kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Sayfa 2 Toplam 9 Sayfadan BirinciBirinci 123456789 SonuncuSonuncu
Toplam 88 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #11
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    ***
    Olric`
    İnsanın iyiliğe, iyilik yapmaya olan inancı azalmaya başlayınca zihni sanki iyilik yapmaktan daha ziyade kötülerin cezalandırılması gerektiği fikri üzerine yoğunlaşmaya başlıyor...
    ***
    Unutturmayın da bir günde unutmak için sevelim Olric`…
    Sevelim ve unutalım…
    Geriye sadece sevmiş olmak kalsın…
    Dinlediğimiz hiçbir şarkı, okuduğumuz hiçbir şiir en ufak bir iz dahi taşımasın sevilmiş olanlardan…
    ***
    Bir zamanlar küçüktük bizler Olric`.
    Çocuk olmayı bilmediği için almazdık şeytanı oyunlarımıza, küserdi bize.
    Ne tuhaf, her şeyi bilen! şeytan, çocuk olmayı bilmezdi.
    ***
    İnsanlar sadece gördükleri kabusların gerçeğe dönüşmesinden korkmazlar Olric`, gördükleri ve o ana kadar hiç tatmadıkları heyecanlar, mutluluklar yaşatan bazı rüyaların gerçeğe dönüşmesinden de korkarlar.
    Çünkü Olric`, bir rüya gerçekleştiğinde o rüya ve içerisindeki her şey dünyaya hapsolur.
    ***
    Anılarımız da tenimiz gibi Olric`; onların üzerinde de zamanla izler oluşuyor ve nasıl ki, tenimizdeki kırışıklıklar vücudumuzu bizim göremediğimiz ufak parçalara ayırıyorsa, zaman da anılarımızı parçalara ayırıyor. Yaşadığımız her şey üstüne yeni yaşanmışlıkların eklenmesinin etkisi ile bir süre sonra bütünlüğünü kaybediyor ve içimizde birbirinden kopmuş halde sürüklenen bir çok anı parçası birikiyor. O anıların hangi bütünden koptuğunu, hangi izleri taşıdığını hatırlıyoruz belki, ama o anının koptuğu bütünü çoğu zaman tekrar oluşturamıyoruz. Bize sadece mutluluklarımızın değil acılarımızın da bir tekrarı olmadığını o parçalar hatırlatıyor.
    Konu Olric tarafından (29.Temmuz.2018 Saat 12:55 ) değiştirilmiştir.

  2. #12
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    ***
    Kirlettim hayatınızdaki tüm beyazları…

    Beyazı olmayan bir hayat kaldı elinizde.
    Bana numaramla seslenildiğinde, bildiğim hiçbir soruya parmak kaldırmadım.
    Utandırdım tüm öğretmenlerimi…
    Yarışlarda birinci gelenleri alkışlamadım hiç.
    Hep ipi en son göğüsleyenleri aradı gözlerim.
    Onların yüzlerinden okudum ben hayatı.
    Önemli! bir insan olmak istemiyorum dedim, babama…
    Önemsiz! küçük bir adam olmak istiyorum.
    Başımda dikilerek, bana zorla yazdırdığınız tüm yazıları sildim defterlerimden…
    Ruhunuz! bile duymadı.
    Ve sizin resimlerinizi çizdim o defterlere.
    Sonra onları da sildim.
    Tüm tarih kitaplarını, soy ağaçlarını ateşe verdim.
    Kimlikleriniz!gözlerimin önünde yandı…
    İsimleriniz, cisimleriniz, unvanlarınız.
    Ruhunuzla ayakta duramadınız, düştünüz.
    Dizilerdeki kahramanlarınız da tutamadı sizi.
    Biliyorum artık, gözlerinizle kurşuna dizdiğiniz insanların suçsuz olduğunu.
    ‘Biz’ diye başlayan cümleler kuran ‘’nezaket sahibi’’ bir Allah’a inanıyordunuz
    Ama en sevdiğiniz cümleler ‘ben’ ile başlayan cümlelerdi.
    Gözleriniz parlıyordu kendinizden bahsederken.
    Ama öğrendim artık; bir çoğunuzun karanlıktan ve kendi gölgesinden bile korktuğunu...
    Tek başınıza kaldığınızda işlediğiniz tüm günahları da biliyorum.
    Sonuncu gelenleri neden sevmediğinizi, yalanlarınızı kelimelerin içine sakladığınızı da öğrendim…
    Ve biliyorum artık sizden daha zeki, daha iyi olan insanlara hep tereddüt ederek baktığınızı.
    Melekleri incittiğinizi de yazacağım mezar taşlarınıza…
    Zaten fizik teorilerine inandığınız kadar bile inanmamıştınız onlara.
    Mezarınızın başında yüksek sesle okuyacağım tüm bu yazdıklarımı.
    Okurken ceketimin önünü iliklemeyeceğim.
    Kederle kıvranacaksınız toprağın altında.
    "Ama", "Lakin" demek isteyeceksiniz belki; "Ama" dinlemeyeceğim sizi..
    Kandıramayacaksınız artık kimseyi.
    Çünkü, önünüzden geçen liseli kızlara nasıl baktığınızı da görmüştüm.
    Dilencilere para uzatırken yüzünüze düşen, acıma ifadesi içine saklamaya çalıştığınız kibri, küçümsemeyi de kaydetti gözlerim…
    Eşlerinizi dövdüğünüzü, gücünüzün sadece onlara yetecek kadar olduğunu da biliyorum artık.
    Allah’ı ve annenizi kendinizi yalnız, unutulmuş hissettiğiniz anlarda hatırladığınızı da…
    Birazcık cesaretiniz olsa, birazcık; neler yapmayı istediğinizi de…
    ***
    Konu Olric tarafından (01.Şubat.2018 Saat 23:36 ) değiştirilmiştir.

