birine kızdığınızda ne dersiniz?
“hay senin gelmişini geçmişini…yedi ceddini…”
yedi cet?
yani, babanın dedesinin dedesinin dedesi…
acaba?
peki nedir yedi cet? yedi kök soy?
kabaca tanımlayacak olursak dünya’ya hakim olan varlıklar topluluğudur bu…yani, insaoğlunun yedi ceddidir…

dünya üzerinde günümüz insanoğlu ortaya çıkana dek geçmiş evreler vardır…insanlığa ulaşan, günümüz beşeri sistemini oluşturmaya giden ve milyonlarca yıl süre gelen bir değişim ve gelişim…
ilk kök soy, Polarean soy olarak adlandırılır teozoflarca…polorean ırkta insanoğlu tanrısal bir varlıktı, etten, kemikten değildi.
ikinci kök soy, Hyperboreadır…Hyperborea’nın en önemli özelliği ise çift cinsiyetli olmasıdır. Hyperborea insanları günümüz insanlarına göre bir hayli iri cüsselere sahip birer devdi…
üçüncü kök soy, lemurya soyu…yani efsanevi mu kıtası insanları. lemurya’lılar da devdi…lakin Hyperborea’lardan ayrılan en önemli özellikleri artık kadın ve erkek olarak cinsiyetleri ayrılmıştı…insanlar çiftleşerek üreyebiliyorlardı…
pasifik adalarındaki devasa yapıları, mısır piramitlerini, güney amerika uygarlıklarının akıl sır ermeyen eserlerini yapanlar üçüncü soy ırkına mensup insanlardı…
dördüncü kök soy; atlantis insanı…
bu evrede insanoğlu medenileşti, medeniyetler kurdu, hayvanları evcilleştirdi…daha önceki soyların efsaneleri ile kendilerine özgü bir inanç sistemi geliştirdiler…
beşinci kök soy; günümüzde halihazırda süregelen insan soyudur…
dinler ortaya çıkmış, diğer kök soyların efsanevi anlatımları birer inanç haline gelmiş, devletler kurulmuş, yıklımış, insanoğlu kendi kanunlarını, yasalarını yapmaya başlamıştır…

peki ya altı ve yedinci kök soylar?
şu günlerde 5. kök soydan, 6. kök soya geçiş evresini yaşamakta insanoğlu…
tanrılara kafa tutmakta, artık bilimin tanıdığı imkanlarla kendi dünyalarını yaratmaya, dünyanın ve evrenin sırlarına haiz olmaya başlamışlardır.
6. kök soy bir geçiş evrimi olacak ve insanoğlunun gelişim ve değişimi yedinci kök soy ile son bulacaktır…
6. kök soy sürecinde insanoğlu tanrısal yeteneklerini keşfedecek, bugün akıl sır erdiremediğimiz yetilere sahip olacaktır.
altın çağ’a belki binlerce yıl var ama altın çağ’ı müjdeleyen günlere çok yaklaştık artık…
7. kök soy devrinde her bir insan artık birer tanrı haline gelecektir…
sübhaneke dinimiz amin.
inna lillah ve inna ileyhi raciun…”
allah’tan geldik allah’a dönüyoruz…tanrı gibiydik, yine tanrı gibi olacağız…
hep söylüyoruz ya,
“bakmak ile görmek arasında fark vardır” diye.
kimisi bu durumu tanrı’nın, yüce yaradanın varlığına bağlar, kimisi de…
neyse.
lafı uzatmayalım.
sen nasıl bakıyorsan öyle görürsün.
ama farklı bakmakta, baktığını görmekte fayda var…
ne diyor ayet?
inna lillah ve inna ileyhi raciun
iddia edilen meali;
Şanı yüce olan Allah’a hamdolsun! Biz, O’ndan geldik ve yine O’na döneceğiz…
öyle diyorlar…

şan, yüce kelimeleri nerede geçiyor orası ayrı muamma.
ama anlam olarak, “allah’tan geldik, allah’a döneceğiz” çıkarımı yapıyor islami kaynaklar…
kelime anlamı bu zira. tercümesi bu…
lakin buradaki allah’ı tanrı kabul edersek-ki asıl tercümede öyledir, ilah=tanrıdır- bu cümleden farklı bir anlam da çıkarabiliriz.
görüldüğü üzre bu ayetin asıl mealinin ne olduğu ***et açık.
insanoğlunun evrim sürecini ve yüzbinlerce yıldır süregelen bu evrimin yine asıl geldiği yere, yani insanoğlunun tanrısal kişiliğe bürüneceğine dem vurulmuş.
tabii sağdan soldan aşırma ayetlerle dolu olan kuran mistisizminin bunu düşünmesi imkansız.
diğer mucizevi bahislerde olduğu gibi bu ayet de sümerlerden, mısırlılardan alıntıdır…
ama her zaman dediğimiz gibi. bakmakla görmek arasında fark olduğu gibi, okumakla algılamak, okuduğunu yorumlamak arasında da farklar mevcut.
gönül isterdi ki bu ayeti kelimeyi fethullah hoca gibi gözlerim yaşlı şekilde yorumlayıp, tribünlere oynayayım. ama riyakar olmayı kitabımız yazmadı henüz…gerçek bildiğimiz ne ise nacizane onu yazmaktır boynumuzun borcu.
ha şimdi çıkar bir arkadaş, “yok yanlış yorumluyorsun, cümle mealen tam anlaşıldığı gibi yorumlanmalı” diyecek.
o zaman da diğer iddia edilen kuran ayetlerini yalanlamış olacak böyle diyen.
misal; “kadınlarınızı dövün” ayetinde olduğu gibi.
pek muhterem müslüman kardeşlerimiz bu ayetin aslının bu olmadığını arapça’nın yazıldığından farklı anlamlar ihtiva ettiğini iddia ediyorlar ya her zaman.
bundan dolayı da allah ile aralarına şarlatanlar koyup “hocaefendi” diyorlar ya zaten…
neyse…
anlayan anlamıştır.
insan tanrıydı…yine tanrı insan olacak;