`Bale Nedir? ` sorusuna en kültürlü sayilanindan en az egitim görmüsüne dek toplumumuzda yasayan her kisinin birbirinden farkli yanitlar verecegi mutlak gibidir. Aslinda bu, o kadar zor bir soru degildir ve gerçekte `Müzik Nedir? ` sorusuna oranla bir hayli kolay cevaplandirilir. Bununla birlikte, izleyici olarak, toplum çogunlugunun dogrudan dogruya `bale olayi` ile karsi karsiya gelememesi -ki bu balenin kurumlasma sürecinin ülkemizde üç büyük kent disina tasamamasinin bir sonucudur- baleyi giz dolu bir sis perdesi arkasinda birakmistir. Baleyi her nasilsa izleyebilmis sansli (!) yurttaslarimiz için ise bale, büyüleyici bir çekicilik ifade edebilir. Ancak, çogunlugun baleyi basit anlamda dans ile esdeger tuttuguna emin olunuz. Nasil ki `opera` mutlak anlamda `sarki söyleme`nin karsiligi degilse, bale de bu anlamda dansin karsiligi degildir.
`Bale`yi tanimlamazdan önce, kafamizda bir gösteriyi hayali olarak canlandirmak herhalde iyi bir yöntem olacaktir. `The Sleeping Beauty` (Uyuyan Güzel) `i izlemek üzere koltugunuzda oturuyor ve perdenin açilmasini bekliyorsunuz. Derken salon isiklari loslasiyor ve orkestra `açimlik`i (uvertür) çalmaya basliyor... ve sonra, birden bire perde kalkiyor ve gözleriniz güzel kostümler giyinmis dansçilarin görkemli gösterisiyle karsilasiyor. Gösterisli sahne dekoru muhtesem bir sarayin içini yansitiyor... Alti peri, sirali eslikçileri ile degisimli, dans etmekte... Eserin ruhsal yapisi, `Carabosse`un (kötü ruhlu peri) beklenmedik ortaya çikisiyla aniden degisiyor ve müzik ürpertici bir kabarisla hizlaniyor.
Beklenmedik ve gerilim dolu, heyecan verici bu sahne, `Uyuyan Güzel`in `prolog`u (baslangici) içinde öylesine erken gelir ki, etkileyici gücü son derece fazladir. Koreograf (düzenleyici) Marius Petipa ve Çaykovski`nin bu büyük klasik balesinin buraya kadar olan kismi bize, tanimlamamiz için tüm olusumlari saglar. Her seyden önce müzik dikkatimizi çeker, bunu sahane kostümler ve sahne izler ki buna `dekor` adini veriyoruz. Sahnedeki balet ve balerinlerin dansi olayin en etkileyici yönüdür. Böylece dans yolu ile `bale`nin drama`si` (öyküsü) sergilenir.

Bunun için, daha önce de belirttigim gibi, bale dans ile ayni sey demek degildir. `Dans-drama-müzik-dekor` `bale`yi olusturur. Her ne kadar bir kisim koreograflar son yillarda `George Balanchine` örnegini izlemektelerse de -yalnizca dekoratif dekor olmaksizin yapilan uygulama ki bunda dansçilar basit leotardlar giymislerdir ve sahne açik bir siklorama halindedir veya kumaslarla kaplidir- tüm büyük baleler hemen hemen esit partlar halinde bu bilesenlerden olusur.
`Balanchine` ve daha bir çok koreograf -örnegin Hollandali `Hans van Manen` ve Amerikali `Jerome Robbins`- bale`de dansin diger unsurlara oranla daha üstün ve seçkin olduguna inanirlar. Dekor, mim veya bir öyküyü ya da konuyu ifade edecek karakterlerin ortaya çikarilmasi onlarin deger biçim listelerinde pek baslarda gelmez. Ne var ki Balanchine dansçilarini, özellikle kadin dansçilari kendilerine eslik eden müzigin realizasyonu (kavranmasi) yolu ile zarif vücut hareketleri elde edilebilen alici araçlar haline getirmek için özellikle çabalar harcayan bir koreograftir. Balanchine`e göre, müzik ve dans arasindaki baglanti kesilemez; bu ikisi ayri düsünülemez. O, müzikal çizgiyi (partituru) vücut hareketleri ile yorumlamaya kalkismamis ya da bunu çok az denemistir; vücut hareketlerini daha çok itici (devindirici) güç olarak kullanmistir.
