Gözden Geçirmek
1) okumak 2) niteliğini anlamak için bir şeyin her yanına bakmak, incelemek, muayene etmek 3) araç, motor vb.nin çalışıp çalışmadığını incelemek, denemek, denetlemek.
Sınav sorularını şöyle bir gözden geçirdi, soruları çözmeden kağıdı teslim etti.
Bu seneki müfredatı hiç gözden geçirdin mi?
Bu arabanın motorunu yakın zamanda gözden geçirttirsek iyi olur.
Bu günkü gazeteleri gözden geçirdim de, haberler hiç iyi değil.
Çarşıdan aldıklarını getir de bir gözden geçirelim.
Fabrikadaki iş kazasından sonra tüm prosedürler gözden geçirilmeye başlandı.
Her sorunun cevabını gözden geçirdim ancak anlayamadım.
Bana neden böyle davrandığını anlayabilmek için önceden yaşadıklarımızı bir gözden geçirdim.
Aslı ile arandaki ilişkiyi gözden geçirsen iyi edersin..
Sen gelene kadar masama bırakılan dosyayı gözden geçirdim.