  3. #13
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    İstanbul geride bıraktığı yüzlerce yılla birlikte bugünü de yarına taşımaya çalışan, insanla ona hiçbir şey söylemeden de konuşabilen yaşlı bir bilgiye dönüşeli yüzyıllar olmuştu. Bu bilge; umudun, hayal kırıklıklarının, ihtişamın, sefaletin, masumiyetin, şehvetin, doğumun, ölümün ve daha fazlasının diliyle konuşurken, insanları ne bütünü ile Tanrısal ne de şeytansı olabilen bir ayine davet ediyor gibiydi.
    Güneşli bir İstanbul günüydü.
    Olric`in gözlerinin önünde uzanan; rüzgarın her dokunuşuyla hafifçe kımıldayan boğaz suyu teninde görünmez bir elin gezindiği bir kadını andırıyordu.
    Olric` derinlerde toprağa gömülmüş halde yatan gemi kalıntılarının, insan kemiklerinin, hayata geride bıraktığı sikkelerle tutunmaya çalışan tüm o uygarlıkların hafızasına sahip, herkese aitmiş gibi duran ama kimseye ait olmayan kadının rüzgarla olan cilveleşmesine arkasını dönüp yürümeye başladı.
    Adım adım uzaklaştı kadından; maviden.
    Türk Edebiyat Vakfı’na ulaşıp kendini bir koltuğa bıraktığında ayak topuklarında biriken yorgunluğu hissetti.
    Terleyen teni Sevgi’nin sabah EV’den çıkarken çantasına koyduğu ilaçlar getirdi aklına. Onları içebilmesi için bir şeyler yemesi gerekiyordu.
    Bukowski’nin “Afrika’ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde ‘tok karnına yazıyordu.”, sözünü hatırladı.
    Sultan Ahmet Meydanının yanı başında bulunan Türk Edebiyat Vakfı; hem kitapçı olan; hem de epey bir çeşit tatlının bir arada bulunduğu nadir mekanlardandı.
    Öğle saatlerinin yoğunluğu yaşanıyordu.
    Midesinin cevizli baklavanın vereceği Huzur'a ihtiyacı vardı. Siparişini veren Olric` kitaplık bölümüne doğru yöneldi.
    Konu Olric tarafından (03.Şubat.2018 Saat 00:03 ) değiştirilmiştir.

