kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Sayfa 1 Toplam 10 Sayfadan 12345678910 SonuncuSonuncu
Toplam 98 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)

    Şairlerimizden Seçme Şiirler

    Aysel Git Başımdan

    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    ölümüm birden olacak seziyorum
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
    aysel git başımdan istemiyorum
    benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
    dağıtır gecelerim sarışınlığını
    uykularımı uyusan nasıl korkarsın
    hiçbir dakikamı yaşayamazsın
    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    benim için kirletme aydınlığını
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

    Islığımı denesen hemen düşürürsün
    gözlerim hızlandırır tenhalığını
    yanlış şehirlere götürür trenlerim
    ya ölmek ustalığını kazanırsın
    ya korku biriktirmek yetisini
    acılarım iyice bol gelir sana
    sevincim bir türlü tutmaz sevincini
    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    ümitsizliğimi olsun anlasana
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

    sevindiğim anda sen üzülürsün
    sonbahar uğultusu duymamışsın ki
    içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
    uzak yalnızlık limanlarına
    aykırı bir yolcuyum dünya geniş
    büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
    çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
    sakın başka bir şey getirme aklına
    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    ölümüm birden olacak seziyorum
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
    aysel git başımdan seni seviyorum


    Attila ilhan

  2. #2
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Az Gelir

    İlaç ahlâk-töre, hastalık illet,
    Özünü bulurdu onda bir millet,
    Çıkar kafanı kumdan, bitsin bu zillet,
    Bize böyle “kutlu hazan” az gelir.

    Şuurlu kul olmak en büyük ziynet,
    Ondan sonrasi da hâlis bir niyet,
    Yetmiyorsa gücün bâri duâ et,
    It’e böyle “mezar kazan” az gelir.

    Okyanuslar ona küçük bir havuz,
    Bir cuma Alparslan, bir cuma Yavuz,
    İşte sana rehber, işte kılavuz,
    Yolu böyle “doğru çizen” az gelir.

    Denmiş; “Anlayana sivrisinek saz”
    Sahip çık, oku, öğren, beynine yaz,
    Ozanlar ne dese, ne söylese az,
    Türk’e böyle “destan yazan” az gelir.


    Mümtaz Beğen

  3. #3
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Azgin Deniz

    Hangi hissin parmagi dokundu ki, derine,
    Düstü bir gizli alev salkimi icerine?
    Hangi kabus basti ki, seni uykularinda,
    Birdenbire cehennem kaynadi sularinda?
    Örtüldü bastan basa tenin beyaz bir terle,
    Duman duman yayilan incecik köpüklerle.
    Hangi dert kaldi, söyle, bagrina üsüsmeyen,
    Hangi ölüm sarkisi, bu dilinden düsmeyen?
    Hangi öfkeyle yüzün, böyle karisti yer yer,
    Sana yan mi baktilar, bir sey mi söylediler?
    Bir sey dinleme artik, artik birsey dinleme!
    Cagir, bütün günahkar ruhlari cehenneme!
    Karsina, sahil, kaya, insan kim cikarsa vur!
    Vur basina, alemde, kör, sagir, ne varsa vur!
    Sal her taraftan, dagdan, gökten, pencereden sal!
    Nihayet kala kala dünyada tek kisi kal!


    Necip Fazıl Kısakürek

  4. #4
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Babadan Oğula

    Eve dönmez bir akşam;
    Ve gün yüzlü çocuğu,
    Sorar: Nerede babam?

    Bakarlar, oldu, bitti;
    Gelir, derler çocuğa,
    Baban attaya gitti.

    Uzar gider bu atta;
    Ve neler neler olmaz
    Ve kim bilir ve hatta;

    Bir mahşer gerisinde;
    Babası döner bir gün,
    Oğlunun derisinde...


