KIZ TAVLAMAK İÇİN GEREKEN BÜTÜN BİLGİLER
Sizlere kız tavlama konusunda bilmeniz gereken her şeyi adım adım öğretiyoruz. Aşağıdaki yazıları sırasıyla uygularsanız başaramamanız için hiçbir sebep kalmaz.
1.STANDARTLAR
KIZLAR NELERDEN HOŞLANIR?
Kızların hoşlandığı şeyler standarttır. Yani değişmez. Bunların ne olduklarını mutlaka bilmelisiniz. Peki nedir bunlar?
"Müzik dinlemek, sinemaya gitmek, cafe'ler, makyaj ve dedikodu yapmak."
Tabii ki kızlar bahsettiğimiz bu şeylerden sanat olanlarıyla gerçekte kesinlikle ilgilenmezler. Diğerleriyse onlar için neredeyse hayat biçimidir. Yapmamız gereken şeylerden biri de, kızların hoşlandıkları müzik türleri hakkında az da olsa bilgi sahibi olmaktır. Bu ne işinize yarayacak? Kızı tavlamanın en kolay yolu kızla ileri derecede muhabbet kurmaktır. Bu muhabbetlerin ilk kurulum aşaması ise müzik geyiği ile olur. Kızlar hiçbir zaman göründükleri gibi değildir. Kız tavlamak istiyorsak her zaman uydurmaya hazır olmalıyız.
KIZLARIN GENEL PSİKOLOJİSİ.
Bir kere şunu kesinlikle ama kesinlikle aklınızdan çıkarmayın: Kızlar her zaman dokunsan ağlayacak gibi yaşar. Yani sürekli büyük bir sorunları vardır; ya aileleri onları anlayamıyordur, ya güzel değillerdir, ya abileri sürekli onları baskı altında tutuyordur ya da sırf sorunlu görünmek için bir sorunu varmış rolü yapıyordur. Peki burada biz ne yapıyoruz? Tabi ki biraz psikologluk oynuyoruz. Biraz sonra NASIL KARİZMA YAPILIR? bölümünde de inceleyeceğimiz üzere, siz zaten kıza karizma yapmak için, psikoloji ve felsefeyle ilgilendiğinizi kıza mutlaka söyleyeceksiniz. Bu ilk adım. Sonra da gidip kızı teselli eden centilmen dost rolüne yatacaksınız. Ama centilmen olmanız bu durumda pek işe yaramaz, o yüzden kızın karşısında zihin okuyan bir tip gibi görünmeniz lazım. Yani, kıza sürekli "senin beynini okuyorum" rolü yapacaksınız. Kızlar çoğunuzun sandığı gibi yakışıklılığa değil, karizmaya önem verir. Yani çok karizmatik bir erkeğin kız tavlama şansı, çok yakışıklı bir erkekten yüz kat daha fazladır. Peki nasıl karizma yapılır?
NASIL KARİZMA YAPILIR?
Yıllardır yaptığımız araştırmalar, bazı davranış kalıplarının kızlar üzerinde diğerlerinden çok daha fazla karizmatik bir etki bıraktığını göstermiştir. Kız milletinin en sevdiği şey; karşısındaki erkeğin her zaman kendisiyle aynı şekilde düşünüyor olmasıdır. Yani, kızın suyuna gitmezsen kızı asla tavlayamazsın. Kızlar entellektüel erkeklere diğerlerinden daha fazla önem verirler. Yani bu kızları tavlamak için en güzel yol; daha öncede belirttiğimiz gibi uydurmaktır. Mesela kızların en zayıf noktalarından biri de psikoloji ve felsefedir. Tavlamak istediğiniz kızla muhabbet ederken eninde sonunda bu kız size "nelerden hoşlanırsın?" diye bir soru soracaktır. Hiç tereddüt etmeden "Kitap okurum, müzik dinlerim, sinemaya giderim, gezerim" diye cevap verin. Göreceksiniz kız o andan itibaren sizinle daha fazla ilgilenmeye başlayacak. Bu kızlar meraklı olduklarından hemen "ne tarz kitaplar okuyorsun?" diye soracaktır. Hemen, "artık roman okumadığınızı, uzun süredir psikoloji ve felsefeyle ilgilendiğinizi ve sadece bu konuda kitaplar okuduğunuzu" üstüne basa basa söyleyin. Tabii ki bunları aslında hiç okumayacaksınız. Ama bu kızların okudukları en son kitap genellikle Cin Ali'dir. Ya da en iyi ihtimalle salak ötesi aşk romanları okurlar. Peki siz bu durumda ne yapacaksınız? Tabi ki ikinci kuralımızı uygulayacaksınız. Yani uydurabildiğiniz kadar uyduracaksınız. Kızlar başta da söylediğimiz gibi psikoloji ve felsefe lafını duyar duymaz size çok fazla önem vermeye başlarlar. Ama bu ilgiyi yüze katlayacak bir yöntem daha vardır. Bazı terimler kızlar üzerinde tahmin edebileceğinizden daha fazla etki bırakır. Bunları da açıklıyorum; Söze şöyle başlayın: "Diyalektik materyalizmin tarihsel gelişim sürecinde birçok realistik ve skolastik yaklaşımla karşılaşılmıştır ve bu yaklaşımların avantgart kültür döngüsü içerisinde bir çok pozitivistik akım doğmuştur."
Bunları duyan kızın eve gidince sizi düşünmekten başka hiçbir çaresi yoktur. Aslında yukarıdaki cümle hiçbir anlam içermez ama içinde olabileceği kadar çok terim vardır. Buradan da şunu anlıyoruz ki, kızlar terimsel ve anlaşılmaz konuşan erkekleri karizmatik bulurlar. Uydurabildiğiniz kadar uydurun. Kesinlikle anlayamazlar. Bu yöntem onlarca kızın üzerinde denenmiş ve hepsinde de olumlu sonuç alınmıştır. Ayrıca kız bunları duyunca "evet haklısın, ben de çok severim psikolojiyi, hep psikoloji okurum gibi bir tavırla karşılılık verir. Tabi ki kız uyduruyordur. Bunu yapan kız artık sizin demektir. Çünkü kızlar bunu sadece karşısında ezilmek istemedikleri erkeklere yaparlar. Sakın kıza "hangi yazarları okursun" gibi bir soru sormayın, kızı kaybedersiniz. Ama yine ikinci kuralımızı uygulayarak kıza hangi yazarların hangi kitaplarını okuduğunuzdan bahsedin. Mesela ben 30'dan fazla kızı aslında bir yönetmen olan Arthur Gordon'un 10'dan fazla psikoloji kitabını okuduğuma inandırdım. Diyoruz ya; bu kızlar, bu saatten sonra söyleyeceğiniz her şeye inanırlar. Hiçbiri de çıkıp "nasıl olur ya, Arthur Gordon yönetmen bir kere" demedi. Ama diyelim ki sizin tavlamaya çalıştığınız kız bunu söyledi, o zaman da kural ikiyi aklımızdan çıkarmayarak "aaa, hadi yaaa! Kesin isim benzerliğidir. Ben şahsen okudum o kadar kitabını, inanmıyorsan yarın sana bütün kitaplarını getireyim" gibi bir tavra girin. Kız buna inanacaktır. Tabii ki ertesi gün kıza kitap filan götürmeyeceksin. Kızın "hani bana kitap getiriyordun?" şeklinde bir soru sorması ihtimali çok çok düşüktür ama sorarsa "ya sorma, dün gece sabaha kadar bir kitabı bitirdim aklımda o vardı sadece, yarın getiririm" deyin. Bu hem kızın size bağlanmasını, hem de kızın gözündeki karizmanızın feci şekilde artmasını sağlar.
