Yokluğunun SEN Hali...


Yokluğunda anladım
Seni aslında sandığımdan daha çok sevdiğimi
Sana ne kadar çok bağlandığımı
Sensizliğin dipsiz kuyular kadar karanlık
Derme çatma yapılar gibi darmadağınık olduğunu anladım



Hiç bir şey tat vermedi
Yediğim içtiğim gözümde yoktu
Herkesle konuştum komşu gezmelerine gittim
Hatta yalandan yere güldüm kahkaha attım
Bir kaç komik fıkra anlattım
Onlar fıkraya gülerken ağladılar
Ben yokluğunun acısıyla...



Hep boş işler peşindeyim sensiz.
Aksiyim ,çekilmezim, suratsızım .

Saçlarımı kestirdim bir ara,
Uzun zamandır bakmadığım aynada gördüm kendimi .
Sensiz ne kadar çirkinim .
Hiç sevmedim, hiç beğenmedim bu halimi .
Saçlarımı da boşuna kestirdim işte .
Ömürden ömür keser gibi...



Dinlediğim her şarkıda senden izler var gözlerim dolu dolu .
Biliyor musun? en çok katran karası gözlerini özledim .
Ellerim yüzünün her noktasında gezinirken ,
Binlerce yıldız dans ederdi içinde .
Ve güldüğünde hepsi secdeye dururdu sanki avuç içlerimde ...



Sesinin buğusu yankılanıyor bazen kulaklarımda.
CaNıM dediğinde canım çıkacakmışcasına eridiğim ...

Hayalin de geliyor ara sıra ama çok kısa .
Bir adımlık yol gibi,bir nefeslik can gibi ...



Genizime dolan hıçkırıklar nefesimi boğuyor artık.
Kendini bu kadar özletmeyi nasıl başarıyorsun?
Bana da öğret ne olur...
Sen de; benim seni özlediğim kadar özlesen
Gelirsin....



Ve biter yokluğun.....