İnsanda ilk olarak 1954 yılında Nijerya'da görülmüş Zika Virüsü nedir araştırılıyor. Sizler için Zika virüsü hakkında tüm merak edilenleri derledik. Bu virüs gebe kadınlara bulaştığında bebeklerde anomaliler görülmesine yol açar. Peki Zika virüsü belirtileri nelerdir? Nasıl bulaşır?
ZİKA VİRÜSÜ NEDİR, NASIL YAYILIR?
Yeni doğan bebeklerde görülen Mikrosefali (küçük kafa) olarak da tanımlanan bu hastalık, “Aedes aegypti” cinsi sivrisineklerin hamile kadınlara bulaştırdığı Zika virüsü ile yayılıyor.
Mikrosefali ile doğan bebeklerin kafaları normalden 31.5-32 santimetre daha küçük.
The New York Times’ın haberine göre, ilk olarak Uganda’da 1947’de Zika Ormanları’nda ortaya çıkan virüsün Afrika ve Asya’da da görüldüğü biliniyor. Ancak, geniş coğrafyalara yayılması, Batı yarıkürede Mayıs ayında yayılarak, Brezilya’da virüsün “patlamasıyla” gerçekleşti.
Bebeklerin yaşam süresini kısaltan virüs, beyin fonksiyonlarında da bozukluklara ve beynin yetersiz gelişimine neden oluyor. Bebek ölümlerine de sebep olan virüsün, salgın kaynaklı ölüm oranlarını arttırmasından endişe ediliyor. CNN’e göre, Brezilya’da şu ana kadar 51 bebek virüs nedeniyle öldü.
ZİKA VİRÜSÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre,
Zika virüsü “ateş, baş ağrısı, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, kas ve eklem ağrısı” gibi belirtiler gösteriyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), Zika’ya ilişkin açıklamasında virüsün bulaştığı kişilerde semptomların yaklaşık bir hafta içinde ortaya çıktığını ve kanda birkaç gün duran virüsün bazı kişilerde daha da uzun kaldığını ifade etti.
TEDAVİSİ VAR MI? NASIL ÖNLENEBİLİR?
Hastalık için özgün bir tedavi ya da önleyici aşılar henüz geliştirilemedi. BBC muhabiri James Cook'un haberine göre, Zika virüsünü araştıran ABD’li bilim insanları, “virüse karşı aşının ancak 10 yıl sonra çıkabileceğini söyledi”. Brezilya’lı yetkililer ise, beş yıl içinde aşının geliştirilebileceği görüşünde.
Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında ise tedavi için dinlenme, sıvı alımının arttırılması, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılması önerildi ve “Tüm virüs enfeksiyonlarında olduğu gibi antibiyotiklerin virüse herhangi bir etkisi yoktur” denildi.
Yetkililer tarafından, virüsle mücadelenin tek yolunun, sivrisineklerin ürediği durgun suları ilaçlamak ve kurutmaktan geçtiği vurgusu yapıldı.
Bakanlık, korunma için sivrisinek kovucular kullanmak ve uzun kollu kıyafetler giymek, sineklerden arındırılmış mekanları seçmek gibi önerilerde bulundu.