İnsan yaşamı için oksijenden sonra en değerli madde sudur. İnsan açlığa 40 gün dayanabilirken susuzluğa en fazla 7 gün dayanabilir. Vücuttaki bütün metabolik faaliyetler için su gereklidir. Hücrelerin temizlenmesi, bağırsakların çalışması, vücuttaki elektrolit dengesinin sağlanması, kanın akışkanlığının sağlanması, beynin çalışması, böbreklerin zararlı atıkları vücuttan uzaklaştırması işte tüm bunlar ve daha fazlası su ile gerçekleşiyor.
Günlük suyu daha çok idrarla kaybederiz. Bununla birlikte büyük abdesti yaparken, terleme ve solunumla da su kaybederiz. Tüm bu metabolik faaliyetler sonrasında ortalama günlük 2-2,5 litre su ihtiyacımız olur.
Günlük yaşantımızda kullandığımız suyu üç başlıkta düşünebiliriz. Doğal kaynak suları, şehir şebeke suları ve doğal mineralli sular. Birçoğumuz şehir şebeke suyuna kuşku ile yaklaşırız ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine göre eğer bir su, musluktan bizim kullanımımız için evimize kadar geliyorsa, sağlıklı olmak zorundadır. Bu suların sağlıklı olması için zaman zaman klorlama ve dezenfeksiyon yöntemleri kullanılabilir. Ancak şehir şebeke sularının içerdiği elektrolit kombinasyonu doğal kaynak suları veya doğal mineralli sular kadar zengin değildir. Hele hele bir de üzerine evde arıtma cihazları da kullanılıyorsa bu suyun içindeki minerallerin tamamen kaybına neden olup içimi kolay saf su haline getirse de besleyicilik oranının düşmesine neden oluyor. Yine bu arıtma cihazlarının bakımı iyi yapılmaz ise bu suyun mikrop yuvası haline gelmesine neden olabiliyor.
İYİ VE KALİTELİ SU NASIL OLMALIDIR?
Doğal kaynak suları ve doğal mineralli sular da kalsiyum, magnezyum, bikarbonat, demir gibi elementler bulunur. Suyun içindeki kalsiyum miktarı 250 mg’a, magnezyum miktarı 75 mg’a, bikarbonat miktarı 600 mg’a yakınsa bu su elektrolit açısından zengindir diyebiliriz.
Suyun sertliği kalitesini belirler. Sert sular sağlıklı sulardır. Ancak sert suyun içimi biraz daha zordur. Aynı zamanda sabunla zor köpüren sular da sert sulardır.
Suyun vücut için değerliliğini belirleyen bir diğer etmen de suyun pH derecesi. Son günlerde bu konu ile de ilgili şehir efsaneleri üretilmekte, suyu alkali yapabilmek için damlalar satılmakta, karbonatlar önerilmekte. Ancak suyun kendi alkalilik değerini okuyarak da bu konuda bir yorum yapılabilir. PH 7 nötr kabul ediyoruz. pH 8,5’ a kadar da alkali olması, vücut için daha sağlıklı olduğu anlamına geliyor. Yani satın aldığınız suyun üzerindeki pH 7,2’den başlayarak 8,5’a kadar olabilir. Suyu ayrıca alkali yapmak için bu tür damlalar ve karbonatlar kullanmaya gerek yoktur.
Suyu en iyi saklama yolu cam şişedir. Ancak kullanım kolaylığı ve taşıma kolaylığı açısından çoğu zaman pet şişler veya polikarbon şişeler avantaj sağlar. Eğer bu şişelerde suyu satın alıyorsanız evde kullanırken direkt cam şişeye boşaltabilirsiniz.
PH DEĞERİ KAÇ OLMALIDIR?
*Suyu susama hissini beklemeden içmek gerekir. Vücudun suya doyduğu idrar renginden belli olur. İdrar rengi koyu çıkıyorsa yeteri kadar su içilmediği anlamına gelir. İdrar rengi berrak ve kokusuz oluyorsa bu yeteri kadar su içildiğinin göstergesi olur. Özellikle çocukların yeteri kadar su içip içmediğinin takibi açısından bu önemlidir.
*Suyu günde en az 8 bardak mümkünse 10 bardağa yakın içmek gerekir. Sabah aç karnına oda sıcaklığında su içilmesi, bağırsaklar açısından çok faydalıdır. Bununla beraber her yemekte 2’şer bardak yemekle beraber yudum yudum su içmeye özen göstermek gerekir.
*Eğer tansiyon, böbrek veya kalp yetmezliği gibi bir hastalık yoksa günlük su tüketiminin 600 ml’si doğal mineralli kaynak suları (maden suları) şeklinde olabilir.
*Su satın alırken pH değeri olarak 7,2’nin üzeri suları tercih etmek gerekir.
*Suyun tadı nedeni ile su içilmiyorsa, suyun içine çilek, limon, portakal gibi taze mevsim meyveleri ile tatlandırarak içilebilir.