Büşra Yılmaz, dört erkek ve bir kızın hayatında ki maceralara kaldığı yerden devam ediyor. 4N1K ile Yaprak ve diğerlerinin eğlenceli hayatları anlatılmaktadır.

Rengarenk bir sürü balon hayal edin ve bu balonların içi en sevdiğinizin kokusu ile dolu. Öyle hayal edin ki; Yaprak adında bir genç kızın, yavaş yavaş kalbine girmiş ve tam da kalbinin ortasında patlamış bu balonlar.

Oğuz, Sinan, Gökhan, Ali ve Yaprak, hayat onları çocukluklarında karşılaştırmış ve birlikte bugüne kadar getirmiştir.

Oğuz: Hiçbir şeyi ciddiye almayan etrafındakilerle ve hayatla her koşulda dalga geçen bir karakter...

Sinan: Hayatının kadınını bulmak için birçok oyuna başvuran...

Gökhan: En küçük bir olayda bile sinirlenebilecek bir yapıya sahip...

Ali: Ağırbaşlılığı ile her şeyi dozuna göre yaşayan, grubun en sakin ve aklı başında olan üyesidir. Yaprak'a kör kütük aşık olması haricinde...

Yaprak: Aşka dair hiçbir şey bilmeyen ve Ali'nin aşkı içinde ne yapacağını bilemeyen bir karaktere sahiptir.

Yaprak ve Ali aralarında ki ilişkiyi henüz diğerlerine açıklayamamıştır. Bunun sebebi; belki de daha kendileri de aralarında ki bu garip duyguyu kabullenemediği içindir. Yaprak ve Ali'de diğerleri gibi arkadaşlardır. Ta ki Ali'nin, Yaprak'ı on iki yıl sevdiğini söylemesine kadar. Ali, Yaprak'a duygularını açtıktan sonra, Yaprak'ta Ali'ye karşı boş olmadığını hissetmiştir. Fakat çocukluğundan beridir birlikte büyüdüğü Ali'ye; artık ne tam anlamıyla arkadaş gözüyle ne de sevgili gözüyle bakabilmektedir. Yaprak, bu günlerde olayın gerginliğini yaşarken, bir de üzerine Ali ile olan ilişkisini diğerleriyle paylaşamadığı için ekstra gergin bir haldedir. Yaprak, Ali ile baş başa gelmekten çekinmektedir. Bunu nedeni ise; Ali'den utanması ve diğerlerinin hiçbir şeyden haberinin olmaması yüzünden panik yapmasıdır. Ali'nin kocaman aşkına karşılık, Yaprak'ın içinde yavaş yavaş filizlenen o masum hissi yalnızca içlerinde yaşarlar. Ali'den haberi olan bir tek kişi vardır: o da Yaprak'ın komşusu olan Tuna'dır. Tuna ve Yaprak, aslında birbirini seven ama bir türlü anlaşamayan iki arkadaşlardır. Tuna ve Yaprak, merdivende konuşurken arkalarından bir kız sesi yankılanır. Bu yankılanan ses, Tuna'nın eski kız arkadaşı ama bir türlü ilişkilerinin bittiğine ikna olmayan Gökçe'dir. Gökçe, Tuna'ya takıntılı olarak her zaman peşinde olan bir kızdır.

Tuna ve Yaprak, Gökçe'nin oradan gitmesi için kısa süreli bir oyun oynamak zorunda kalırlar. Yaprak, Tuna'nın misafiri olduğunu Gökçe'ye inandırmaya çalışır. Güçlükle de olsa Gökçe sıkıntısından kurtulurlar. Yaprak, okuldan eve dönmüştür. Odasında dinlenmeye çekildiği sırada; pencereden dışarı bakarken kafasına kapüşonunu geçirmiş, şemsiye ile bekleyen birini görür. Koşar adımlarla aşağıya iner. Fakat kapalı bir şekilde kapının kenarına bırakılmış bir şemsiye ve yanındaki not haricinde hiçbir şey göremez. Notu yazan kişinin Barış olduğunu anlayan Yaprak, ya Barış'ın peşinden gidecek ya da yağmurlu günlerde kendisine bile gitmesini istemeyen Ali'ye söz verdiği gibi eve geri dönecektir. Ne yapacağını düşünüp içinden çıkamadığı anda Tuna belirir ve ''uzun arkadaşını sobelemek istersen sokağın bitimindeki çocuk parkında'' diyerek Yaprak'ı cesaretlendirir.

Barış ve Yaprak aynı okuldadır. Barış'ta, Ali gibi Yaprak'a duygularını açıklamıştır. Fakat Yaprak'tan bunun karşılığını alamamıştır. Yaprak, Tuna'yı dinleyerek parka gitmiş ve Barış'ı, orda bir salıncakta otururken bulmuştur. Yaprak ve Barış bir süre konuşup sustuktan sonra yağmur yağarken öylece sallanırlar. Yaprak, tekrar konuşmaya karar verdiğinde Barış'ın son umutlarını da bitireceğini bildiği için konuşmakta kararsız kalır. Aralarındaki konuşmadan sonra Barış'a Ali'yi sevdiğini söyleyen ama aynı zamanda da Barış'ı da kırmak istemeyen Yaprak, koşar adımlarla eve dönmüştür. Geç kaldığı içinde annesinden iyi bir azar işitmiştir. Yaprak, tekrar odasına çekilmiş ve olanları anlamlandırmaya çalıştığı sırada bu defa pencerede Ali'yi görür; annesi ve babası uyuduğu için onu sessizce odasına alır. Ali, Yaprak'ı Barış'la olduğu sürede bir çok kez aramış, ulaşamayınca merak edip gelmiştir. Uzun zaman sonra baş başa kalmak Ali'ye de Yaprak'a da iyi gelir. O gece hava aydınlanana kadar birlikte pencereden yarım manzarayı izlerler. O manzara dünyanın en güzel manzarasından daha güzeldir Ali ve Yaprak için...

Gökhan, depresyonda olduğu için evden çok fazla dışarıya çıkmamaktadır. Yaprak, Ali, Sinan ve Oğuz, Gökhan'ı ziyarete giderler. Oğuz ve Sinan'ın girdiği iddia sonucu; Oğuz yaptığı türlü oyunlarla Gökhan'ı iyice sinirlendirir. Gökhan sinirlenmeyeceğine ve küfür etmeyeceğine dair kendine söz vermiş olsa da, dayanamayıp küfür etmeye ve Oğuz'a saldırmaya başlar. Tam bu sırada odaya Gökhan'ın annesi Hale girer. Oğlunu o halde görünce psikoloğa göndermeye karar verir. Oğlunun eski kız arkadaşı Merve yüzünden bu halde olduğundan yakınırken; konunun Merve'ye gelmesi Gökhan'ı daha da sinirlendirir. Ertesi günün sabahında Gökhan'ın keyfinin yerine gelmesi için abur cubur almış, onun evine doğru giderken; Gökhan'ı bir otobüste görürler. Ellerindeki poşetlerle otobüsün peşinden koşmaya başlarlar. Otobüse durduğu durakta yetişirler. Gökhan'ı annesinin ısrarlarına dayanamayıp psikoloğa gittiğini öğrenirler.

Gökhan seansa girmiş ve psikoloğa Merve'yi ve yaşadıklarını anlatmış, biraz da olsa rahatlamıştır. Bu sırada Oğuz ve Sinan; her zaman olduğu gibi hastaneyi karıştırırlar. Yaprak ve Ali; diğerlerini bulup, seansa onlarda dahil olur. Psikolog, her birinden birlikte yaşadıkları bir anıyı anlatmalarını ister. Fakat her birinden bir önceki anlatılan anıdan daha eski bir anıyı anlatması koşuluyla.

Hepsi bibirinden eski ve komik anılarını anlatarak o günlere geri dönerek kahkahalara boğulurlar. Oldukça yoğun bir hafta geçiren Yaprak, okula gitmiş ve o gün kütüphane nöbetçisi olduğunu öğrenerek rahatlamıştır. Başına geleceklerden habersiz bir şekilde...

Yaprak, o gün kütüphanenin olduğundan daha yoğun olduğunu fark eder. Okulun bitmesine yakın kitap alma trafiğinin yavaşladığı sırada içeriye Barış ve arkadaşları girer. Arkadaşları Barış'ın sarhoş olduğunu, onu kütüphanede bir kaç ders saklaması gerektiğini söylerler.

Ali ve diğerleri ders aralarında Yaprak'ı ziyarete gelirler. Yaprak, durumu zar zor idare etmeye çalışsa da; Oğuz'a yakalanır. Barış'a yardım ettiğini söylemeye çalışsa da Oğuz, her şeyi yanlış anlar. Ders bittikten sonra pizza yemek için sözleşmişlerdir. Oğuz, Yaprak'ı diğerleri basmasın diye kütüphaneye kilitler. Yaprak'a da yanda ki kafeye gittiklerini ve işi bitince haber vermesini, onları çıkarmaya geleceğini söyler. Yaprak hariç diğerleri okulun yanındaki kafeye geçerler. Ali, Oğuz'un telefonundan Yaprak'a attığı mesajı görür görmez kütüphaneye gider. Barış ve Yaprak'ı birlikte görür. Yaprak, Ali'nin sinirlenip kızacağını düşünürken; Ali'nin bu duruma sessiz kalışı Yaprak'ı daha fazla üzer.