  4. #14
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Olric` uykusundan uyanıp ne olduğunu anladığında dudaklarından “ha***ir” sözleri karanlık odanın içine düştü.
    Birkaç gündür yediği cevizli baklavalar dışarı çıkmanın bir yolunu bulmuş gibiydi.
    Olric` doğrulmuş halde yatağının içinde otururken bir an “Çok mu sesli söyledim acaba” diye düşündü. Yatağından kalkıp, temiz çamaşırların olduğu dolabına uzandı. Fenerbahçe armalı eşofman takımlarından birinin temiz olmasına sevindi. Banyoya ulaştığında rahat bir nefes aldı. Acele ile duşunu alıp kurulandı. Tam üstünü giymiş çıkacakken dışarıdan Leyla’nın sesini duydu,
    -Bitmedi mi işin daha?
    “Hay senin ben”, diye söylene söylene dışarı çıkan Olric`, Leyla’nın gözlerine bakmadan konuştu,
    -Ne yapıyorsun bu saatte ayakta?
    -Tuvalete gireceğim ne yapacağım.
    -Asıl sen ne yapıyorsun bu saatte.
    -Hiç. Duş aldım.
    -He, Hiç ya. Bitti mi işiniz?
    -İşiniz?
    -Ufaklık iyi mi diyorum.
    -Lan git işine gece gece.
    Mutfağa doğru yönelen Olric` her zaman oturduğu boş sandalyeye bıraktı kendini.
    Yatmadan önce tabakta durduğundan emin olduğu üç dilim kekin orada olmadığını fark etmesi uzun sürmedi.
    “Leyla, senin ben var ya” diye söylene söylene ayağa kalkıp sürahiye uzandı. Su dolu bardağı tam ağzına götürmüştü ki, gecenin hemen her sesi uzaklara taşıyan sessizliği içinde sifonun sesini duydu. İşini bitiren Leyla’nı mutfakta belirmesi uzun sürmedi,
    -Ne diye bağırıyorsun?
    -Sen yedin değil mi kekleri?
    -Evett. Senin işinin bitmesini beklerken yedim.
    -!
    -Kafam dağıldı yerken, altıma mı kaçıraydım.
    Sevgi, odasının kapısını açarken bir yanda da “Ne bağırıp duruyorsunuz?” diye ikisine de çıkıştığında birkaç saniyelik sessizlik oldu. Sessizliği bozan midesi guruldayan Olric`ti,
    -Kekleri de sen yedin nasılsa, ver cevabı hadi.
    -Sevgim buna arabanın anahtarlarını falan verme sakın.
    -Niye ki.
    -Arabayı şey etmiş bu.
    -Lannn
    -Yalan mı?
    Tebessüm etmekle etmemek arasında tereddüt eden Sevgi tebessümü seçti ve Leyla’nın kaldığı yerden devam etti,
    -Hasar var mıymış?
    -Ona sormak lazım.
    -Sen kendine bak diye, çıkıştı Olric`.
    -Hem telde konuşup hem araba sürerken geçenlerde tampona vurmadılar mı senin?
    -Sana ne. Hı. Sana ne. Araba benim tampon benim istediğime vur…
    Olric`in birkaç adım atıp, elinin havaya kaldırması ve o elin Leyla’nın yanaklarının hizasında durması birkaç saniye içinde oldu. Cümlesini tamamlamayan Leyla gözlerini kırpmadan Olric`e bakıyordu. Bakışlarıyla cümlenin tamamlanmayan kısmını Olric`’ın gözlerinin içine çoktan bırakmıştı. Sevgi önceden de izlediği bir filmi izler gibi arada onlara bakarken, bir yandan da dolaptan yumurta almakla meşguldü.
    Olric`in eli biraz geriye çekilip, Leyla’nın yanındaki duvara sertçe çarptı.
    “Güzel şaplak atıyorsun, duvara tabi…”, diyen Leyla hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüp yatağında uslu uslu onu bekleyen uykusuna doğru yürüdü.
    -Hangisini hangisine vurayım.
    -Hı?
    Olric`, Sevgi’nin gösterdiği iki yumurtayı o zaman fark etti.
    -Küçüğü büyüğe vur, diyebildi.
    -Neresine vurayım?
    -Sevgiiii
    -Tamponuna vurayım, peki.
    -Hay senin. Sizin.
    Sevgi gülümsedi.
    Sevgi gülümsediğinde Olric`te gülümsedi.
    -Tuzu çok atma bari.
    -Peki Olric` efendi.
    -Sevgiiiiii
    Konu Olric tarafından (29.Temmuz.2018 Saat 12:55 ) değiştirilmiştir.

  5. #15
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Olric`!!!
    Sana herkesin hakkında her şeyi bildiği sevgiden bahsedesim var...
    ***
    Sevginin o
    nu tartabileceğimiz bir tartısı, terazisi yok belki ama insan olarak bildiğimiz bir şey var Olric`...
    Sevdiğimiz şekilde sevilmek istiyorduk.
    Özlediğimiz şekilde özlenmek; bazen özlediğimizden daha fazla özlenmek.
    Paylaştıkça çoğaldığı söylenen sevgi, bazen paylaşılamıyordu.
    Sınırları belli değildi sevginin.
    Sınırları belli olmayan bir şeyi paylaştırmakta paylaşmakta belki de bu yüzden mümkün olamıyordu.
    Bazen nereden ve neden geldiği bile belli olmazdı zaten,
    ***
    Hayatımızı geri sarsak ve ağır çekimde hareket etmeye başlasa her şey.

    Sevdiğimiz anı görebilir miydik mesela?
    Çekebilir miydik o anın resmini?
    O tutulmanın Olric`
    ***
    Öfkenin bir sınırı vardı mesela, bir doyuma ulaşma oranı. Öfke bazen fırlatılan bir terlikle, bazen kurulan birkaç cümle ile, bazen tetiğe dokunan bir parmakla kendi sonuna ulaşırdı.
    Bırakırdı insanın yakasını.
    ***
    Kıskançlığın bir sınırı vardı.
    İnsan kıskanılana dokunduğunda, onun teninin çıplaklığında dinlendiğinde, ona ait olduğunda kıskançlıktan azat olabilirdi.
    İnsan kaybettiklerini, kaybetmekten korktuklarını, bazen de hiç sahip olamayacaklarını kıskanırdı daha çok.
    Sahip olduklarını mütemadiyen kıskanmazdı insan…
    Kıskançlık gibi görünen his; biz ona kıskançlık adını versek de; esirgemenin, şefkatin, sahiplenmenin izlerini de taşırdı.
    ***
    Şehvetin de bir sınırı vardı.
    Belki de sınırları en belli olandı şehvet.
    En kolay sakinleştirileni.
    Biyoloji kesinlik demekti bir yerde.
    Evrenin en son, en son noktasın kadar gidip oradan tekrar dünyaya düşmek gibi olan orgazm’dan sonra buharlaşırdı şehvet.
    Ama sevgi şehvetin gittiği o evrenin en son noktasının da ötesine uzanıyordu.
    Sonsuz olandan bir şeyler taşıyordu içinde.
    Sevgi, sevmek insanın içinde ALLAH’tan bir iz gibiydi.
    Bu kadar büyük bir şeyi insan denilen küçük canlı nasıl da taşıyordu içinde?
    Buna bazen hayret etmemek mümkün değildi.
    ***
    Ayrıca kadınların ve erkeklerin severken gösterdikleri tepkiler farklıydı.
    Kadın daha çok kalbe talipti.
    Kadınların yolculuğu kalpten tene doğruydu.
    Erkekler ise mütemadiyen hem kalbe hem de o kalbin attığı tene aynı anda talip olurlardı.
    Kadını kalbindekinin kalbinde olamamak yaralarken, erkeği ise daha çok kalbinde olana sahip olamamak yaralardı...
    Konu Olric tarafından (29.Temmuz.2018 Saat 12:58 ) değiştirilmiştir.

  6. #16
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Kadın esnek bir varlıktı.
    Belki de bu yüzden kadınlar kolay kırılmaz; sendeler ama düşmezlerdi.
    Kolayca yıkılmazlardı.
    Kadınlar yaralarına teslim olup o yarayı sabırla kimsenin görmeyeceği bir hatıraya dönüştürebiliyordu.
    Kadınlar yaralarını içlerinde bir emanet gibi saklarken; erkekler yaralarını kaşırlardı. Sokaklara, caddelere, meyhane masalarına, bazen başka bir kadının tenine akardı o yara…
    Teslim olmamak için direnir, çığlığı duyulsun isterdi erkek...
    Kadınların bu halleri, belki de bir canlıyı aylarca karınlarında taşıyabilecek özellikte olmalarının, anneliklerinin verdiği bir sabırdan da besleniyordu.
    Belki bir rahme, rahmete sahip olmalarından.
    Rahmete yakın olan, sabra da yakın oluyordu.
    Konu Olric tarafından (29.Temmuz.2018 Saat 12:58 ) değiştirilmiştir.