Kızla zaten yavaştan muhabbete başladınız, artık gerisi siz istemeseniz de gelir. Kız size "ne tür müzikler dinlersin?" diye sorduğunda sakın kesin bir tarz belirtmeyin. Kulağa hoş gelen her şeyi dinlediğinizi, ama slow müzikleri tercih ettiğinizi belirtin. Kızın gözünde daha da fazla büyüyeceksiniz.
Kızların en çok ilgilendikleri bir diğer konu ise "güzellik" tir. En çirkin kız bile kendini Dünya güzeli sanır. Size düşen görev, kızın bu egosunu tatmin etmesini sağlamaktır. Sürekli kıza ne kadar güzel olduğunu ima edin. Ama sakın fazla abartmayın. Yağcılık yaptığınızı düşünüp sizden uzaklaşırlar.
Kızla daima yakın olabilmek için, daima kızın hoşlanacağı konular hakkında sallama kapasitesine sahip olmanız gerekir. Kızın yanında konuşacak bir şey bulamazsanız, kız sıkılır ve tavlamak gitgide daha zor hale gelir. Bu durumda başvurulabilecek en iyi kaynak "Bizim bir arkadaş var..." diye başlayan atmasyonlardır. Bu konu başlığından istediğiniz kadar sallayabilirsiniz. Evet, kız "hadi bee, olamaz öyle şey, git belge getir!" demez, ama fazla abartırsanız içten içe sizin iflah olmaz bir palavracı oluğunuzu düşünür ve size çok feci şekilde kıl olur. Yüzünüze bakıp size gülümsemesi kızın size kıl kapmadığını göstermez. Burada dikkat edilecek tek nokta, kızın anlamadığı konularda atıp tutmaktır. Ama tutup kıza, arkadaşınızın arabasının motor yağını değiştirirken, şanzımanda oluşan bir sorunu gidermeye çalışırken başınıza gelen komik bir olayı anlatan bir senaryo uydurursanız kız sizden tiksinir. Ama mesela arkadaşınızın başından geçtiğini uydurduğunuz komik bir olaydan bahsedebilirsiniz, ama tabi ki bunu bir erkek arkadaşınıza anlatır gibi ayılık yaparak anlatırsanız kızın gözünde tamamen bitersiniz. Kıza bir şeyler anlatırken kesinlikle küfür etmeyin, biliyorum bu sizin için çok zor ama sabredin biraz Bu konuya ileride tekrar değineceğiz, ama sizin yine de aklınızda bulunsun: Karşınızdaki ne kadar samimi olursanız olun neticede bir kız ve bu kızla kesinlikle normal erkek arkadaşlarınızla konuştuğunuz gibi konuşamazsınız.
Bunların yanı sıra ne yapıp edip bir gitar alın ya da bulun. Çok da pahalı olamayan bu alet kızın kalbini fethetmek için birebirdir. Her kız bu tuzağa düşer. Gitarı aldıktan sonra en az 3-4 şarkıyı yarım yamalak da olsa öğrenip çalın. Kız sizi bunları çalarken gördüğünde size kelimenin tam manasıyla çarpılır. Kız derhal sizden bir şarkı çalmanızı isteyecektir. Ama siz bu dört şarkıdan başka şarkı bilmiyorsunuz ki! Bu durumda da her zaman yaptığınız gibi sallama yolunuz sonuna kadar açık. Kız böyle bir şey derse hemen "ben aslında elektro gitar çalıyorum ve bilmem böyle şarkıları" deyin. Kızın karşısında rezil olmak şöyle dursun, kızın gözünde karizmanız iki kat artar.
Kızların zayıf noktalarından bir diğeri ise "kıskançlık" tır. Bunlar en yakın arkadaşlarını bile kıskanırlar. Bu egolarıyla oynayıp kızı elde etmenin duruma göre değişen 2 yolu vardır.
Birincisi; kıza yavşamak ve kızın gözüne girmek için kıskandığını bildiğiniz kişiler hakkında atıp tutmak ve kıza "onunla aynı fikirleri paylaştığınızı kıza belirtmektir. Konuyu bir örnekle açıklayalım: Siz Ayşe'yi tavlamak için uğraşıyorsunuz, ama ortamda her haliyle Ayşe'den çok çok daha üstün bir kız daha var. O da Neşe. Sizde zaten Neşe'nin hiçbir koşulda sizle çıkmayacağını bildiğiniz için Ayşe'yi tavlama isteğindesiniz. Bu durumda Ayşe %1.000.000 ihtimalle Neşe'yi kıskanıyordur. Siz Ayşe'yle baş başayken hemen Neşe'yle ilgili bir muhabbet açın ve atıp tutun. Ayşe bu yalanları ciddiye alıp gaza gelecek ve Neşe'ye karşı duyduğu kıskançlığı "Zaten bende uyuz oluyorum" formatında size sunacaktır. Bu hareket kızı tavlamak için çok önemlidir. Kız gaza gelirse, kesin o kız sizindir.
Gelelim ikinci yola; Bu taktik, tüm uğraşmalarınız sonucu kızın size yüz vermemesi durumunda ve çok alçak dozda uygulanmalıdır. Dediğimiz gibi kızların ortamda mutlaka kıskandıkları başka bir kız vardır. Bu arada sizin yapmanız gereken, kız sizinle ilgilenmediği zaman, gidip onun feci şekilde kıl olduğu kıza asılmaktır. Bunu illaki kızın kendisinin görmesine gerek yok. Bunu ortamdaki başka bir kıza göstere göstere yaptığınız taktirde, sizin asıldığınızın gerçek kızın kulağına gitmesi an meselesidir. Bu taktik, sadece yeri ve dozu çok iyi ayarlandığı zaman işe yarar. Eğer acemiyseniz bu ikinciyi uygulamanız yarardan çok zarar getirebilir. O yüzden dozajı çok iyi ayarlayın. Dozu iyi ayarlandığında kız sizi öteki kıza kaptırmamak için gelip kendisi size asılacaktır. Anlattığımız diğer tüm taktikler gibi bu da tarafımızca test edilip onaylanmıştır. Fakat bu son anlattığımız gerçekten çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir ve ekibimiz yiyeceğiniz tokat veya küfürlerden dolayı hiçbir sorumluluk kabul etmez.
Kızın yanında sürekli romantik ve entellektüel bir centilmen rolü çizin. Bu; kızı tavlamanızı çok fazla derecede kolaylaştıracaktır.
Bir kere kıza her fırsatta çok romantik ve duygusal biri olduğunuzu ve hiçbir kızın sizi anlamadığını söyleyin. Bu, kıza "sizin onunla romantik bir ilişki yaşamak istediğiniz" bilinçaltı mesajını verir. Çünkü kızlar (kendileri sanki hiç değillermiş gibi) azgın erkeklerden nefret ederler. Dediğimiz yöntemleri uygularsanız kızla o kadar çok yatarsınız ki bir süre sonra kızla yatmaktan sıkılırsınız. Şimdi tabii ki bu size inandırıcı gelmiyor ama biraz sabredin göreceksiniz. İlk başlarda ilişkiyi sakın *** üzerine kurmayın, o zaman dediğimiz gibi sizin azgın biri olduğunuzu anlayıp sizi terk ederler ve böylece harcadığınız onca emek boşa gider. Ama beni dinleyip aşağıda daha da detaylı anlatacağım teknikleri uygularsanız kız öyle bir azar ki, sizin üzerinize atlar ve siz kızın altında kendinizi plastik erkek gibi hissedersiniz.