Bir süre sonra Yaprak, Ali ile aralarındaki buzları eritmek ve ona sevgisini göstermek için bir şeyler yapmak ister. Bunun üzerine Barış'tan yardım alır. Barış, Yaprak'a görevler verir ve bunun sonucunda da Ali ile aralarının düzeleceğini söyler. Fakat her görevin sonucunda da Yaprak'tan bir kanıt istemektedir.

Görev 1: Ona özel bir hitap şekli kullan.
Görev 2: Onu kıskandığını belli et. Sürekli merak ettiğini göster.
Görev 3: Onunla baş başa dışarı çık.
Görev 4: Ona büyük bir sürpriz yap.

Barış, bu görevleri Yaprak'a sırasıyla verir ve Yaprak, görevleri başarılı bir şekilde yerine getirir. Bu sırada Sinan'ın abisi Kerem'in sevgilisinin hamile olduğunu öğrenirler ve düğün hazırlıkları başlar.

Kerem ve Lale'nin; düğününe bir kaç saat kala Yaprak hariç diğerleri içmeye başlarlar. Yaprak, düğün boyunca türlü maceralarla kendi gibi çılgın olduğunu düşündüğü arkadaşlarını idare etmeye çalışır. Lale'nin nikah sırasında doğum sancısı başlar ve hastaneye kaldırılır. Düğün sonunu hastanede bitiren bir ekip için unutulmayacak bir anı daha olur.

Üst üste yaşadıkları bu olaylı günlerin ardından ekip olarak okula devam etmeye başlamışlardır. Yaprak, yıl sonu ödevini yapmak için Ali'nin biyoloji kitabını alır ve karıştırırken arasında bir kağıt ve içerisinde el ile çizilmiş bir harita bulur. Harita da kütüphaneyi tarif eden bir yol... Yaprak, haritada ki yolu takip ederek bir not ile karşılaşır. ''Bu ayakkabıyı hatırladın mı? Okulun ilk günü gökten düştü masalı başlatman için bir işaret gibi.''

Bunun üzerine Yaprak, Barış'ı arayıp çok acil kütüphaneye gelmesini söyler. Barış, okulun ilk günü Yaprak'ın camdan fırlayan sarı küçük bir bez ayakkabısının olduğunu, arkadaşlarıyla birlikte eğlenmek için hemen ayakkabıyı alıp çantasına attığını ve Yaprak gidip ona ayakkabısını sorduğunda görmediğini söylediğini ve Yaprak'a o gün aşık olduğunu anlatır. Yaprak için yaptıklarını anlatır. Yaprak, ağladığından dolayı güçlükle konuşsa da Barış'tan defalarca özür diler. Barış, mezun olacağı için bu konuşma Yaprak ve Barış'ın son konuşması olmuştur. Yaprak, Barış'a ''hoşça kal sırık oğlan ne olursa olsun hayatımda iyi ki vardın'' diyerek veda eder.

Yaprak'ın Barış'la konuşmasının üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen içini kemiren bir şeyler vardır. Ali'ye haritayı onun mu sakladığını yoksa bir hata mı olduğunu sormak için sabırsızlanır. İçindeki bu karmaşaya son vermek için Ali'ye bir mesaj atarak onu okulun arka bahçesine çağırır. Haritayı saklayıp, saklamadığını sorar. Fakat Ali, konuyu yanlış anlar ve aralarında bir tartışma başlar. Ali, haritayı defterinin arasına koyduğunu ve unuttuğunu söyler. Aralarında ki tartışma dudaklarının buluşmasıyla son bulur.

Bu sırada Gökhan hayal kırıklığıyla Ali ve Yaprak'ı izlemektedir.

Büşra Yılmaz'ın 4N1K2 kitabı, beni kimi yerinde güldürdü; kimi yerinde içimi burktu. Lise çağında ki gençlerin komik, birbirine bağlı, değerli hayatlarını mizah ile anlatılmıştır. Bu yüzden biraz gülmeye ihtiyacı olanların ya da eğlenmek isteyenlerin okumasını tavsiye ederim.


Yazar:Büşra Yılmaz