? O zaman sistemin gözden geçirilmesi lazım."
HABER
Fethullah Gülen: Cami ve cemevi aynı bahçede olsun
1 Eylül 2013
Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Fethullah Gülen'in kendisine "aynı bahçede cami ve cemevi" projesini hayata geçirmek için öneride bulunduğunu, projenin temelinin gelecek hafta atılacağını söyledi.
Cem Vakfı Genel Merkezi'nde düzenlenen İnanç Önderleri Toplantısı'nda konuşan Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Türkiye'nin önünde Türk-Kürt ayırımı ve Alevi-Sünni ayırımı olmak üzere iki büyük sorun olduğunu söyleyerek, "63 kişiden oluşan ve Akil İnsanlar adı verilen kişiler arasında ben de vardım.
Sayın Başbakan'a Dolmabahçe'deki ilk toplantıda 'Ne var bu barış sürecinin içerisinde' diye sorduğumuzda, önce biraz durakladı, 'Hocam mutluluk var, içinde huzur var, refah var' dedi. Hepimiz gülümseyerek, dinledik. Belki de kendilerine göre çözümlerini devletin sırları olarak kabul edip, o toplantıda söylemek istemyor olabilirdi. Bunu da anlayışla karşılayabilirdik ama kendilerine bunu halkın bize soracağını söylediğimde, 'Bunu zamanla göreceğiz' demişti" diye konuştu.
DOSTUMUZ ARACILIĞIYLA MESAJ YOLLADI
NTV'nin haberine göre Fetullah Gülen ile görüştüğünü de aktaran Doğan, "Fetullah Hoca Efendi, bir müşterek dostumuz aracılığıyla mesaj yolladı; 'Hocam, camiyi de cemevini de artık aynı bahçede yapsak olmaz mı?' diye. Bizim açımızdan niye olmasın ki. Zaten bizim İslam anlayışımızda mekan dediğiniz şey, zaten insanın gönlüdür.
Devlet taraf tutarak, 'Camiden başka ibadet yeri olamaz İslam'da' gibi ipe sapa gelmez, hiç bir bilgiye dayanmayan bir düşünceyi kendisine düstur yapamaz. Onun için de kendilerine olumlu cevap verdim vakfın başkanı olarak. Sadece bir de şart ekledim;
MASRAFLARI KABULLENDİLER
'Hocam tamam bizim için hiç bir sakıncası yoktur, cami de, cemevi de bir bahçe içinde bulunsun. Ama camilere de artık yeni fonksiyonlar kazandırma zamanı çoktan geldi geçti. Camiyle cemevi arasına bir de aşevi yapalım'. Onlar da bir gün müsaade istediler, bir gün sonra da dediler ki; 'Tamam, mutabıkız yapılabilir'.
Bunun bir örneği olarak da Alevi-Sünni yakınlaşmasının sağlanmak üzere bütün masrafları onlar kabullendiler, camiyi de, cemevini de, aşevini de yapacaklar. 7 dönümlük bir arsa içerisinde, 5 dönümlük de galiba parkı varmış, yaklaşık 12 dönümlük bir alan içerisinde Ankara'da ayın 8'inde bunun temelleri atılacak" dedi.
HABER
Fethullah Gülen, 12 saat hastanede yattı
Milliyet 20 Ekim 2013
Fethullah Gülen, ani tansiyon yüksekliğinin yol açtığı ritim bozukluğu sebebiyle hastanede tedavi gördü.
12 saat müşahade altında tutulan Gülen, tedavisinin ardından evinde istirahat ediyor. Konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekilde:
"Fethullah Gülen Hocaefendi, ani tansiyon yüksekliğinin yol açtığı ritim bozukluğu sebebiyle 12 saat hastahanede müşahade altında kalmıştır. Halihazırda sağlığı normale dönmüş olan muhterem Hocamız evinde istirahat etmektedir. Dualarınız istirhamıyla arz ederiz."
HABER
Gülen kirasını ve gelirini açıkladı
Hürriyet 6 Kasım 2013
Fethullah Gülen, tek gelir kaynağının kitap telifleri olduğunu belirtti ve ödediği kirayı açıkladı.
Fethullah Gülen kendi adını taşıyan internet sitesinde gelirinden ödediği kiraya kadar bir takım açıklamalarda bulundu.
Tek gelirinin kitap teliflerinden geldiğini söyleyen Fethullah Gülen, "Benim kitabım bana ait değil ki, Allah'ın mülkü. Bazıları hediye edilmiş bazılarını da almışım. Bunların da paralarını veriyorum ben. Teliften geliyor başka bir gelirim yok" dedi.
Bir misafirin ''Buraya da kira ödüyor musunuz?'' şeklindeki sorusuna Gülen, "Evet ödüyorum. Hem ben kalıyorum, hem işte sizler de kalıyorsunuz. Nasıl kalacaksınız vakıf evinde? Onun için 5.500 Dolar ödüyorum" yanıtını verdi.
HABER
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan son dakika açıklaması
Milliyet 13 Kasım 2013
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, bazı kesimler tarafından gündeme getirilen 'siyasi parti kurma' ile ilgili asılsız iddialara ilişkin açıklama yaptı.
İşte Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan yapılan açıklama;
Bilindiği üzere, ülkemiz birden fazla seçimin gerçekleşeceği önemli bir döneme yaklaşmaktadır. Ülkenin seçim sath-ı mâiline girmiş olması, doğal olarak pek çok tartışmayı ve düşünceyi gündeme getirmektedir. Bu çok seslilik demokratik bir toplum olmanın tabii sonucudur.
Yaklaşan seçim atmosferinin de etkisi ile Hizmet Hareketi’nin “siyasi parti kurmak için çalışma içinde” olduğuna dair bir iddia değişik kişilerce, farklı mahfillerde dile getirilmektedir.
Ancak bu sığ ve gerçeklikten uzak iddialar, Türkiye’de siyaseti; gayesi insanlığa hizmet olan Câmia`yı anlamak için gerekli asgari sosyal dinamikleri okuyamamanın bir neticesidir. Doğrusu, hem Türkiye’nin hem de Hizmete gönül vermiş Câmia’nın sosyolojik temellerini anlayamayan kişilerin böylesi iddialarının belirli çevrelerce itibar görmesi üzüntü ve şaşkınlık vericidir.
Bütün imkânlarını ve enerjisini, hem Türkiye hem de dünyanın pek çok ülkesinde insanlığın barışına hizmet etmek için kullanan Câmia’nın, parti kurmak gibi bir gündemi yoktur ve olmayacaktır. Hizmet, her zaman olduğu gibi bugün de gönüllülerinin enerjilerini, sadece insanlığın barış ve huzur içinde birlikte yaşama kültürünü inşa edecek sivil zemindeki projelere yoğunlaştırmasını teşvik eder.
Yaklaşan seçim sürecinde, benzer iddiaların artarak devam edeceği mülahazasıyla, Câmia’nın siyasetle olan ilişkisi konusunda bazı noktalara dikkat çekmekte fayda görüyoruz.
1. Farklı siyasi düşüncelerden gönüllü destekçilere sahip olan Câmia’nın; bir siyasi parti kurması, kurdurması ya da zaman zaman dile getirilen ve asılsız bir iddia olan herhangi bir partiye angaje olması, hem teorik hem de pratik olarak kesinlikle söz konusu değildir.
2. İnsanlığa hizmet etmekten başka gayesi olmayan bu Câmia, kendisine gönül veren insanların siyasetle münasebetlerini, değerler ve ilkeler üzerinden tanımlamasını tavsiye eder. Bunlar; insan hakları, demokrasi, şeffaf ve adil yönetim, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, inanç ve ifade özgürlüğü gibi değerlerdir. Ve bu değerleri hakkıyla temsil eden bütün siyasi partiler tercih sebebidir.
3. Öte yandan siyaset yapmak elbette meşru ve memleket için faydalıdır. Bu nedenle Câmia’nın kültür havzasından etkilenmiş bir ferdin ‘şahsi tercihi ile’ aktif siyaset yapması son derece tabiidir. Câmia’nın bir “parti kurmayacağı ve herhangi bir partiye angaje olmayacağı” ilkesi ile Hizmete gönül vermiş kişilerin bireysel tercihleriyle aktif siyaset yapabileceği konuları birbirine karıştırılmamalıdır.
Saygılarımızla.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
HABER
Fethullah Gülen, 'dershane kapatan taslağı' yorumladı
15 Kasım 2013
Fethullah Gülen, dershanelerin kapatılması girişimi konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sohbetin yayınlandığı açıklamada, Zaman'daki MEB'in hazırladığı taslak haberini gördükten sonra çok üzüldüğü ve 'hâcet namazı' çağrısı yaptığı belirtildi.
Gelişme karşısında istihkamet gösteren Fethullah Gülen Hocaefendi, "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak lazım." ifadelerini kullanıp, "Musibetler karşısında dişini sıkıp sabretmeli."dedi.
"Bir tane öğretmen arkadaşımızın bile, dershaneler kapanırsa ne iş yaparız gibi hiç bir endişesi yok.Arkadaşlarımız kaygısı yok." şeklindeki sözler üzerine ise Hocaefendi şu çok önemli tespitlerde bulundu:
"Teşekkür ederim, demek ki oturmuş arkadaşlar. Hizmet duygusu düşüncesi itibariyle, emvac-ı karardide olmuş. Cennetin kapılarını bile bunlar kapamak isteyebilirler. Bunlar girmesinler biz girelim, en azında önce biz girelim. Bunların zaten girmeye hakkı yok diyenler çıkabilir. 60 ihtilalinden bu yana onu da gördük tokadını yedik, 70 darbesini gördük tekmesini yedik. 80 darbesini gördük onunda çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tekme atan tokat atan çifte atanın şimdi hesapları görülüyor. Biz yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figürü olarak kullandığı insanlar, onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı vardı, yaşlı başlı adamlar böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor benim. Elimden bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz derim. Ne var ki birileri onları planlıyor, yapıyor, 'Topuklarını birbirlerine vurdu. Karşımızda dimdik durdu bu adamlar. Bunlara bunu dedirttik.' diyorlar bir taraftan kapalı kapılar ardından diyorlar, fakat bir taraftan da camia onu sanki bir kısım elamanlarına yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir taşla iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar. Bana yakışmayan şeyler ama müsaadenizle bu kadarını da söyleyeyim."