    Necip Fazıl Kısakürek

  5. #5
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Babasini

    Bir fakirin hatirini
    Kiranin da babasini
    Bizim köye katirini
    Sürenin de babasini

    Sahte molla, sahte derviş
    Insanin ömrünü yermiş
    Bir kişi yalanla ermiş
    Erenin de babasini

    Parayla diploma alan
    Haklinin hakkini çalan
    Bizim başimiza plan
    Kuranin da babasini

    Bizim köyün yolu harap
    Beyler içer kizil şarap
    Dogru söze yanliş cevap
    Verenin de babasini

    Bir avuç pis kabadayi
    Nerden almiş böyle payi
    Fikirlere pran***i
    Vuranin da babasini

    Çalişanlar Ay'i yendi
    Yildizlara çikip indi
    Adam çaliştirip kendi
    Duranin da babasini

    Bu ne Asli bu ne Kerem
    Insanligi etti verem
    Zalim yarasina merhem
    Sürenin de babasini

    Çaldi bizi taştan taşa
    Yandik gitti baştan başa
    Mahzuni’yi boştan boşa
    Yoranin da babasini.


    Mahzuni Şerif

  6. #6
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Bahçedeki İhtiyar

    Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
    Nurlu ihtiyarin yanaklarında.
    Yapraktan saçını yerlere yaymış,
    Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
    Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
    İçi karanlıkla dolu gözleri;
    Alnında akşamın ince kederi,
    Sessizliğin sırrı, dudaklarında.

    Yanan bir kağıtta küçük bir satir
    Yazı gibi aksam onu karartır;
    Artık o, silinen bir hatıradır,
    Bu issiz bahçenin uzaklarında...


    Necip Fazıl Kısakürek

  7. #7
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Başsağlığı

    Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
    Acılar unutulduktan sonra
    Dönmeliyim.

    Ölümlerin karşısında şaşırıyorum
    Ne desem ki
    Düşünüyorum.

    Kalanları ağlıyor gidenin
    Benim gözlerim kuru
    Herkes bana bakıyor, biliyorum
    İçlerinden geçenleri.

    Başsağlığı dilemek
    Garibime gidiyor
    Ölen öldü, sen yaşa
    Küçültmeye benziyor.

    Beni böyle kitaplar mı yaptı ne
    Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben
    Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum.

    Ben canavar ruhlu muyum
    Bir ölü evinde tek söz söylenmeden
    Put gibi duruyorum

    kimse anlamaz derdimi
    Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
    Bir yakınım öldümü.


    Behçet Necatigil

  8. #8
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Canım İstanbul

    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
    Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
    İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
    O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
    Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
    Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
    Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
    İstanbul benim canım;
    Vatanım da vatanım...
    İstanbul,
    İstanbul...
    Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
    Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
    Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at;
    Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
    Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
    Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
    Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
    Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
    O manayı bul da bul!
    İlle İstanbul`da bul!
    İstanbul,
    İstanbul...
    Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    Çamlıca`da, yerdedir göklerin derinliği.
    Oynak sular yalının alt katına misafir;
    Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
    Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
    Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
    Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
    Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...
    Kadını keskin bıçak,
    Taze kan gibi sıcak.
    İstanbul,
    İstanbul...
    Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
    Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
    Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
    Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
    Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
    Gecesi sünbül kokan
    Türkçesi bülbül kokan,
    İstanbul,
    İstanbul…

    Necip Fazıl Kısakürek



    ZİNDANDAN MEHMED'E MEKTUP

    Zindan iki hece. Mehmed'im lâfta!
    Baba katiliyle baban bir safta!
    Bir de, geri adam, boynunda yafta...
    Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
    Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!

    Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
    Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
    Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
    Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak
    Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

    Bir âlem ki, gökler boru içinde!
    Akıl, almazların zoru içinde.
    Üstüste sorular soru içinde:
    Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
    Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

    Bir idamlık Ali vardı, asıldı
    Kaydını düştüler, mühür basıldı.
    Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
    Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
    Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

    Müdür bey dert dinler, bugün "maruzât"!
    Çatık kaş... Hükûmet dedikleri zat...
    Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
    Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...
    Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!

    Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
    Sayım var, maltada hizaya dizil!
    Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
    İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
    Urbalarla kemik, mintanlarla et.

    Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
    Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
    Yalnız seccademin yönünde şefkat
    Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
    Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!

    Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
    Dakika düşelim, senelik paydan!
    Zindanda dakika farksız aydan
    Karıştır çayını zaman erisin;
    Köpük köpük, duman duman erisin!

    Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
    Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
    Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
    Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
    Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!

    Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
    Tek nokta seçemez dünyada nazar.
    Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
    Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
    Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

    Ses demir, su demir ve ekmek demir...
    İstersen demirde muhali kemir,
    Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
    Garip pencerecik, küçük daracık;
    Dünyaya kapalı, Allah'a açık

    Dua, dua, eller karıncalanmış;
    Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
    Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
    Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
    İplik ki incecik, örer boşluğu

    Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
    Karanlığında nur, yeniden doğuş...
    Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
    Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
    Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

    Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
    Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
    Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
    Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
    Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

    Necip Fazıl Kısakürek



    ÇİLE


    Gâiblerde bir ses geldi: Bu adam,
    Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
    Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
    Gök devrildi, künde üstüne künde...


    Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
    Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
    Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent,
    Ok çekti yukardan, üstüme avcı


    Ateşten zehrini tattım bu okun,
    Bir anda kül etti can elmasımı.
    Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,
    Kustum, öz ağzımdan kafatasımı


    Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
    Söndü istikâmet, yıkıldı boşluk.
    Al sana hakikat, al sana rüya!
    İşte akıllılık, işte sarhoşluk!


    Ensemin örsünde bir demir balyoz,
    Kapandım yatağa son çare diye.
    Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
    Yepyeni bir dünya etti hediye


    Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor;
    Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
    Bütün bir kainat muşamba dekor,
    Bütün bir insanlık yalana teslim.


    Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
    Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
    Otursun yerine bende her şekil;
    Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!


    *
    *
    *
    *


    Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
    Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,
    Deliler köyünden bir menzil aşkın,
    Her fikir içimde bir çift kelepçe.


    Niçin küçülüyor eşya uzakta?
    Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
    Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?
    Sonum varmış, onu öğrensem asıl?


    Bir fikir ki sıcak yarada kezzap,
    Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
    Selâm, selam sana haşmetli azap;
    Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.


    Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
    Ey yedinci gök, esrarını aç!
    Annemin duası, düş de perde ol!
    Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!


    Uyku, katillerin bile çeşmesi;
    Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
    Teselli pınarı, sabır memesi;
    Size şerbet, bana kum dolu çanak.


    Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
    Sırrını ararken patlayan gülle?
    Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
    Karınca sarayı, kupkuru kelle...


    Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
    Mevsimden mevsime girdim böylece.
    Gördüm ki, ateş de, cımbız da yokmuş,
    Fikir çilesinden büyük işkence.


    *
    *
    *
    *


    Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
    Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
    Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
    Yetişir çektiğim mesafelerden!


    Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
    Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
    Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
    Tutuyor önümde bir mavi ışık.


    Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
    Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
    Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
    Bir zehir kıymık gibi, beynimde.


    Lûgat, bir isim ver bana halimden;
    Herkesin bildiği dilden bir isim!
    Eski esvaplarım, tutun elimden;
    Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?


    Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
    Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
    Belâ mimarının seçtiği arsa;
    Hayattan muhacir; eşyadan öksüz?


    Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
    Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
    Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
    Dev sancılarımın budur kaynağı!


    Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
    Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
    Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
    İçimdeki kadar iniş ve çıkış.


    *
    *
    *
    *


    Gece bir hendeğe düşercesine,
    Birden kucağına düştüm gerçeğin.
    Sanki erdim çetin bilmecesine,
    Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.


    Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;
    Atlas sedirinde mâverâ dede.
    Yandı sırça saray, ilahi yapı,
    Binbir âvizeyle uçsuz maddede.


    Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
    Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
    İçiçe mimari, içiçe benlik;
    Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!


    Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
    Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
    Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
    Suda ezel fikri, ebed duygusu.


    Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
    Artık barınamam gölge varlıkta.
    Ver cüceye, onun olsun şairlik,
    Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.


    Öteler, öteler, gâyemin malı;
    Mesafe ekinim, zaman madenim.
    Gökte saman yolu benim olmalı;
    Dipsizlik gölünde, inciler benim.


    Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
    Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
    Sen, bütün dalların birleştiği kök;
    Biricik meselem, Sonsuza varmak...


    Necip Fazıl Kısakürek

  9. #9
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    Bayrak

    Ey bir muharebe meydanında
    Avuçları kanımla dolu
    Kafası gövdemin altında
    Bacağı kolumun üstünde
    Cansız uyuyan insan kardeşim
    Ne adını biliyorum
    Ne günahını.
    İhtimal aynı ordunun neferleriyiz,
    ihtimal düşman.
    Belki de tanırsın beni
    Ben İstanbul'da şarkı söyleyen
    Tayyareyle Hamburg'a düşen,
    Majino'da yaralanan,
    Atina'da açlıktan ölen,
    Singapur'da esir edilenim.
    Alınyazımı kendim yazmadım.
    Bununla beraber biliyorum,
    O yazıyı yazanlar kadar olsun,
    Çilekli dondurmanın tadını
    Cazbant sesindeki sevinci,
    Meşhur olmanın azametini.
    Sen ne nimetler tanırsın biliyorum;
    Çaydan, simitten ,
    Kalınca bir paltodan ***rı
    Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik
    Bir kadeh
    Black And White viski,
    Kıl pranga kızıl çengi bir esvap.

    Yirmi yıllık çalışmanın
    Bir kurşunluk hükmü varmış
    Hayata
    Harkof bölgesinde atılmakmış nasip
    Aldırma
    Biz bir bayrak getirdik buraya kadar
    Onu daha da ileriye götürürler;
    Şu dünyada topu topu
    iki milyar kişiyiz
    Birbirimizi biliriz.



    Orhan Veli Kanık

  10. #10
    Nartaneside - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Uzak duя huzuя veя!
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    19,824
    Mentioned
    1221 Post(s)
    Tagged
    27 Thread(s)
    BAYRAK

    Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
    Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
    Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
    Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

    Sana benim gözümle bakmayanın
    mezarını kazacağım.
    Seni selamlamadan uçan kuşun
    yuvasını bozacağım.

    Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
    Gölgende bana da, bana da yer ver !
    Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
    Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

    Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
    Kızıllığında ısındık,
    Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
    Gölgene sığındık.

    Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
    Barışın güvercini, savaşın kartalı...
    Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
    Senin altında doğdum,
    Senin dibinde öleceğim.

    Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
    Yer yüzünde yer beğen !
    Nereye dikilmek istersen,
    Söyle, seni oraya dikeyim !

    Arif Nihat ASYA

Sayfa 1 Toplam 10 Sayfadan 12345678910 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 2 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 2 misafir)

Benzer Konular

  1. İşte Pepe'nin Beşiktaş'ı seçme sebebi...
    Konu Sahibi Nartaneside Forum Beşiktaş
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Kasım.2017, 13:19
  2. Emre Aydın - Seçme Şarkılar
    Konu Sahibi Harika Forum Türkçe Şarkı Sözleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Temmuz.2015, 17:03
  3. Seçme şansın yok
    Konu Sahibi aSk Forum Serbest Bölge
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 06.Kasım.2014, 02:55
  4. Seçme photoshop brushesleri
    Konu Sahibi Peri Forum Photoshop ve Real Draw Aksesuarları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Eylül.2014, 14:47

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort