Kuddûs : Tüm kutsallıkların kutsadığı tüm varlığın tesbih edip yücelttiği. Tüm noksanlıklardan arınmış, tüm yüceliklerle donanmış olan.
Lâtif : Gözle görülmeyen. Lütfu ve bağışı çok olan.
Malik : Sahip olan.
Mecid : Cömertlik ve ululuğun kaynağı, cömert ve ulu
Melik : Güç, saltanat ve yönetimin en yüce sahibi.
Melîk : Mülk ve saltanatı dilediği gibi dağıtan.
Metin : Her hal ve tavır karşısında sebat ve dayanıklılığını koruyan. Güçlü, zorlu.
Mevlâ : Koruyup gözeten, destek veren. Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan.
Mucîb : En iyi şekilde, en kısa zamanda cevap veren. Kullarının istek ve yakarışlarına aracısız cevap veren.
Muhît : Her şeyi çepeçevre kuşatan.
Muhyî : Yaratan, hayat veren. ölüleri dirilten.
Mukît : Yarattıklarının gıda sistemlerini, beslenme tarzlarını belirleyen ve her birinin gıdalanmasını yerli yerince düzenleyen.
Muktedir : Gücünü, kendisi tarafından belirlenen ölçüler ve planlar dahilinde görünür hale getiren. Gücünden, yarattıklarına belli oranlarda nasip veren.
Musavvir : Şekil, renk ve desen veren. Görünüş kazandıran, görünüşü ahenkli kılan.
Müheymin : Hükmü altında tutan. Yarattıklarının, kendisi tarafından belirlenen ölçülere uygunluğunu denetleyen.
Mümin : İnanan, güvenen. İnsana bir takım emanetler bırakan. Güven ve iman sunan. Kendisine iman edenlerle yakın ilişkiler içinde olan.
Müsteân : Darda ve zorda kalanın başvurduğu, yardım dilediği kudret. Kendisinden yardım ve destek istenen.
Müteâl : Aşkın, yüce. Akıl ve bakış ölçülerinin ulaşamayacağı boyutlarda olan.
Mütekebbir : Ululuk ve yüceliğin kaynağı olan. Kibre, böbürlenmeye sapanları hizaya getiren.
Nasir : Yardım eden. Yardım etmede yer, zaman ve sınırı kendisi belirleyen.
Nûr : Işık. Işığın aydınlığın, yol gösterişin, erdirişin kaynağı ve yöneticisi olan.
Rab : Besleyip, terbiye edip eğiten. Yarattıklarını belirlediği bir programa uygun olarak, birtakım hedeflere götüren. Tekâmülü programlayıp yöneten.
Râhim : Rahmet ve merhameti sınırsız olan. Dünya hayatını buyruklarına uygun biçimde yaşayanlara, ölüm sonrasında özel rahmet sunan.
Rahman : Rahmeti sonsuz olan. kendisine inanan-inanmayan herkese rahmet ve merhametinin tüm nimetlerini ayrım yapmaksızın sunan.
Rakîb : Kontrol eden, gözleyip gözetleyen.
Raûf : Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olan.
Refi’ : Yüceliğin sahibi ve tüm yüceliklerin dağıtıcısı olan. Dilediğini, dilediği makam ve yüceliğe çıkaran.
Rezzâk : Yarattığı tüm varlıkların rızıklarını bol bol veren.
Samed : Tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği eşsiz kudret.
Selâm : Esenlik, barış ve mutluluğun kaynağı. Esenlik, barış ve mutluluğun nasıl sağlanacağını gösteren.
Semî’ : En iyi şekilde işiten, duyan. Her şeyi işitip duyan.
Şâkir : Şükredenleri duyup ödüllendiren. Kendisine şükredenlere teşekkür eden.
Şehîd : En yüce tanık. Her şeyi görüp gözetleyen. İnsana, görüp gözetleme, tanıklık etme gücü veren.
Şekûr : Bütün şükürlerin yöneldiği kudret. Şükredenlere daha fazlasını veren. Şükredenlere teşekkür eden.
Tevvâb : Tövbeleri çok kabul eden. Tövbe nasip eden. Kendisine yönelenlerin, bu yönelişlerini karşılıksız bırakmayan.
Vehhâb : Bağışı sınırsız olan. sürekli ve sınırsız bir biçimde bağışta bulunan.
Vâhid : Sıfatlarında, özelliklerinde tek ve biricik olan. Kullarının, ibadet ve yönelişlerinde kendisine herhangi bir varlığı eş ve aracı tutmamalarını isteyen.
Vâris : Bütün mülk ve saltanatların, sonunda kendine teslim edildiği kudret. Dilediğini, dilediğine mirasçı kılan. barış severleri mülk ve yönetime sahip kılmayı esas alan.
Vâsi : Kudret ve belirişi süreçle açılıp saçılan. Varlığı sürekli genişleten. Yaratışı ve yarattıklarını dilediği şekilde artırıp genişleten.
Vedûd : Sevginin kaynağı olan. Seven. Sevdiren. Sevme-sevilme ilişkisini kotaran. Tüm sevgilerin en son ve en yüce ***esi olan.
Vekîl : Gücü ve yönetimi kullanan. Kendisine teslim olanlara vekalet eden. Son söz ve yetkiyi elinde bulunduran.
Velî : Dost, yardımcı, destek veren. Kendisine inananların dostluğunu kabul eden. Kendisine inananların en güvenilir dost olarak yalnız kendisini kabul etmelerini isteyen.
Zâhir: Her şeyde tecelli eden. Tüm yarattıklarında kendisinden görünebilir izler, işaretler bulunan.