Öte yandan Rus koreograf Michel Fokine, özellikle bu tür çalismalarin ortaya kondugu Petipa`nin Rusya`daki egemenliginin son yillarinda, baleyi olusturan bilesenlerin kötü kullanildigini düsündü. Bu tür yorumlarda bütün temel bilesenler vardi; ancak göz önüne alinmasi gereken bir ekstra faktör daha mevcuttu ki bu da klasik balerin (classical ballerina) idi. Öyle ki O, bale`nin doruk noktasiydi ve koreografi `klasik balerin`i en üstün ve görkemli, parlak bir konumda göstermek amacindaydi. Oyunun geri kalan bireysel unsurlarinin karakterizasyonu bu amaçla adeta lüzumsuz sayilmisti. Çok önemli bir faktör olan drama, yani öykü, bu nedenle sonuçta zarar gördü.
Böylece Fokine kuramini, sahne üzerindeki her dansçinin tüm sahne kompozisyonuna istirak etmesi ve yardimci olmasi üzerine kurdu. Bu kuramin bes önemli ilkesi sunlardi:
1. Salt hazir-yapim adimlarin bir kombinasyonunu vermek veya `divertisman`larda *** *** görüldügü gibi, güya ulusal karakteri yansitan tasarimlar (dizaynlar) yerine hareketin her durumda yeni bir formunu yaratmak gereklidir. Bu ise yalnizca periyoda ve müzigin karakterine degil, ayni zamanda konuya ve temsil edilen ülkeye de uygun olmalidir.
2. Dans ve mim, dramatik aksiyonun bir ifade unsuru olarak görev almazsa balede hiç bir anlamlari olmayacaktir ve bale`nin asil konusuyla baglantili olmazlarsa da divertismanlarda da pek o kadar islev kazanamayacaklardir.
3. Geleneksel jestler ve el hareketleri, yalnizca bale stiline gerekli oldugunda kullanilmalidir, diger tüm durumlarda vücudun bütününün hareketleri ile yer degistirmelidirler. Baska bir deyisle, bir dansçi bastan ayaga ifade dolu olmalidir.
4. `Corps de Ballet`de oldugu gibi, bir dansçilar grubu tam olarak katkisiz bir eslik biçimini almamalidir. Bale`nin tümünün parçasi biçiminde olabilmeli; çarpici bir sekilde, oyun içinde bas dansçilar kadar önem tasimalidir.
5. Koreografi, sahne tasariminin veya müzigin kölesi olmamali; ancak bu sanatlarin toplamdaki esitligini tanimalidir. Böylece onlarin yaratici güçlerine tümüyle özgürlük verilebilir.
Fokine, tüm bu ilkelerine pek kati bir sekilde bagliydi. Kendi balelerinde apaçik belli solo çalismalar disinda, hiç bir zaman doktrininin esaslarina ihanet etmedi. Bugün, balenin evrim geçiren bir sanat dali olmasi nedeniyle, besinci madde biraz geçersiz kalmaktadir. Hele modern dansta olagelen büyük degismeleri düsündügümüzde; örnegin simdilerde yalnizca müzik, sahne dekorlari ve kostümlerden (bu çiplak olarak uygulandi) uzakta degil, ayni zamanda dansin da var olmadigi bir `dans` çalismasini görmek öyle pek olaganüstü degildir artik... Elbette bu kavram olarak tam anlami ile `bale` degildir. Ancak bu tür uygulamalar günümüzün modern dans sahnesi çevresinde yer almaktadir.



alinti