4 ALTIN KURAL
KURAL1: Siz gidip kızın yanına onla konuşmaya çalıştınız diye, kızın sizinle konuşacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz!
YAPILMASI GEREKENLER: Çaktırmadan bakın. Çaktırmadan bakmaktaki amaç; hedefin doğruluğunu teyit etmek içindir. Şöyle bir alıcı gözle bakın; doğru hedef mi seçmişsiniz, karar verin. Hedefi doğru seçtiğinizden eminseniz, çaktırarak bakmaya başlayabilirsiniz.
KURAL2: Yavaş yavaş yaklaşın.
YAPILMASI GEREKENLER: Üstünüze başınıza şişeler dolusu parfüm sıkın. Şöyle siyah ağırlıklı şeyler giyinin. Mesela koyu mavi ve bacaklarınızı külotlu çorap gibi sıkıca yapışmış bir kot pantolon, üstünüze de siyah bir tişört. Şimdi emin ve kararlı adımlarla yanına yaklaşın. Ama bakkala iki kiloluk ekonomik yoğurt almaya gidiyormuş edasıyla yanaşmayın hatuna. Yavaş yavaş ve gözlerinin içine bakarak. Aman dikkat! Siz yanına yaklaşırken hatun hafiften de olsa rahatsız olmamışsa, bu işte bir iş var demektir. Sonra uyarmadı demeyin!..
KURAL3: Etkileyici cümleler kurmaya çalışın, bu arada fazla da abartmayın.
YAPILMASI GEREKENLER: Konuşmaya başlamadan önce her an kafanıza gelebilecek çanta darbelerine hazır olmalısınız. Eee, o kadar da olacak! Neyse, sakın çakmağınız var mı, saatiniz var mı gibi son derece klişeleşmiş cümlelere tenezzül etmeyin. Bunların yerine "Eteğiniz ne kadar kısa, boyum beş santim daha kısa olsaydı külotunuzu bile görebilecektim, ha ha" diyerek başlayın. Eheuheuhue, aman haa. Sadece şakaydı. Mesela sıcak bir merhabayla girin söze. Hatun kısmı övgüye bayılır "Size daha önce ne kadar güzel olduğunuzu söyleyen olmuş muydu?" güzel bir soru cümlesi olabilir. Akabinde hatuna fırsat vermeden şu cümleyi kurun: "Durun... Yoksa bunu söyleyen yüzlerce insandan biri miyim ben?" Belki de karşı cins "Ulan ne salak adammış be, bir cümle kurma fırsatı bile vermedi bana!" diyecektir içinden. Ama siz devam edin. Belki de o da size "Abimin elli metre geriden beni takip ettiğini daha önce söyleyen olmuş muydu?" diyebilir. Bu durumda geçerli kural olan "erkekliğin %99'u kaçmaktır" işlemeye başlar. %1 nedir peki? Bunu ben bilmiyorum mesela! Ancak bu adımda da bazı sakıncalar var. Öncelikle sizin lafınızın üstüne sazan gibi atlarsa hatun, o zaman iyice şüphelenmeye başlamalısınız. Yok size küfür ettiyse, güzelliğine falan bakmadan ******edin. Böyle hatunlardan yarar gelmez. İkisinin ortası olmalı.
KURAL4: Bilgi edinmeye bakın.
YAPILMASI GEREKENLER: Kız hakkında öğrenmeniz gereken hayati bilgileri mutlaka öğrenip bir kenara kaydetmeniz lazım. Bunlar sırasıyla;
Kızın sevgilisinin olup olmadığı: Bunu mutlaka bilmeniz lazım. Ve bunu öğrenmenin en emin yolu; gidip kıza "Sevgilin seni aldatıyor" demektir. Bu kız sevgilisi yoksa "Benim sevgilim yok ki", sevgilisi varsa " sen nerden biliyorsun?" diyecektir. Gördüğünüz gibi bariz söylüyor.
Soyadını zaten biliyorsunuz, ama kızın telefonunu öğrenmek için babasının yada annesinin adını öğrenmeniz lazım. Bunu yapmanın en kolay yolu kızı gaza getirip nüfus cüzdanına bakmaktır. Kız mesela 2000 doğumlu olsun, siz gidip bir şekilde sen kaçlısın diye sorun. Hemen 2000 diyecektir. Ama siz "Hadi ya, 2002 li gibi gösteriyorsun" şeklinde iddialaşın ve nüfus kağıdını görene kadar iddianızdan vazgeçmeyin. Hatta bunu size kanıtlaması halinde onu yemeğe götüreceğinizi söyleyip iyice gaz verin. Büyük ihtimal bir süre sonra nüfus cüzdanını görürsünüz. Bu iş için bir diğer yolsa bir şekilde kızla muhabbet ederken "Ahmet abiye ne diyeceksin?" diye bir soru yöneltin. Kızların hepsi salak olduğu kadar sazan da olduklarından hemen "Ahmet abi kim?" diye bir soru soracaktır. Siz de "babanın adı Ahmet değil miydi?" diye sorun. Dedik ya sazan olduğu için hemen "yoo, babamın adı Mustafa" diyecektir. Sadece "yoo" deyip bırakırsa hemen "Neydi babanın adı?" sorusunu sorun. Hiç kıllanmadan cevabı vereceklerdir. Siz de hemen 118'i arayıp telefonu alırsınız.
Kızın adresi: Kızın adresini bulmak biraz daha zordur. Eğer kızla aynı sınıftaysanız çok kolay bir yolu var. Aynı mahallede oturuyorsanız zaten evi şahsen biliyorsunuz. Neyse, eğer aynı sınıftaysanız, uygun bir beden dersine bir arkadaşınızla birlikte girmeyin. Kızlar soyunduktan sonra her şeylerini sınıfta yada soyunma odasında bırakırlar. Sınıfta bırakmışsa işiniz çantada keklik. Hemen diğer arkadaşınızı kapıya nöbetçi olarak koyun ve gidip kızın cüzdanını açın. Öğrenci belgesinin arka yüzünde kızın açık ev adresi yazar. Hemen onu başka bir kağıda yazın. Öğrenci belgesini aldığınız yere koyun ve hemen o gün adresi kontrol edin. Bakalım orada mı? Bu iş için kullanabileceğiniz bir diğer metot ise kızın gittiği servisten bir çocuğa rüşvet vermek suretiyle adresi öğrenmektir. Ama sizin tavlamak istediğiniz kız servisle gitmiyor olabilir. Hiç sorun değil, okuldan olmayan ve tavlamak istediğiniz kızın asla tanıyamayacağı bir arkadaşınızı bir gün okul çıkışına getirerek kızı gösterin ve ertesi gün bu arkadaşınız kızı çaktırmadan takip etsin. Artık kızın adresi de elinizde.
Kızın en sevdiği şarkıcı: Bunu öğrenmek çocuk oyuncağı. Ama sakın gidip kendisine direk sormayın. Mesela gidin kızla "şu şarkıcı şöyle, şu şarkıcı böyle, yok şuna da uyuz oluyorum" gibi ancak bir kızın hoşuna gidebilecek kadar salak bir muhabbet açın. Kız size burada bütün ipuçlarını verecektir.
Kızın en sevdiği çiçek: Bu genellikle kırmızı güldür. Fakat bazı salaklıkta sınır tanımayan kızlar orkide sevdiklerini iddia ederler. Bunlar emin olun ki hayatlarında hiç orkide görmemiş tiplerdir ve sırf artistlik olsun diye orkide derler. Neyse bunu öğrenmenin en kolay yolu kıza "kızlar en çok hangi çiçeği sever?" sorusunu sormaktır. Böyle gerizekalı bir soru sormak kesinlikle sizin karizmanızı sarsmaz, sarsacak olsa yazmam zaten, ve aynı zamanda bunu sormak size kızın en çok sevdiği çiçeği öğrenme fırsatını verecektir. Ola ki "orkide" derse şehirdeki bütün çiçekçileri gezip orkide arama aptallığına düşmeyin. Çünkü İstanbul'da gezmediğim çiçekçi bırakmadım. Kırmızı gül alırsınız. "Ne lan bu? Ben orkide severim" diyecek hali yok ya. )
Kızın e-mail adresi: Adım başı İnternet Cafe'nin varolduğu günümüzde ülke salaklarının büyük bir kısmını oluşturan kızların bile birer e-mail adresi var. Bunu öğrenmenin en kolay yolu Outlook Express programını kullanmaktır. Eğer kızın kendi üzerine kayıtlı bir e-mail varsa kesin bulur. Evet biraz uzun sürer ama bulur. Ama kızın e-mail adresi olmayabilir. O yüzden önce kıza "e-mail'ın var mı?" sorusunu yöneltmekte fayda var. "Var" derse, "Adresi versene" rolüne girmenizde hiçbir sakınca yok. Kız zaten hemen verir adresi.
Kızın ICQ numarası: Eğer kızın kendi adına kayıtlı ICQ' su varsa bulmak için gereken tek şey ICQ white pages! Onun da nasıl kullanılacağını bana sorma artık! Kızlar bile rahatlıkla ICQ kullanabiliyorsa, siz hayli hayli kullanırsınız.
Artık kızlar hakkında şimdilik gerekli tüm bilgilere sahipsiniz. Asıl işiniz şimdi başlıyor. Bunlar hazırlık çalışmalarıydı.
2.BİLGİ TOPLAMA
Şimdi de sırada kızı tavlamanız için hayati önem taşıyan bir başka konu var. Yukarıda STANDARTLAR adlı yazının KIZLARIN GENEL PSİKOLOJİSİ bölümünde de söylediğimiz şeyi, yani kıza sürekli "senin beynini okuyorum" rolü yapacağınıza göre, kız hakkında maximum bilgiye sahip olmanız lazım. Mesela gidip bir şekilde kızın doğum gününü öğrenin. Bunu yapmanın en kolay yolu, başka ve samimi olmadığınız bir arkadaşınıza sordurmaktır. Bir şekilde kızın doğum gününü öğrendikten sora hangi burç olduğunu kesin olarak öğrenin ve başka bir zaman kız bir şey yaptığı zaman "zaten bu senin burcunun en belirgin özelliği" diye başlayın. Hangi durumda bunu kullanacağınız önemli değil. Astrolojinin en güzel tarafı tamamen uydurma üzerine kurulu bir bilim olması. Kız "Hayır, bu benim burcumun özelliği falan değil" derse (ki demez ama hani derse diye yazıyorum) "Ben Amerikanın en büyük astrologu Bilmem kim'in kitabında böyle okumuştum. Ama yine de gider başka kaynaklardan da araştırırım" dersiniz olur biter. Uydurmakta sınır tanımayan bizler için hiç de zor bir şey değil. Zaten kızın bundan önce soracağı "Sen benim burcumu nerden biliyorsun ki?" 10 puanlık uzman sorusuna vereceğiniz "Uzun süre astrolojiyle uğraştım ve insanların hareketlerini gözlemleyerek hangi burca dahil olduklarını anlayabiliyorum" cevabı az önce sorması muhtemel olan soruyu zaten eler. Ama kız bu sefer de "Peki doğum günüm ne?" gibi az önceki olağan üstü zihin okuma(!) gösterisini yapan size küfür içerikli bir soru soracaktır. Sakın nasıl olsa gerçek tarihi biliyorsunuz diye direk tarihi söylemeyin, bu yeterince etkili olmaz. Bunun yerine mesela kız 22 ekim doğumluysa "kesin birşey söylemem için doğum yerini bilmem lazım, ama sanırım 19 ile 23 Ekim arası bir tarih çünkü Mars her yıl bu tarihlerde Akrep burcunu etkisine alarak astrofizyolojik semptomların gelişmesine neden olur. Bu da sana aşırı duygusallık olarak geri döner." deyin. Böylece bir taşla kuş katliamı yaptınız Bu konuşma sayesinde hem kıza inanılmaz derecede astrofizik bildiğinizi, hem onunla aşırı derecede ilgilendiğinizi, hem de onun aşırı duygusallığının (Unutmayın; bütün kızlar kendini aşırı duygusal sanırlar) kaynağını kanıtlamış oldunuz. Kızın gözünde artık bir ilahsınız. Kız sizin az önceki gösteriyi nasıl yaptığınızı çözemeden (ki asla çözemez) siz hemen "Bana doğum yerini söylersen sana ayrıntılı bir yıldız haritası çıkarabilirim" deyin. Kız hemen atlayıp doğum yerini söyleyecektir. Siz de hemen bir kalem kağıt çıkarın ve kağıdın üzerine anlamsız şekiller, daireler falan çizin. Sonra uzun uzun düşünüyormuş gibi yapmak suretiyle kağıda bakın. Kağıdı ters çevirin, düz çevirin, bir kaç bir şey daha çizin. Ve sonra kıza dönüp "22 Ekimde doğmuşsun. Yükselen burcun Aslan, strenekopotolojik gelişimin inanılmaz. İnsanlar seni mutlu sanıyorlar ama çok büyük bir sorunun var. Çok yakında hiç beklemediğin birinden bir çıkma teklifi alacaksın, çok düşüneceksin ama sonunda sen de ondan hoşlandığını farkedip kabul edeceksin ve çok mutlu bir ilişkiniz olacak." deyin. Kız kendini kaybetmiş bir şekilde size bakıyor olacaktır. Sizde onun gözlerinin içine bakın. Doğum tarihi tam olarak söylemeniz, kızın diğer söylediklerinize de inanmasını sağlayacak. Birincisi kimsenin yükselen burcu kesin değildir. Yanılma şansınız yok. İkincisi strenekopotolojik gelişimin astrolojiyle alakası yok (merak ediyorsanız söyleyeyim; kemik gelişimi demek) ordan da yırtarsın, üçüncüsü bu yazının en başında STANDARTLAR bölümünün KIZLARIN GENEL PSİKOLOJİSİ bölümünde de söylediğimiz gibi kızlar sürekli büyük bir soruna sahiptir (ya aileleri onları anlayamıyordur, ya güzel değillerdir, ya abileri sürekli onları baskı altında tutuyordur ya da sırf sorunlu görünmek için bir sorunu varmış rolü yapıyordur), bunu da bildiniz ve son söylediğinize de inanmaması için hiç bir neden kalmadı. Tabii ki burada çıkma teklif edecek olan siz oluyorsunuz.) Böylece kızın bilinçaltına bir erkek ona çıkma ettikten sonra bir süre düşünmesi ve sonra kabul etmesi komutunu yerleştirmiş oluyorsunuz. Artık siz isteseniz de o komutu oradan silemezsiniz. Kızın gözünde artık siz ilahsınız.
