Türkiye, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının hemen ardından 16 Aralık 1991’de Gürcistan’ın bağımsızlığını tanımış, 21 Mayıs 1992’de de iki ülke Arasında Diplomatik İlişki Kurulmasına Dair Protokol imzalanmıştır. İki ülkenin Ankara ve Tiflis’teki Büyükelçiliklerinin yanısıra, Türkiye’nin Batum’da, Gürcistan’ın ise İstanbul ve Trabzon’da Başkonsoloslukları bulunmaktadır. İki ülke arasında düzenli olarak üst düzey ziyaretler gerçekleştirilmektedir.

Türkiye-Gürcistan ilişkilerinde siyasi nitelikli sorun bulunmamakta olup, ilişkiler eşitlik ve karşılıklı olarak içişlerine karışmama ilkeleri çerçevesinde gelişmektedir. Örnek komşuluk ilişkilerinin bir göstergesi olarak iki ülke vatandaşları, turistik amaçlı seyahatlerinde karşılıklı olarak 90 güne kadar vize muafiyetinden istifade etmekte, Batum Havalimanı Türkiye ve Gürcistan tarafından ortak kullanılmakta, gümrük kapılarının “tek pencere” modelinde ortak işletilmesine ve yeni sınır kapılarının faaliyete geçmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Öte yandan, 31 Mayıs 2011 tarihinde imzalanan Protokol sayesinde iki ülke vatandaşları, birbirlerinin ülkelerine pasaporta ihtiyaç olmadan kimlik kartıyla seyahat edebilmektedir.

Türkiye-Gürcistan işbirliği yalnız ikili düzeyde değil, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı ve 2012 yılında tamamlanması öngörülen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu gibi bölgesel işbirliği projeleriyle de başarıyla sürdürülmektedir.

Abhazya ve Güney Osetya’nın 1990’lı yıllarda Gürcistan’dan bağımsızlıklarını kazanmak üzere başlattıkları ayrılıkçı hareketler karşısında Türkiye, Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün korunmasına ve bu ihtilaflara Gürcistan’ın uluslararası tanınmış sınırları içerisinde barışçıl çözüm bulunmasına yönelik bir politika izlemektedir. Acara bölgesinin özerk bir statüye sahip olması 1921 tarihli Moskova ve Kars Anlaşmaları’yla kararlaştırılmıştır.

Türkiye ve Gürcistan arasındaki coğrafi yakınlığın bir sonucu, halklar arasındaki yakınlıktır. Ahıska Türkleri ise iki ülke arasındaki bir diğer kültürel köprüyü oluşturmaktadır. Türkiye, SSCB döneminde 1944 yılında Gürcistan’daki ata topraklarından Orta Asya’ya sürülen Ahıska Türklerinin Gürcistan’a dönüşlerinin sağlanmasına önem vermekte, bu amaçla Gürcistan tarafından yürütülen çalışmaları desteklemektedir.

İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler de siyasal ilişkilere paralel olarak olumlu bir seyir izlemektedir. Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalanmasının da etkisiyle, Türkiye, 2007 yılından itibaren Gürcistan’ın en büyük ticari ortağı konumuna yükselmiştir. Bu bağlamda, 2010 yılında ikili ticaret hacmimiz 1,104 milyar Dolar olarak gerçekleşmiş, bu rakamla, Gürcistan’ın toplam dış ticaretinde Türkiye’nin payı %16,5’e ulaşmıştır. Ayrıca, Gürcistan’da Türk müteahhitler tarafından üstlenilen projelerin toplam değeri de 1 milyar Doları aşmıştır. Son dönemde, özellikle, hidroelektrik santralleri inşasında Türk şirketlerinin önemli bir yer aldıkları görülmektedir. Öte yandan, 1997-2010 yılları arasında ülkemizden Gürcistan’a yapılan yatırımların toplamı da 682,3 milyon Doları bulmuştur.

Gürcistan'la eğitim alanındaki işbirliğimiz, sorunsuz ve memnuniyet verici düzeyde devam etmektedir. Gürcistan'da yedi yüksek öğretim kurumunda bulunan Türkoloji bölümlerinde son verilere göre 268 öğrenci ve 40 öğretim üyesi bulunmaktadır. Halihazırda Gürcistan’daki üniversitelerde yaklaşık 257 Türk öğrenci yüksek öğrenim görmekte olup, ülkedeki üniversitelere kayıt yaptıran yabancı öğrenciler arasında Türkler ikinci sırada bulunmaktadır.