Hayatı yaşamayı başarmak...
Bir gün bir noktada 'Buraya kadarmış, herşey bitti' dediğiniz anlar oldu mu? Tüm çabalarınızın suya düştüğü, yorulduğunuz... Artık gücünüzün kalmadığı ve umutsuzluğa kapılıp "herşey bitti" dediğiniz?
Bir iş istiyorsunuz ama olmuyor. Okula başladınız dersler sıkıcı ve bir türlü kanalize olamıyor musunuz? Dikkatiniz dağınık, hayata konsantre olamıyor musunuz? Bir ilişki yaşamak istiyorsunuz ama bir türlü doğru kişiyi bulamadınız. İçinde bulunduğunuz ruh hali sizi mutlu etmiyor ve bu durumdan çıkmak istiyorsunuz ama başaramıyor musunuz? Debelenip duruyor, halinizden sadece şikayetçi mi oluyorsunuz? Kafanızda bir sürü aydınlanmayan sorular var ve sizi bu sorular, kaygılara, endişelere sürükleyip hareketsiz mi bırakıyor? Hayatınız kötü gidiyor, yaşamınız, çevreniz sizi mutlu etmiyor, kendinizi başarısız mı hissediyorsunuz ? Peki öyleyse neyi bekliyorsunuz?
Yaşam içersinde tıkandığınızı hissettiğinizde yapacağınız iki seçim vardır;
Ya bu olumsuz durumu kabullenir ve pes edersiniz ya da farkındalığınızı uyandırır ,aydınlanmış bir deneyimle harekete geçersiniz. Herzaman iki yol vardır; ya yenilirsin ya da vazgeçmez devam edersiniz. Herzaman başlamak ve denemek için bir sebep bulabiliriz. Daima...
Her gün nefes aldığımız sürece yaşam bizlere armağan olarak parıldayacaktır. Yaşamak için sebeplerimiz olduğu bazen ruh hâlimizin verdiği rehavetle unutulsa da bu dünyaya gelmemizin bir nedeni olduğu, hepimizin bir misyonu olduğu gerçeği tek ve özeldir. Herkesin bir yaşama amacı ve başkalarına verecek özel bir hediyesi ve ya başkalarıyla paylaşacak bir yeteneği mutlaka vardır.
Evrensel bir döngünün içinde yaşadığımız her an çok değerli ve kıymetlidir. Her fırtınadan sonra hava durulur, her karanlığın bir aydınlığı vardır; akşamdan sonra sabah olması yüzümüze yansıyan gün ışığı umudumuz olabilir, Sabah uyandığımızda sevdiğimiz birinden aldığımız mesaj bizi hayata bağlayabilir, kendinize yakın hissettiğiniz bir insana sarılmak size kendinizi iyi hissettirebilir, doğaya, insanlığa karşı içinizde barındırdığınız sevgi sizi herzaman iyileştirir...
Başarmak...
Başarmanın yolu; Azim, inanmak, emek harcamak, kendini ve başkalarını yargılamadan olduğu gibi kabul edebilmekten ve prensipli olarak çalışmaktan geçer.
Başarılı olmak söz konusu olduğunda ilk seçenek ne istediğini bilmektir. Birşeyler ters gidiyorsa durup bütüne bakmak gerekir; belki de istediğimizi sandığımız şey gerçekten de istediğiniz değildir. Isteklerinizin listesini yapın, ihtiyaçlarınıza göre sıralamanızı belirleyin.
Ilk önce gerçek istenilen, arzu edilen doğru ve net talebi belirlemeli sonra da hedeflemeliyiz. Gerçekleşmesini istediğimiz oluşum bize ne katacak? "Yapmakta olduğum bu seçimin sonuçları ne olacak?" ve "Bu seçim bana ve sevdiklerime ne kazandıracak?" diye kendinize sorun ve hatta bunların cevabını elinize bir kağıt kalem alarak yazın. Motivasyonunuz azaldığında bu notlara bakmayı size yolunuza devam etmek için ateşlemeyi sağlayacak yakıt olarak düşünün.
İkinci adım bir yol bulmaktır, elbette ki bu yol çeşitli denemeler sonucu gerçekleşecektir. Kendinize göre , pozisyonunuza göre, çevresel şartlara, demografik şartlara göre, maddi ve manevi tüm koşullarınızı hatta prensiplerinizi gözden geçirip hedefinize çıkan yollar keşfetmelisiniz. Tabi ki her deneme sonuca varmayacaktır, ama kazandığınız yanılgıdan birsey öğrenip dogru kapıyı bulan yolu keşfedebilirsiniz. Engellerin sizi durdurmasına izin vermemek çok önemlidir. Pes etmeden devamlı , inançla denemeye devam etmelisiniz. Hiç bir şey durduk yere olmayacaktır. Her oluşumun zahmetli bir oluş süreci olduğunu unutmadan ,emekle ve inançla devam ettiğinizde size yardım edecek doğal mucizelerde olacaktır...belki Bir işaret, belki içinize bir his doğacaktır.Hislerinize kulak verin... Sizi yanıltmayacaklardır.
Üçüncü adım korkusuz olmaktır. Hata yapmaktan korkan hiç bir şeye cesaret edemez en nihayetinde de hiç bir şey yapamaz. Hata yaptığınızda kendinize kızıp, üzülmek yerine ilk önce cesaretiniz için kendi kendinize teşekkür edin, hatanız için kendinizi kutlayın, "bu hatadan ne ders aldım?" diye sorun kendinize. Bundan sonra neyi değiştirirsem doğruyu bulurum diye çek edip devam edin. Aralarda durup bütüne bakmayı ve duygularınızı analiz etmeyi unutmayın!
Son adım ise sabırlı olmaktır. Sabır ancak emekle ve azim ile anlamlı olacaktır. Adımları uygulayıp, sakince arkanıza yaslanın ve sükunetle sabredin ! Sabrın sonu selamettir. Güzel şeyler hep zaman alır ..
Uzman Psikolog Yeşim Akıncı
“Karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor, aslında ölüyorsun farkında değilsin.”