3.YAVŞAMA...
Artık kızlar hakkında her türlü bilgiye sahipsiniz. Sıra geldi kıza yavşamaya. Bu konuyu okurken "kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeyeceğini" sakın aklınızdan çıkarmayın. Şimdi Bilgi Toplama bölümünde öğrendiklerinizi tekrar ortaya çıkarın. Buraya kadar yazılanları kafanıza yerleştirip öğrendiyseniz, kız hakkında maximum bilgiye sahipsiniz demektir. Evet, şimdi daha önce hazırladığınız listeyi açın. Ve kızın adresine içine isminizi yazmadan bir mektup yazın. Hatta mektubun içine hiçbir şey yazmadan sadece bir kırmızı gül koyun ve "Bu gül kadar sade ve güzel olan aşkıma küçük bir hediye" yazılı bir kart ekleyin. Bu salak kız hemen sizin kim olduğunuzu merak etmeye başlayacaktır. Ama asla kesin bir fikir yürütemez, yani ertesi gün kız size gelip "mektubunu aldım" demez. Mektubu sizin gönderdiğinizi anlamasının tek yolu el yazınızdır. Eğer kızla aynı sınıftaysanız kızın mektubu almasından iki gün sonra (şehir içi posta en geç ertesi gün kızın eline ulaşır) boş bir ders yakalayın. Ya da bir şekilde kızın sınıfta olmadığı bir sırada kızın defterinin arasına yine bir kırmızı gül ile aynı notu bırakın. Kız, en geç yarın, gülü koyanın sınıftan biri olduğunu anlayıp sınıftan erkeklerden şüphelenmeye başlayacaktır. Kız artık sınıftan (ya da çevresinden) birinin kendisine aşık olduğunu biliyor. Ama siz konudan habersiz gibi davranmaya devam edin. Dua edin ki çok gelişmiş bir teknoloji var elinizin altında. Açın o listeden kızın cep telefonu numarasını ve kıza internetten adınızı yazmadan mesaj atın. Aşkla ilgili bir sürü şey yazın. Nasıl olsa bedava. Cep telefonu ile ilgili site adreslerinden adınızı yazmaksızın mesaj atmanız olası. Ad olarak "çılgın aşık" yazın. Kıza sürekli şiirler, kara sevda içerikli şeyler yollayın. Mümkünse bunları gecenin ilerleyen saatlerinde yollayın. Konuyu abartmanızda hiçbir sakınca yok. Hatta kız mesajları silmek için yarım saat uğraşsın. Bu kızların inanılmaz hoşuna gider. Bu mesajlarda aslında ona çok yakın biri olduğunuzu, ama kızın asla sizin kim olduğunuzu tahmin edemeyeceğinden dem vurun. Kız mesajları atanın siz olduğunuzu çok geçmeden anlayacak fakat asla bunu size soramayacaktır. Üçüncü aşama olarak yine aynı listeden kızın e-mail adresini açın ve kıza yüzlerce e-kart atın. Korkmayın. E-kartlar en fazla yer tutmaz ve tamamıyla bedavadır. Aklınıza gelebilecek her yerde bedava e-kart vardır. E-kart yollarken dikkat etmeniz gereken şeylere gelirsek; öncelikle şunu sakın unutmayın; yabancı e-kart servislerinin çoğu Türkçe karakterleri tanımaz. O yüzden dikkatli olun. İkincisi; yolladığınız her e-karttan sonra (Remind me when repiricent check this mail) ya da (e-kart yerine ulaşırsa bana haber ver) kutusunu mutlaka tıklayın. Böylece kızın size ne kadar değer verdiğini ölçmüş olursunuz. Ayrıca bir e-kart yollayabilmeniz için bir e-mail adresiniz olması lazım. Tabii ki sizin bir e-mail adresiniz var ama gerçek adınızın yazılı olduğu bir e-mailden kıza mail atmak gibi bir salaklığa kalkışmayın. Hemen gidin kendinize from bölümünde Çılgın Aşık yazan bir hesap açtırın. Hotmail size çalışıyor. Kız iyice meraktan kudursun. Bu merak sayesinde hiç değilse bile size hemen aşık olacaktır. Güvenin bana. Şimdi bu merakı arttırmak için elinizden geleni yapın. Yüzlerce e-kart atmanız icap ediyorsa atın. Sakın üşenmeyin. Kız bunlara tek tek bakmasa bile en azından sizden yüzlerce e-kart aldığını bildiğinden, size yani bu Çılgın Aşık'a olan ilgisi gitgide artacaktır. Artık kız meraktan kudurmak üzere. Ama yılmayın. Açın ICQ'nuzu ve White Pages'i arayın. En kısa zamanda kızın ICQ numarası da elinizde olacaktır. Başlayın mesaj yollamaya. Ama ICQ'dan mesaj atarken sakın ola abartmayın. Ters teper. Denenmiş tasdik edilmiştir. Yine ICQ mesajlarınızda aşk, meşkten bahsedin. Daha sonra olayı abartıp kıza bir web sitesi hazırlayın. "Oha!" dediğinizi duyar gibiyim. Ya da açın FrontPage'i kıza döktürmeye başlayın. Unutmayın; Microsoft FrontPage'i sırf bu durumlar için yaptı. Sonuçta bizim gibi Notepad'i açıp şakır şakır html yazmanıza gerek yok. Kız bu siteyi görünce kafadan kopacak. Artık size aşık olmaması için kızın Macromedia Flash profesörü olması lazım. Aksi takdirde kız bu sitenin çok zor koşullar altında imal edildiğini sanıp sizin aşırı bilgili bir Webmaster olduğunuzu düşünmemesi için hiçbir neden yok. Artık bu kız sizin. Neyse, siteyi de yaptığınıza göre artık kızın sizle çıkmaması için herhangi bir neden kalmadı. Şimdi nasıl çıkma teklifi edeceğinizi de öğrenebilirsiniz.Yolunuz uzun ama bu uzun yolda biz profesyonel şoförler olarak size sürekli rehberlik edeceğiz. Hadi yine iyisiniz)
4. KIZA NASIL ÇIKMA TEKLİF EDİLİR?
"Standartlar" adlı en baştaki yazıyı okumuşsanız yeteri kadar bilgi almışsınızdır. Ama bu kadar bilgiyi almış olmanız kızın sizinle çıkması için yeterli değil. Çünkü daha kız sizin ondan hoşlandığınızı bile bilmiyor. Bunu kıza bir şekilde söylemeniz lazım. Ama nasıl? Tabi ki taktik bizden. Şunu sakın unutmayın; çıkma teklifi olayın en önemli kısımlarından biridir. Siz kızı ne kadar tavlarsanız tavlayın, kızın üzerinde ne kadar büyük bir imaj bırakırsanız bırakın, kıza doğru yerde, doğru zamanda ve doğru şekilde çıkma teklif edemezseniz olayınız biter. O yüzden bu bölümü çok ama çok dikkatli okuyun.
Bir kere en başta bilmeniz gereken şey, kızların daima sürü halinde dolaşan yaratıklar olduklarıdır. Ve en başta da söylediğimiz gibi, kızların en büyük korkusu; arkadaşlarının alay konusu olmaktır. O yüzden çıkma teklif edeceğiniz kızı mutlaka yalnız başına yakalamalısınız. Ama bunlar tuvalete bile birlikte giderler. O yüzden bir şekilde kızı sürüden ayırmanız lazım. Bunu nasıl yapacağınıza gelince:
Önce kızın yanına gidin, her zamanki klasik muhabbetinizi yapın ve kıza "Seninle biraz konuşmamız lazım?" deyin. Bu cümlenin Türkçe'ye tam çevirisi "Benimle çıkar mısın?" dır. Bütün kızlar bunun ne anlama geldiğini bilir ve kız eğer "konuşalım" derse olay bitti; kızla çıkıyorsunuz. Ama kız "Ne konuşacağız?" diye bir soru sorarsa daha kızı tavlayamamışsınız demektir. Sakın o gün çıkma teklif etmeyin. Biraz daha uğraşmanız lazım. Kurallarımızı baştan okuyun. Ama kızla konuşmanız lazım. Hemen ikinci kuralımızı uygulamaya sokun ve başlayın uydurmaya: "Ahmet'e bugünlerde noluyor anlamıyorum. Bana çok soğuk davranıyor. Sence ne yapmalıyım" diye bir soru yöneltirseniz kız asla kıllanmayacaktır. Kız sizi dinlemek için suratınıza salak salak bakmaya başlamışsa konuya başlayabilirsiniz demektir. Burada yeri gelmişken uyaralım: Kızı ikna etmeniz gerekebilir ve bu soruyu aynı kıza ikinciye sorma şansınız yok. O yüzden özellikle liseli arkadaşlar için söylüyoruz: Kıza çıkma teklif edeceğiniz zaman ikinizin de vakti geniş olmalı. Yani 5 dakikalık teneffüste olacak bir iş değil. Liseli arkadaşlar öğle tatilinde yada okul çıkışı bu işe kalkışsalar kendileri açısından çok daha iyi olur. Neyse, kız sizden bir şeyler anlatmanızı bekliyor. Zaten kız da biliyor o sırada sizin ne söyleyeceğinizi, ama bunu mutlaka sizin söylemeniz gerektiğini düşünürler. Bu esnada sakın panik yapmayın. Direk olarak "Benimle çıkar mısın?" demek aptallığına ise hiç ama hiç kalkışmayın. Kızın çıkacağı varsa da çıkmaz. Şimdi derin bir nefes alın ve kıza dönüp aynen şunları söyleyin, sakın değiştirmeyin. Bugüne kadar bu durumdayken bu cümleleri sarfettiğimiz hiçbir kız bize hayır demedi. "Bak Ayşe(tabii ki Ayşe ismi burada örnek, bunu değiştireceksiniz ))) ) sana uzun zamandır söylemek istediğim çok önemli bir şey var; Ben aslında çok uzun zamandır senden hoşlanıyorum. Benim küçük dünyama renk getirdin. İnan hiçbir kız bugüne kadar beni bu kadar etkileyememişti. Benimle romantik, çılgın, ve bir o kadar da zevkli bir ilişki yaşamaya ne dersin? İkimizin de çok mutlu olacağından eminim." Bunları duyan kız size mutlaka ama mutlaka "Aaa, inanamıyorum çok şaşırdım, yani hiç beklemiyordum" şeklinde karşılık verecektir. İnanmayın! kesin triptir. Başta da söylediğimiz gibi kız zaten sizin ona ne soracağınızı başından beri biliyordu. Neyse, şimdi eğer bu kızın size hemen cevap vereceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Kız size burada kesinlikle "Biraz düşüneyim." diyecektir. "Peki düşün" deyin. Çünkü kızlar asla "hayır" diyecekleri erkeklere bu şekilde davranmazlar. Kızın eve gidince ne düşüneceği ise size kalmış. Yani kız burada "düşüneyim" dedi diye düşünecek sanmayın. Kızın eve gidince sizi düşünmesini sağlamak sizin göreviniz. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Onu da açıklıyoruz. Kızlar bu lafı dediğimiz gibi sadece çıkmak istedikleri erkeklere söylerler. Ama kız "düşüneyim" dedikten sonra size gelip "Ben düşündüm de arkadaş olarak kalmamız ikimiz içinde daha iyi olur" diyorsa, bunun sebebi sizin kızı düşünürken yalnız bırakmış olmanızdan başka bir şey olamaz. Öyleyse neymiş? Kız bizimle çıkıp çıkmayacağını düşündüğü sırada yalnız bırakmayacakmışız. Kızın bu süreyi istediği kadar uzatma hakkı vardır. Ama bu süre genellikle 3 gün ile 1 hafta arasında değişir. Şimdi gelelim sizin bu süre içerisinde yapmanız gerekenlere.
Öncelikle kıza mutlak jestlerde bulunun. Bu kızları en çok etkileyen jest ise; 90'lık bir kasete en romantik aşk şarkılarını çekip "Bak bu kaset düşünmene yardımcı olacak. Bunu hazırlamak için 8 saat uğraştım, ama değdi. Yalnız bu kasetin bir özelliği var; gece hava karardıktan sonra, yalnız başınayken dinlemen lazım. Yoksa kasetten hiçbir şey anlamazsın" diyerek kıza vermektir. Gerçekte kız bunları ne şekilde dinlerse dinlesin anlayacak bir beyin kapasitesine sahip değildir. Ama kızın gecenin bir saati karanlık bir odada ve yalnız başına sizin verdiğiniz bir kaseti dinlemesi bile çoğu zaman size "Evet" demesi için yeterli. Evinizde yıllardır bin bir güçlükle biriktirilmiş 1500 albümden oluşan bir slow müzik arşivi yoksa bunu yapmanız pek olası değil tabii ki. Peki kasete hangi şarkıları koyacaksın? Tabii ki bunu da biliyoruz ama onu da kendi zevkinize göre yapın artık. Büyük bir müzik markete gidip listeyi kasede çektirirsiniz. Kızın eve gidince sizi düşünmesini sağlamak için yapılacak bir diğer önemli şey ise kıza daha önceden yazmış olduğunuz aşk mektuplarını vermektir. Şimdi siz aşk mektubu da yazmayıp onu da bizden isterseniz dayak yersiniz. Yazın artık yaa. Neyse bu mektupların içeriğini de söyleyelim bari. Bu mektuplarda kıza nasıl deliler gibi aşık olduğunuzdan, gözlerinin güzelliğinden, ne kadar sempatik olduğundan, geceler boyu nasıl onu düşündüğünüzden falan bahsedin. Mektupların altına tarih ve hangi saatte yazılmış olduğunu yazmayı ihmal etmeyin. Ama mektupları saat kaçta yazarsanız yazın mektubun altına 02:48 gibi ve her mektupta değişen saatler yazın. Bu kızın kafasında "Ulan bu çocuk bana galiba harbiden aşık, baksana gecenin ikisine kadar beni düşünmüş, aslında fena çocuk da değil hee, bi kere çıksam mı acaba? Çıkayım çıkayım!" şeklinde bir düşüncenin oluşmasına neden olur. Siz bizi dinleyin.
Bu iş için uygulanabilecek bir diğer yöntemse sürekli kızın yanında "Düşünen adam" rolü yapmaktır. Ama bunu kızla konuşurken değil de kız sizin yanınızda değilken yapmalısınız. Mesela sınıftasınız diyelim. Bu rolü yapmak için en uygun yerler cam kenarlarıdır. Gidin cam kenarına, ellerinizi cebinize sokun ve uzun uzun uzaklara bakın. En geç 5 dakika sonra kız sizin yanınıza gelip "Neyin var?" diye soracaktır. Sakın burada "Kare as, sende ne var?" demeyin, tiksiniyorlar. "Bir şeyim yok" diyin, bir önceki akşam sabaha kadar sizin mektuplarınızı okuyan ve sizin verdiğiniz kasedi dinleyen bu kız tabii ki sorunun kendisi olduğunu anlayacaktır. Ama bunu kıza siz daha fazla belli etmelisiniz. Çünkü kızların en başta "Biraz düşüneyim " derken ilk amaçları sizi biraz süründürüp ilişkide her zaman söz sahibi olmak istemeleridir. Sizde rol yaparak kıza "Tamam yeter artık çektirdiğin, yeterince sürünüyorum işte" bilinçaltı mesajını vermiş olursunuz. Kız sizin yanınızdayken minumum konuşun.Ve sonra uffflayıp, puflayarak ve inanılmaz derecede sıkkın görünerek "Ne yaptın? Bir karar verebildin mi?" diye sorun. Bunu yaparken sakın rolü bozmayın ve uzaklara bakın. Kız muhtemelen "Cevabım kesinleşmeye başladı ama izin ver de biraz daha düşüneyim" diyecektir. "Bunu duyduktan sonra o kızın sizin çıkma teklifinizi kabul etme ihtimali %1.000.000'dur. Eve gidince bunu kutlarsınız. Ama kıza sadece "Peki biraz daha düşün ama düşündüğün her saniyenin benim için ölümden beter olduğunu aklından çıkartma olur mu?" deyin. Ertesi gün kız yanınıza gelip "Ben düşündüm de, aslında denemekte fayda var" şeklinde bir şeyler zırvalayacaktır. Bunun öz Türkçe'si "Evet kabul ediyorum ama seni her an bırakabilirim" demektir. "İyi, 30 gün dene; beğenirsen register edersin, beğenmezsen de beni hayatından uninstall edersin" tarzı bir espri güzel olmakla birlikte, kızın zeka seviyesi için ***et anlaşılmazdır. O yüzden yapmayın.
Çatlasın tüm düşmanlar; Artık benimde bir sevgilim var. Evet, işte başardınız artık. Sizinde bir sevgiliniz var. Siz kıza dönüp elinizi uzatın ve "Küçük dünyama hoş geldin!" deyin. O da patisini (Pati: Kedi yada köpeklerin ön ayaklarına verilen ad) uzatacaktır. Çünkü küçükken bunları bu şekilde eğitmişlerdir.) Ve "Hoş bulduk" diyecektir. "Pişman olmayacağından emin ol. İkimizde çok mutlu olacağız" diye ekleyin ve artık geyiğe başlayın. Daha önce de anlattığımız şeyleri uygulayarak kızla sürekli konuşun. Yani uydurun. Artık daha feci uydurabilirsiniz. Kız tam bu sıralarda size daha önce "hiç beklemiyordum" dediğini unutarak "En başından beri biliyordum diyecektir" inanmayın. Ve daha önce telefonuna, mailine, posta kutusuna ve Icq'suna mesaj bırakanın siz olup olmadığınızı soracaktır. "Başka kim olabilir ki?" diye cevap verin. Hemen oracıkta bir kağıt kalem bulup kıza mail adresinizi, Icq numaranızı, ev ve cep telefonlarınızı verin. ister istemez sizi arayacaktır. İşte bu etabı da başarıyla geçtiniz. Ama işiniz bitmedi. Daha o kız sizin sevgiliniz değil. Önce bir kere çıkmanız lazım. Onu da aşağıda anlatıyoruz tabii. Hem de en ince ayrıntısına kadar...
5. İLK ÇIKMA
Bu ilk çıkma olayı tamamen bir sırat köprüsü gibidir. Geçerseniz sizi kimse tutamaz, düşerseniz olayınız biter. O yüzden çok dikkatli olmanız gerekir. Burada dikkat edilecek noktaları da size söylüyorum. Siz bu yazıyı bitirdikten sonra hala kız tavlayamadıysanız gözüme görünmeyin! Neyse ne demiştik? Heh! Bakın bu ilk çıkılan gün inanılmaz önemlidir. Öncelikle kıza ''hadi yarın şuraya gidelim mi?'' sorusunu yöneltmeden önce yapmanız gereken çok önemli bir şey var. Kızla nereye gideceğinize karar verin! Büyük ihtimalle kızla gidilecek çok fazla yer bilmiyorsunuzdur. Olsun, bilmemek değil öğrenmemek ayıp. Kızla gideceğiniz yere karar verirken şunlara çok dikkat edin:
1. Kızla ilk buluşmanızda sakın yemeğe gitmeye kalkmayın. Bunun bir sürü sebebi var! Birincisi zaten kızın yanında hiç bir şey yiyemezsiniz. Ağzıma ketçap bulaştı mı? Ulan bu garson niye benim manitaya bakıyor? Niye bu restaurantta peçete yok? Bir şey söylesem kızın iştahı kaçar mı acaba? Ve bunun gibi binlerce soru yemek boyunca beyninizde yankılanır. Bunun çok doğal bir sonucu olarak panik yaparsınız ve korktuğunuz başınıza gelir. Yani ağzınıza ketçap bulaşır, üzerinize yemek dökersiniz, içecek bardağını devirirsiniz ve bütün bunların sonucunda kız sizi (haklı olarak) daha ilk buluşmada terk eder. O yüzden bunu aklınızdan çıkarın. Hatta benim tavsiyem sadece ilk buluşmada değil, kız ''Hadi yemeğe gidelim'' demeden hiçbir zaman bir yere yemeğe gitmeyin. Gidecekseniz de fast food bir restauranta gitmek ve hamburgeri ketçapsız ve mayonezsiz yemeniz sizin için en hayırlısı.
2. Kızların hepsi inanılmaz lüks yerleri severler. Ve hepsinde yabancılara (özellikle avrupa) hayranlık vardır. O yüzden ilk buluşmanız için en ideal yer Avrupai bir şekilde dizayn edilmiş bir Cafe'dir. Eğer İstanbul, Ankara ya da İzmir'de oturuyorsanız böyle bir cafe bulmak çok kolaydır. Özellikle İstanbul'da, Kadıköy ve İstiklal caddesinde adım başı böyle yerler vardır. Böyle bir Cafe'de sizi en çok zora sokacak 2 şey vardır:
a. Fiyat listesi!: Cafe'de 2-3 saat oturup bütün bir haftalığınızı oraya bırakmak sizin canınızı oldukça sıkacak.
a. Etraftaki güzel kızlar!: Böyle Cafe'lere gelen kızlar o kadar güzeldir ki kafayı yersiniz, sakın ilk çıkmanızda başka kızları kesmeyin. Kızı delirtirsiniz. Kız da sizi terkeder. Bu arada belirtilmesi gereken bir diğer nokta da bu gibi cafelerin % 90' ına girebilmek için sevgilinizin (ya da başka bir kız) olması gerektiğidir. Burada nasıl davranacağınızı ise ''Cafe'de nasıl davranılır?'' bölümünde uzun uzun inceleyeceğiz.
Kızla buluşacağınız yerle gideceğiniz cafe arasında asla fazla mesafe olmasın! Yok yere bir de taksi parası vermeyin.
Kıza sakın "Şu cafeye gideceğiz" demeyin. Önce kıza ''yarın buluşup gezelim mi?'' diye sorun. O da size ''Nereye gideceğiz?'' sorusunu yöneltecektir. Siz de ''Sen bilirsin ya! Bana her şey uyar'' rolüne girin. Kızlar bu role karşılık genelde ''Sen karar ver'' der. Ama bazı kızların (nadir de olsa) "şuraya gidelim, orası çok güzel" dediği de görülmüştür. Eğer kız "Sen karar ver" derse sizin zaten hazırda gitmeyi düşündüğünüz bir cafe var! Ama kız "Şuraya gidelim!" derse, hemen dediği yere gidin ve bir ön araştırma yapın. Bunun neden gerektiğini ise bir örnekle açıklayayım! Hadi diyelim ki siz oraya ilk defa gidiyorsunuz. Garson geldi ve "Ne alırdınız" diye sordu. Sizde mesela kahve söylediniz. Kahve geldi ama fincanın yanında şeker yok. Ne yapacaksın şimdi? Yanında kız var, o yüzden garsona "Abi bana şeker getirir misin?" de diyemezsin. O acı kahveyi içmek zorunda kalırsın. Zaten heyecanlısın! Ama bir gün önceden aynı Cafe'ye gitmiş olsaydın bu Cafe'de şekerin masada bulunduğunu biliyor olacaktın. Yanında kız olduğu için heyecandan göremedin. Dediğim gibi, benim sözümü dinle ve kız böyle bir şey derse git ve Cafe'yi bir kontrol et.
Kızla buluşacağınız saati çok iyi seçin. Bu kızların hepsinin akşam ezanı okunurken evde olma mecburiyeti vardır. O yüzden en geç öğlen 1'de buluşun.
O gün ne giyeceğinize çok önceden karar verin. Sonra bi eau toillete (bak parfüm değil) alın. Bu size çok lazım olacak! Ben orjinal Brut'ü tavsiye ederim. Sakın eau toillete'i fazla sıkmayın, çünkü bunun tek özelliği kokusunun erkekler tarafından alınamaması. Ve fazla sıkarsanız kızı rahatsız edersiniz.
Son olarak, ilk buluşmaya giderken sakın yanınızda prezervatif götürmeyin. Nasıl olsa hiçbir şey yapamayacaksınız. Verdiğiniz paraya yazık.
Şimdi artık kızla çıkmaya hazırsınız.
6. CAFE'DE NASIL DAVRANILIR...
Tüm bunları uyguladıktan sonra olayın pis kısmına gelmiş bulunuyoruz. Cafe'ye gittiniz. Kapıyı açın önce kız geçsin! Sonra uygun bir yer bulup oturun. Kızla havadan sudan ilk muhabbeti yapın. Bu sırada garson çoktan gelmiş olacak. Size büyük ihtimalle ansiklopedi gibi birer menü verecekler. Bu tarz cafelerde en uyuz konu "ne alacağım lan ben şimdi?" sorusudur. Bunu da açıklıyorum! Sakın kıza hava atacağım diye bilmediğiniz bir şey ısmarlamayın! Mesela Guatemela Kahvesi diye bir şey gördün ve onu istedin diyelim. Direk babalara gelirsin! Çünkü bu kahve filtre kahvedir ve özel bir makineyle birlikte masaya gelir. O makineye 5 dakika sonra basıp kahveni fincana koyarsın. Ama eğer biraz fazla basarsan makine fışkırır. Bu da kızın sizi terketmesi için yeterli bir nedendir. Neymiş? bilmediğimiz şeyleri söylemiyormuşuz. Ayrıca erkekler tarafından yapılan en büyük aptallıklardan biri de kız bir şey istedikten sonra "aynısından" demektir. Sakın böyle bir şeye kalkışmayın. Siz en iyisi menüyü uzun uzun inceledikten sonra çay içmek istediğinizi söyleyin! Garson "Ne çayı?" diye sorarsa "Rize çayı" diyin bu hem kızı güldürür, hem de Rize çayı güzel bir çaydır. Niye içeceklerden bahsettiğimizi de açıklayayım. Bu tarz Cafe'ler inanılmaz pahalıdır. Yani az önce söylediğiniz çay bile sizi finansal açıdan göçertir. O yüzden başka bir şeye özenmeyin. Efendi gibi çayınızı için!Kaynakwh webhatti.com:
Siparişinizi verdiniz, sıra geldi konuşulacak konulara. Öncelikle konuşurken sürekli gözlerinin içine bakın! Ve sakın masadaki bir şeyle oynamayın. İlk bir kaç dakika geyik yapın, okuldan, derslerden bahsedin! Sonra da o gün neden orada olduğunuzu kıza açıklayın. Yani ondan ne kadar çok hoşlandığınızdan falan bahsedin. Ama sakın bu sırada geyiğe vermeyin. Kız en geç bu dakikalarda sizin ondan önce kaç kızla çıktığınızı soracaktır. Hiç tereddüt etmeden "15-16" diyin. Kız zaten bu eski ilişkileri umursamaz ama ola ki sorarsa ikinci kuralımızı uygulayıp uydurun. Kesinlikle uydurduğunuzu düşünmeyeceklerdir. Ama mesela tutup ta kıza gerçeği söylerseniz, yani ilk çıktığınız kızın o olduğunu öğrenirse direk olarak sizi terkeder. Kızlar acemi erkekleri hiç sevmez. O yüzden siz beni dinleyin ve uydurun.
Kızla ilk buluşmanızda aşağıdakine benzer bir konuşma yapın. "İnan her an seni düşünüyorum, o güzel gözlerini düşündükçe tarifi imkansız bir huzur doluyor içime, hele gülüşün yok mu; karanlık gecelerin soğuk rüzgarlarında donmaktan koruyabilecek tek ateş misali ısıtıyor içimi. Birden hayatım değişti, inan senden önce bu kadar fazla ilişkim olmasına rağmen hiç kimseyi bu kadar sevmedim. Ne olur sen son ol. Diğerleri gibi ihanet etme bu büyük sevgime..." Bunu uydurabilme kabiliyetinize göre arttırın. Kızın gözlerinin içinin parladığının ve gitgide size daha yakın davranmaya başladığının farkına varacaksınız. Bu konuşma kızın sizi aklından çıkaramamasını sağlayacak olan bir bilinçaltı komutudur. Denenmiş ve sonuçlarda herhangi bir aksaklığa rastlanmamıştır. Yalnız bu konuşma kızın sizi en fazla iki gün düşünmesini sağlar, daha sonra kız bunların hepsini unutur (salakların beyin kapasitesi biz erkekler gibi yıllar önce olan bir konuşmayı bile hatırlayacak kadar geniş değildir) Bu yüzden konuşmanın 2 günde bir tekrarlanması ilişkinin geleceği açısından çok önemlidir.
Bayağı bir konuşup kızın eve gidince de sizi düşünmesini sağladıktan sonra artık cafeden ayrılma vakti gelmiştir. İşte olayın en pis tarafı! Nasıl hesap isteyeceksin? Garsonu masaya çağırıp alçak sesle " Hesabı alabilir miyim?" deyin. Kız milleti hesap gelince hemen atlar "Ben veriyim " diye. Sakın bunu ciddiye almayın. Kesin trip yapıyordur. Kız milleti gittiğiniz her yere hesabı sizin ödeyeceğinizi düşünerek gider. Ama hesap geldiğinde ezilmemek içinde "Ben vereyim" rolüne girerler. Bunun her zaman rol için yapıldığını sakın unutmayın. Hesabı özellikle ilk seferde mutlaka siz ödeyin. Kız kesinlikle itiraz edecektir, bu durumda da ,eğer kız çok ısrar ederse "Bir dahaki sefere sen ödersin" deyip konuyu kapatın.