  7. #17
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Anadolunun derinlerden akıp gelen anonim damarı bazen erkeklere ayakta durmaları, yaralarını unutmaları; yollarına devam etmeleri konusunda tuhaf telkinlerde bulunurdu.
    Bunu bazen çok hoyrat ve acımasız şekilde yapardı.
    Edepsiz şekilde yapardı.
    Bu anonim damar “*** *** davası olmaz” derken, sadece “bu meselede artık yapacak bir şey yok” demezdi, aynı zamanda “ önüne bak” diye de fısıldardı, erkeğe...
    Bayağı gibi duran bu çözüm hepsini olmasa da erkeklerin birkısmını ayakta tutar, kırılmalarını önlerdi.
    Çünkü Anadolu bilirdi; kendine kadınlar kadar erkeklerin de lazım olduğunu.
    Erkeklerin ayakta durmaları gerektiğini.
    Bu topraklarda; erkekler düştüğünde, esneyen ama kırılmayan kadınların da kırılacağını.
    Sendeleyen ama düşmeyen kadınların da düşeceğini.
    Her şeyin düşeceğini…

    Konu Olric tarafından (02.Şubat.2018 Saat 15:51 ) değiştirilmiştir.

  8. #18
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Hikaye kitabı sessizliğe gömülmüştü.
    Olric` EV’de; hikayenin içinde değildi. Leyla ve Sevgi’de görünürlerde yoktu.
    Birazda bu sessizlikten yararlanan EV kendi hikayesini yazmaya devam ediyordu.

  9. #19
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Olric`çalışma masasından başını kaldırdığında pencereden görünen Ayasofya'ya bakarken buldu kendini...
    ***
    Tanrı Dağı'ndan neden indik Olric`?
    Hira Dağı'nda durmak için...
    Hira Dağı bizi beklediği için...
    ***
    Eyvallah Olric`
    Konu Olric tarafından (15.Şubat.2018 Saat 10:26 ) değiştirilmiştir.

  10. #20
    Olric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    26.Ocak.2018
    Mesajlar
    92
    Mentioned
    76 Post(s)
    Tagged
    1 Thread(s)
    Leyla başka hikayelerin içinde gezintiye çıkıp uzun süre ortada görünmediğinde Olric`in söylene söylene onu aramaya çıktığı günlerde olurdu.
    Karşılaştıklarında bir şey söylemezdi Olric`.
    Sadece Leyla’nın olduğu yere, Leyla’ya bakardı.
    Leyla onu fark edene kadar bakardı.
    Bu bazen sayfalar sürerdi.
    Sayfalar dolusu beklerdi yani Olric`.
    Leyla onu fark ettikten sonra yine beklerdi.
    Bu da bazen sayfalar sürerdi.
    Bir sayfa, iki sayfa, üç sayfa, dört sayfa.
    Olric` sayfadan sayfaya geçerdi.
    Göz göze geldiklerinde ise Olric` konuşmazdı.
    Bir iki “kelimelik” ufak bir bakışma olurdu aralarında…
    O bakış bazen “İyi misin?” derdi.
    Bazen “Düş önüme”
    Olric` eğer bir başka hikayenin içinde, Leyla’nın bir erkekle konuştuğunu görürse, o hikayenin içinden geldiği sessizlikle çıkardı.
    Çıktığında bazen Olric` başka bir hikayenin içinde bulurdu kendini.
    O hikayede,
    -Canımı acıtıyorsun derdi kadın.
    -Biliyorum derdi Olric`.
    -Yine canın mı yanıyor derdi kadın.

    O anlarda bazen avuçlarındaki öfkeyi arardı Olric`.
    Bilirdi kadın, Olric`in gözlerini kapattığını; canı yakılanın kendisi değil de ismini hiç sormadığı, bilmediği bir başka kadın olduğunu.
    Başka bir kadının diyetini ödediğini.
    Olric`, hikayeye geri döndüğünde Leyla ya da Sevgi’nin hikayede olup olmadıklarına bakmadan odasına girer, ayaklarını karnına çeker ve uyurdu.
    Bazen kapısının çaldığı olurdu Olric`in.
    O uyku mahmurluğunun içinde kapıyı çalanın kim olduğunu sormazdı Olric`. Hep aynı cümle dökülürdü dudaklarından,
    “İyiyim Sevgi, dinleniyorum”
    Konu Olric tarafından (29.Temmuz.2018 Saat 12:59 ) değiştirilmiştir.

Sayfa 2 Toplam 9 Sayfadan BirinciBirinci 123456789 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Lady , Barbi, Ariana Günlükleri
    Konu Sahibi Peri Forum Forum Çöp Kutusu
    Cevap: 11
    Son Mesaj : 14.Ocak.2016, 19:04
  2. Vampir Günlükleri: Öfke ve Karanlık Buluşma
    Konu Sahibi ÇağanCan Forum Edebi Eserler
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 18.Kasım.2014, 18:44

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort