1 - HER AN BİRLİKTE OLMA!

Hadi ilişkinin ilk haftalarında, yani cicim aylarında belirli ölçüde hoşgörülebilir. Ama sonra? Tuvalete de beraber gidin isterseniz. Hiç hobiniz, tek başına yapmak istediğiniz bir şey yok mu? Diyelim ki senin yok ama onun olabilir. Belki de baskı altında hissediyor ve nezaketinden söyleyemiyor. Biraz uzak durun birbirinizden. Özleyin.

2 - AYRINTILARDA KAYBOLMA!

Her şeyi sormak ve nedenini bulmak zorunda mısın? Yaptığı her harekete anlam yüklersen altından kalkamazsın. “Neden şöyle davranmıyorsun? Yoksa beni eskisi gibi sevmiyor musun?” sorularının çok itici olduğunu hatırlatmak isterim. Öküz altında buzağı aramak yerine, yaşadığınız anların keyfini çıkar. Aksi takdirde sevgilini elinden kaçırırsın, benden söylemesi.

3 - SÜREKLİ ŞÜPHELENME!

Madem bu kadar güvenmiyorsun sevgiline, neden ilişkine devam ediyorsun? İnsan sosyal varlıktır, ne yapsın yani, sırf seni mutlu etmek için eve mi kapansın? Ayrıca özgüvenin nereye gitti? Bu kadar şüphe sevgilini bıktırır. Hayır, aklında yoksa da, bu davranışların onu arayışa iter. Hem aldatacaksa, sen ne yaparsan yap mutlaka bir yolunu bulur.

4 - ARKASINDAN İŞ ÇEVİRME!

Sevgilin hayattaki önceliğin olmalı. Haberi olmadan bir takım şeyler planlıyor ve yapıyorsan, onu çok da önemsemiyorsun demektir. Üstelik bu yaptıkların ortaya çıkarsa, ilişkinizin ruhuna Fatiha. Sevgiline dürüst ol, yalan söyleme. Bir problem varsa onunla konuşarak halletme yolunu tercih et. Gizli saklı davranışlar seni de, ilişkini de yıpratır.

5 - GEÇMİŞİ SORGULAMA!

Sevgilinin hayatı senden önce başlamadı. Sevgilileri oldu, arkadaşları oldu, sevişti, gezdi, eğlendi. Bunları sorgulayarak, “Acaba önceki sevgilisini benden çok mu seviyordu?” diye sorarak bir yere varamazsın. Geçmişte başkalarını sevmiş olabilir ama şu an seni seviyor. Onlardan birini seviyor olsaydı, o kişilerden biriyle birlikte olurdu.

6 - DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMA!

Sevgilini ya olduğu gibi kabul edeceksin ya da bu işe girmeyeceksin. Değiştirmeye, senin kurallarınızla yaşamasını sağlamaya çalışmak beyhude. Kimse değişmez, sadece değişmiş gibi görünür. Yani sana rol yapar. Bunu mu tercih edersin? Sevgilinle ne kadar farklıysan, ilişkin o kadar çok beslenir. Zaten sen varsın, neden onu da kendine benzetmeye çalışıyorsun?

7 - SADECE **** DÜŞÜNME!

Tamam canım, biliyorum. **** ilişkinin çimentosu. Hatta büyük bir bölümü. İyi de, paylaşımınız sadece **** üzerineyse burada bir sorun var demektir. Birlikte yemek yemek, sinemaya gitmek, konuşmak da ilişkiye dahildir. Libidonu yüksek tut onu arzula ama her anı **** yaparak geçirmeyi de amaçlama. Birbirinizi çabuk tüketirsiniz. Hem romantizme ne oldu?

8 - MESAJLARA BOĞMA!

Elinde telefon, sürekli Whatsapp, Twitter, Instagram mesajı, Facebook'tan özel mesaj, mail falan yolluyorsan, yandın. Bu kadar abartmaya gerek yok. “Ama kendimi hatırlatmalıyım” düşüncesi gerçekten hastalıklı. Hele hele cevap alamayınca insanlıktan çıkanlar var ya, onlardan hiç olma. Tabii ki mesaj yolla, sevdiğini, özlediğini söyle ama günde 100 kez değil.

9 - KISKANÇLIĞI ABARTMA!

“Seni çok seviyorum, o yüzden çok kıskanıyorum” klişesi koca bir yalan. Onu değil, kendini seviyorsun asıl. Özgüvenin düşük. Herkesi kendisiyle kıyaslayan, sürekli birinin sevgilini elinden kapacağını düşünen bir ruh halindesin. Sakin ol yahu! Sevgilin seni seçti, unutma. Dozunda kıskançlık tamam da, bu kadar abartmak sizi bitirir.

10 - KENDİNDEN VAZGEÇME!

Sevgilin önemli ama sen daha önemlisin. Ondan önce hiç yaşamamışsın, o giderse de hiç yaşayamazsın gibi davranma. Kişiliğinden vazgeçip her şeyi onun istediği şekilde yaparsan, sana aşık olmasına sebep olan tüm unsurları ortadan kaldırırsın. Kendi yaşam tarzın, kuralların, arkadaşlarının olması sevgilinin daha çok hoşuna gider.